birinci TBMM döneminde meydana gelen gelişmeler nelerdir?

ACİLL



Sagot :

T.B.M.M. B : 7 23 . 9 . 1993 O : 1
can'da meydana gelen son gelişmeler ve darbe teşebbüsü, 83 üncü sıradaki, (8/35) esas numa­
ralı, Gümüşhane Milletvekili Mahmut Oltan Sungurlu ve 45 arkadaşının, Azerbaycan'da mey­
dana gelen son gelişmeler karşısında Hükümetin izlediği dış politika ve 84 üncü sıradaki, (8/36)
esas numaralı, Çorum Milletvekili Muharrem Şemsek ve 9 arkadaşının, Azerbaycan'da mey­
dana gelen son gelişmeler karşısında Türkiye'nin izlemesi gereken politikalar konusunda Ana­
yasanın 98 inci, İçtüzüğün 100 ve 101 inci maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına
ilişkin önergelerinin birlikte yapılacak öngörüşmelerine başlıyoruz.
Hükümet?.. Burada.
önergeleri tekrar okutuyorum :
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Azerbaycan'da meydana geleni son gelişmeler ve darbe teşebbüsü ile ilgili olarak Anayasa­
nın 98 inci, İçtüzüğün 100 ve 101 inci maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılması için gere­
ğini arz ve talep ederiz. 22.6.1993
Muhsin Yazıcıoğlu
Büyük Birlik Partisi
Genel Başkanı
BAŞKAN — Gerekçeleri daha önce okuttuğumuz için, sadece önerge kısımlarını oku­
tuyorum.
Diğer Önergeyi okutuyorum : .
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Dost ve kardeş Azerbaycan'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey'e karşı organize
edilen darbe girişimi ve ülkede yaşanan iç kargaşa, millet olarak hepimizi derinden üzmüştür.
Ebulfeyz Elçibey, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bağımsızlığına kavuşan Türk Cum­
huriyetlerinde demokratik seçimle iktidara gelmiş ve Bağımsız Devletler Topluluğuna üye ol­
mayan tek liderdir.
Her dönemde Türk kimliğinin yılmaz bir savunucusu olan ve Türkiye'yi ikinci bir vatan
olarak gören Elçibey'i ve Azerbaycan Türklerini Ermenistan'ın saldırıları karşısında yalnız ve
çaresiz bırakan bugünkü Hükümetin uyguladığı dış politikayı kabul etmek mümkün değildir.
Azerbaycan konusunda "Dünyadan ayrı hareket edemeyiz" diyerek Türkiye'yi Ermenis­
tan destekçisi ülkelerin yanına sürükleyen yöneticilerin ilgisizliği ve basiretsizliği Azerbaycan'ı
Rusya'nın, İran'ın, Ermenistan'ın ve diğer bazı güçlerin kıskacına düşürmüştür.
Dış politikasını gönülleri hoş tutacak sloganlar üzerine yürüten bu Hükümet, Azerbay­
can'daki vahim gelişmeleri, "Azerbaycan'ın içişleridir, tarafsız olmak durumundayız" şeklin­
de yorumlayamaz.
Dost ve kardeş Azerbaycan'ın içinde bulunduğu iç kargaşanın ve kaosun bir an önce sona
erdirilmesini temin etmek bakımından Hükümetçe yürütülen dış politikanın Türkiye Büyük
Millet Meclisi nezdinde her yönüyle müzakere edilmesi ve yeni hedeflerin belirlenmesi amacıy­
la Anayasanın 98, İçtüzüğün 100 ve, 101 inci maddeleri gereğince bir genel görüşme açılmasını
arz ve teklif ederiz.
Mahmut Oltan Sungurlu
(Günüşhane)
ve arkadaşları
BAŞKAN — Diğer önergeyi okutuyorum :
— 77 —

Mücadele hareketinden başarıyla çıkan Türk devleti ,Lozan Antlaşması'nı Birinci Dünya Savaşı'nın galip devletleri ile eşit şartlarda imzalamış ve milletler arası alanda, bağımsız bir devlet olarak yerini almıştır. Lozan sonrasında,Yeni Türkiye bağımsızlığına sınırlama getirecek milletler arası bağlardan uzak kalacak, barışçı bir politika takip etmek suretiyle, komşularıyla dostluk ilişkilerini geliştirmeye çalışmıştır.

Türkiye'nin bu dönemde barışçı bir siyaset takip etme gayretlerini çeşitli sebeplerle izah etmek mümkündür. Ancak,bu sebepler arasında toplum hayatında köklü değişiklikler yapan inkılâp ve kalkınma hareketlerine girişmenin önemli bir yer tuttuğu söylenebilir.

Mustafa Kemal Paşa bu gerçeği Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı bir konuşmada şu şekilde izah etmektedir;"...esaslı ıslâhat ve inkişafat içinde bulunan bir memleketin hem kendisinde,hem de muhitlerinde sulh ve huzuru cidden arzu etmesinden daha kolay olunabilecek bir keyfiyet olmaz...".

Türkiye'nin Lozan sonrası dış politikasına Mustafa Kemal Paşa fikir ve düşünceleri ile yön vermiştir. Mustafa Kemal Paşanın uyguladığı dış politika,millet menfaatine dayalı bir "Millî siyaset" ilkesini temel alır. Millî siyaset uygulamasında esas olan Millî bağımsızlık, Millî misak, milletler arası hukuk da saygı ile "Yurtta barış, dünyada barış" ilkelerinin titizlikle tatbik edilmesidir.

Türkiye'nin Lozan sonrası dış politikada gösterdiği barışçı politikaya rağmen zaman zaman bir takım engellemelerle karşılaşılmıştır. Batılı devletlerin Osmanlı Devleti döneminden kalma "devletin iç işlerine karışma" alışkanlıklarını yeni Türkiye üzerinde de tatbik etmeye çalışmışlar, ancak her defasında Türkiye'nin direnmesiyle karşılaşmışlardır.

1923-1932 dönemi dış politikası, Türk millî siyaset anlayışına uygun olarak daha çok Lozan'dan arta kalan meselelerin halli ve Lozan esaslarının uygulanması yönünde bir seyir takip etmiştir.