Sagot :
Milyarlarca yıldır var olan dünya coğrafyası, bugüne kadar birçok kez değişmiştir. Yer kabuğunun yüzeyi lastik topta ki gibi tek bir bütünsel kabuktan değilde, küresel şeklini bozmadan; çatlamış yumurta kabuğu gibi pek çok parçalardan oluşmuştur. Bazen üzerinde okyanusal ve kıtasal kabuk alanlarını birlikte kapsayabilen bu tek, dev ya da küçücük kabuk parçalarına levha denilmektedir. Bu levhalar bir yayılma kutbu ekseni etrafında hareketlerini sürdürmektedirler. Yer kabuğunda Büyük Okyanus, Avrasya, Arabistan, Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, Nazka, Hindistan-Avustralya, Antarktika, Kokos, Tongo, Anadolu levhası gibi levhaların dışında birçok küçük levha daha bulunmaktadır.
Levhalar kıtaları oluşturan kıtasal kabuk ile okyanusların tabanındaki kısmı oluşturan okyanusal-kabuktan, ya da sadece bunlardan birinden meydana gelebilirler. Dünyanın merkezî kısımlarında üretilen ısı, mantodan geçerek daima dışarıya doğru ilerlemeye çalışır. Bu olay üst mantonun hareketlenmesine ve burada konveksiyon akımlarının gelişmesine neden olur. Bu hareketler yeryüzünü kaplayan kırılgan yer kabuğu parçalarıyla (levhalar) sürtünme nedeniyle, onların hareket etmesine, buna bağlı olarak oluşan kırıklardan da yanardağların püskürmesine, kıtalar arasındaki okyanusların açılmasına ya da kapanmasına neden olurlar. Levhaların kıtasal kabukları kimi zaman gölde serbestçe yüzen sallar gibi birbirinden uzaklaşırken, kimi zaman da birbirine yaklaşırlar. Yakınlaşma, okyanusal kabuğun kırılarak yerin içerisine doğru dalmasına, bu şekilde okyanusal kabuğun dalarak tükenmesinden sonra da çarpışmasına neden olur. Kıtasal kabuk kesimlerinin, birbirinden uzaklaşan konveksiyon akımlarının etkisi altında kalmasıyla ise, kabuk iki parçaya ayrılır ve parçalar birbirinden uzaklaşmaya başlarlar. Bu uzaklaşma iki parça arasında genişleyen bir okyanus ile büyüyen bir okyanusal kabuğun gelişmesini sağlar. Levhaların hareket hızları 24 cm/yıla kadar değişiklik göstermektedir. Bu da kıtaların coğrafyasında ve mekânında sürekli değişikliklere neden olmaktadır.
İnsanların endüstriyel ve tarımsal etkinlikleri başta olmak üzere çeşitli faaliyetleri olumsuz sonuçlar doğurmakta, bitki ve hayvan dağılımını etkileyerek bitki dağılım kompozisyonunu değiştirmektedir. Hatta birçok canlının yok olması ve neslinin tükenmesine de neden olmaktadır. İnsanların yaptığı olumsuz etkilerin en önemlilerinden biri de orman tahribatıdır. Nüfus arştı ve şehirleşme de önemli etkiye sahip sonuçlar doğurmaktadır.
Tür kayıpları günümüzde geçmiş e nazaran 1000 ile 10.000 kat arası artmıştır. Ülkemizde kurulan medeniyetler Anadolu’da sürekli aşırı kullanma ile ormanları ve bazı diğer bitki örtülerini çok tahrip etmiştirler. Bunun sonucu olarak Akdeniz’de kızılçam ormanlarının yerini çalı toplulukları almış, İç ve Doğu Anadolu ormanlarının yerini bozkırlar almıştır. Orman sahalarının yol yapımı, sanayi hizmetine açılması, yerleşme alanlarına dönüştürülmesi ile bitki örtüleri yok olmaktadır. Ülkemizin % 73 ‘ü orman olması gerekirken bu alanların oranı tahriple % 26 ‘ya inmiştir. Anadolu’da 3000 yıldır orman tahribi vardır.
İç Anadolu’da – Karaçam—tahrip -meşe- tahrip- bozkır. Karadeniz’de -- orman – tahrip- çalı
Akdeniz’de --Kızılçam -- “ -- maki -- “ -- garig
Otlak alanlarının aşırı ve erken otlatma nedeniyle bitki kaybı oluşmakta, hayvanların yemediği dikenli türler ortama hâkim olmaktadır.
Thank you for visiting our website wich cover about Coğrafya. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.