İhanetin adı göçmen bir kuşa verilmiş,
Sadakatin adı ise; bir serçeye
Göçmen kuş bütün bahar ve yaz boyunca küçük köyün üstünde uçmuş,
serçeyle beraber.
Küçük sinekleri, kurtları yemişler,
Kış yagmurlarıyla şaha kalkmış, derelerden su içmişler.
Masmavi gökyüzünde dans etmişler,
Çiçek açan agaçlara konup, papatya tarlalarında gezmişler...
Birbirlerine söz vermişler kuşlar;
Ayrılmayacagız diye.
Ama kış gelmiş,
Göçmen kuş adına yakışanı yapmaya kararlıymış,
Serçe herzamanki gibi sadık
Ama sevdigi de yabana atılmaz bir gerçek
Ayrılık acı, ihanet kötüymüş serçe için
Yaşamaksa önemli imiş göçmen için.
O, baharların tatlı eglencesiymiş sadece
Gel demiş serçeye benle beraber...
Başka bir bahara uçalım.
Serçe ise burda bekleyelim demiş yeni baharı
Ama kış acımasızdır, demiş göçmen
Yaşayamayız burda, aç kalırız üşürüz.
Serçe hayır demiş korunuruz kötülüklerinden kışın, beraber
Göçmen inanmamış serçeye hayır demiş gidelim.
Serçe için gitmek nasıl bir ihanetse yaşadıgı yere
Kalmaksa aynı şekilde ihanetmiş sevgiliye.
Ve karar vermiş sevgiyi seçmiş
Uçacakmış yeni bahara...
Göçmen ve serçe çıkmışlar yola,
Ama serçe zayıflamış,
Onun kanatları uzun uçuşlar için degil.
Dayanamayacakmış bu yola
Oysa göçmenin kanatları güçlüymüş.
Çünkü hep kaçarlarmış kışlardan
Hep giderlermiş zorluklarından kışın, yeni baharlara
Bir fırtına yaklaşıyormuş
Göçmen hızlı gidiyormuş fırtınadan, yakalanmayacakmış
Ama serçe iyice zayıflamış, yavaşlamaya başlamış
Göçmene duralım artık demiş
Biraz dinlenelim
Göçmen itiraz etmiş, fırtına demiş, ölürüz.
Birazdan okyanusa varacagız.
Kurtuluşuymuş bu büyük deniz
Göçmen için , çok iyi bilirmiş buraları.
Ama serçe ilk kez görüyormuş ve sanki
Gökyüzünden daha büyükmüş bu yeni mavi
Serçe artık dayanamayacakmış,
Son bir sevgi ile seslenmiş göçmene
Artık gidemiyorum... Göçmen serçeye bakmış,
Bakmış ve devam etmiş......
Okyanus çok büyükmüş, serçe ise küçük
Serçenin sevgisi de çok büyükmüş ama göçmen küçük...
Mavi sularında okyanusun bir minik SADAKAT...
Yeni bir baharın koynunda koca bir İHANET...