nergis çiçeğinin mitolojik hikayesi nedir _?



Sagot :

Yunan mitolojisinde Ovidipus ‘un aktardığı ilginç bir hikaye:

Narcissos bir peri ile insanın kendini beğenmiş oğludur.

Dağ perilerinden Ekho ona aşık olur, fakat aşkını ifade etmesine imkan yoktur.
İşte böylesine umutsuz bir aşka tutulur

Ekho hiçbir zaman kendi konuşamamakta ; ancak, uzaktan, kendisi gözükmeden
söylenenlerin son kelime veya hecesini tekrarlayabilmektedi r.

Narkissos arkadaşlarını ararken, “biri var mı burada” diye sorunca, Ekho da “burada”diye
cevap verir. Bunun üzerine Narkissos da “gel” diye yanıtlar. Zavallı Ekho, umut ve sevgi
içinde “gel” diyerek ortaya çıkar; fakat kendini beğenmiş Narcissos her halde
Ekho’yu beğenmemiş olacak ki, pek yüz vermez ve çekip gider…
Ekho kırgın, üzgün, umutsuz bir halde dağlardaki mağaralara sığınır ve şöyle der:
“Dilerim oda sevsin benim gibi ve sevdiğine kavuşamasın.”
Acılar Ekho ‘yu yer bitirir, sonunda taşa dönüşür. Sadece sesi kalır.
Ekho ‘nun dileğinin gerçekleşmesi Narcissos için uzak görünmektedir. nergis çiçeğinin mitolojik hikayesi Çünkü kendini beğenmişin başka birini gerçekten sevmesi olanaksızdır. Ama adalet er geç yerini bulacaktır.

Bir gün Narcissos dağlarda dolaşırken ağaç ve yeşillikler içinde, kaybolmuş bir pınara rastlar; eğilip su içmek istediğinde suda gördüğü hayali beğenip ona aşık olur.

Narcissos bu sefer gerçekten sevmiştir, ellerini bu kusursuz! güzelliğe doğru uzatır ama dokunamaz. Tıpkı Ekho gibi, sevmiştir ama sevdiğini elde edemez. Zaten kıvılcım elden uzak olduğunda ateşe dönüşmüyor mu?

Sevdiğini elde edememenin ağırlığı altında sararıp solar ve ölür. Daha sonra periler Narcissos ’un cesedinin yerinde bir çiçek bulurlar: Nergis. O günden bu yana nergis kendini beğenmişliğin sembolüdür.
Orman tanrıçaları; Narcissos ‘un kendi yansımasını gördüğü su pınarını gözyaşı kavanozuna dönüşmüş olarak bulurlar.

Tanrıçalar pınara neden ağladıklarını sorarlar.

-Narcissos için ağlıyorum, diye yanıtlamış göl.

-Ne var bunda şaşılacak, demiş bunun üzerine orman tanrıçaları. Bizler ormanlarda
boşu boşuna onun peşinde dolaşır dururduk, ama onun güzelliğini yalnızca sen
görebildin yakından.

-Narcissos yakışıklı bir genç miydi? diye sormuş göl.

-Bunu senden daha iyi kim bilebilir ki? Diye karşılık vermiş iyice şaşıran tanrıçalar.
Hergün senin kıyılarına gelip sularına bakıyordu.
Göl bir süre sessiz kalmış. Sonra şöyle konuşmuş:

-Narcissos için ağlıyorum, ama onun yakışıklı olduğunu hiç fark etmedim ben. Narcissos için ağlıyorum, çünkü sularıma eğildiği zaman, gözlerinin derinliklerinde kendi
güzelliğimin yansımasını görebiliyordum.