Küresel ve bölgesel şehirler



Sagot :

Fortune Türkiye dergisinin düzenlediği

"Fortune 500 Türkiye" ödül töreni öncesi yapılan "Küresel ve Bölgesel Gelişmeler Işığında Türkiye Sürdürülebilir Büyümeyi Nasıl Yakalar-" paneline Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner ve Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv katıldı. Panelin moderatörlüğünü Yazar Ali Ağaoğlu yaptı.

Düzenlenen "Fortune 500 Türkiye" ödül töreni öncesi yapılan "Küresel ve Bölgesel Gelişmeler Işığında Türkiye Sürdürülebilir Büyümeyi Nasıl Yakalar" panelinde, inovasyondan Ar-Ge yatırımlarına, küresel ekonomiden İstanbul Finans Merkezi projesi'ne kadar geniş bir yelpazede açıklamalar yapıldı.

Panelde Türkiye'de sürdürülebilir büyüme için teknolojinin etkin kullanımının büyük önemi olduğunu söyleyen Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv,

"Sadece 100 yıllık tarihimize bakarsak biz teknolojiyi hiç yakından takip etmemişiz. Elektronik devriminde, buhar devriminde bayağı bir geriden gelmişiz. Ama şimdi teknoloji açısından çok iyi bir noktadayız. İbrahim Tatlıses'in 'Urfada Oxford vardı da biz mi gitmedik-' lafı artık geçerli değil. Şimdi teknoloji çağındayız. Bilgiye erişim çok kolay" ifadelerini kullandı.

Her şeyi devletten beklemenin doğru olmadığını kaydeden Ciliv, "Bence bizim iş dünyasının liderleri olarak biraz kendimize 'biz ne yapabiliriz-' diye sormamız lazım. Her şeyi devletten beklemek yerinde değil diye düşünüyorum" dedi.

Ciliv şöyle devam etti:

"Bence Türkiye'nin kalkınması demek Türkiye'nin ekonomisinin büyümesi demek, ekonomisinin büyümesi demek, daha az devletin hantallığının olduğu, daha çok özel sektörün olduğu, hız olan, rekabet olan, girişimciliğin inovasyonun çok yüksek olduğu başarılı şirketlerin olduğu bir sistem demek. Bence formül teknolojiyi iyi kullanmak, insanlarımızı teşvik etmek onları gençlik yıllarından itibaren yenilikçiliğe yönlendirmek. Ben Harvard mezunuyum ama inanın işe alırken insanların hangi okuldan mezun olduklarına artık hiç önem vermiyorum. Öğrenmeye hevesli mi, çalışkan mı, yenilikçi mi diye bakıyorum."

Ar-Ge harcamalarına yapılan devlet desteğini anımsatan Ciliv, "Devlet Türkiye'de hakikaten çok şey yapıyor, ama bazen çok fazlasını yapıyor. Ben yurt dışında bulundum iş yaptım Microsoft'ta da çalıştım. Ama orada böyle Ar-Ge yardımı gibi bir uygulama yoktu" dedi.

İnovasyonu yeni bir fikrin ekonomik ve toplumsal faydaya dönüşmesi olarak tanımladığını kaydeden Cİliv, kuru kuruya fikirler üretmenin bir anlam taşımayacağını belirtti.

bir zamanların yükselen elitleri liberalizmle birlikte kaybedenler,tutunamayanlar benim gibi..alaeddin şener ve ilber ortaylı gibi gantastik bilim adamlarının üreme ortamı..yıllar önce devrim şarkılarının söylendigi simdi ise abii yaa tribinin yaşandıgı bahçe önü ortamı.küçük anfi önü hala devrium planlarının yapıldıgı küçük bahçede ise bu gece şu işletmeli kızı bi götürsem abi yaaa denilen iki mekana sahıp yurt mektebi