Hz. Muhammed in peygamberlik yönünü açıklayınız biraz uzun olsuun lütfeen



Sagot :

 

Hz. Muhammed (s), Allah’ın gönderdiği peygamberlerin sonuncusudur. Allah vahiy yoluyla ve çoğu kez Cebrail meleği aracılığıyla buyruklarını ona bildirmiş ve ona ayetler indirmiştir. Kuranıkerim’de Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s) son peygamber olduğu açık bir şekilde belirtilmektedir.

“Muhammed sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. O, Allah’ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur.” (Ahzab Suresi 40. ayet)

Hz. Muhammed (s) bir peygamber olarak, ona gelen ayetleri insanlara ulaştırmıştır, böylece tebliğ görevini yerine getirmiştir. Bu ayetlerde bir çok öğütler, bilgiler, emir ve yasaklar bulunmaktadır. Peygamberimiz onları insanlara bildirmiş,Allah'ın çağrısını herkese duyurmuştur.

Hz. Muhammed (s) ona gelen ayetleri aynı zamanda gerek sözleriyle gerekse davranışlarıyla açıklamış, ayetlerin nasıl anlaşılacağını insanlara öğretmiştir. Böylece Allah’ın ayetlerde kastettiği anlamlar insanlar tarafında iyice anlaşılmıştır.

Peygamberimizin peygamberlik yönünden biri de, Kuranıkerim’deki öğütleri bizzat uygulayarak, insanlara öncülük etmektir. Namazı, orucu, zekatı, iyilik etmeyi, güzel davranışlarda bulunmayı, ilk Müslümanlar Peygamberimizden görerek öğrenmiş, kendileri de aynısını yapmışlardır.

Hz. Muhammed (s) fiziksel özellikleri ve biyolojik bir varlık olarak normal bir insandır; fakat biz insanlardan önemli bir ayrıcalığı vardır: O, Allah’ın insanlar için seçtiği bir elçidir.

::::::::::::::::::::::::::::::::::::)::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Hz. Muhammed (sav)in Peygamberlik Yönü      
 Cenab-ı Hak insanlığın var oluşuyla birlikte onları doğru yola çağıran peygamberler göndermiştir. İnsanların kolayca anlayıp örnek alabilmeleri için de peygamberleri kendileri gibi insanlardan seçmiştir. Bu aynı zamanda Rabbimizin bizim için büyük bir lütfu olmuştur. Bir ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyurur: “Gerçekten Allah, kendi içlerinden birini, onlara âyetlerini okuması, Onları her türlü kötülüklerden arındırması, Kendilerine kitap ve hikmeti öğretmesi için resul yapmakla, müminlere büyük bir lütuf ve inâyette bulunmuştur.”(1)

Hz. Muhammed (sav) de diğer peygamberler gibi insanlar arasından seçilmiştir. Ancak onun insanlar arasından seçilmiş olması, her yönüyle diğer insanlar gibi olduğu anlamına gelmez. Evet o beşeri özellikleri itibariyle bir anne-babadan dünyaya gelmiş, yiyen, içen, alışveriş yapan bir insandır. Ancak aynı zamanda, Rabbimizin; “O asla hevasından konuşmaz. Onun konuştuğu ancak kendisine yapılan vahiydir”(2) dediği bir insandır. Abdullah bin Amr diyor ki: “Bana, ‘Efendimizin ağzından çıkan her şeyi yazıyorsun, ama; O'da bir beşerdir. Yumuşak olduğu an da olur, öfkeli olduğu an da.. bazen arzu etmediği şeyler de söyleyebilir’ dediler. Bunun üzerine ben de, hadis yazmayı bıraktım. Sonra Efendimizle karşılaştığımda durumu haber verdim. Buyurdular ki: ‘Yaz! Nefsim elinde olan Allah'â yemin ederim ki, bu ağızdan haktan başka bir şey çıkmaz.’”(3)

Peygamber Efendimiz (sav)’in bir insan olmasını aklı almayan, bir melek veya başka bir varlık olması gerektiğini düşünenlere Kur’an-ı Kerimde: “Zaten, insanların ekserisinin, kendilerine hidâyet geldiği halde iman etmemelerinin başlıca sebebi: ‘Allah bula bula bir insan mı seçip halka elçi gönderdi?’ demeleridir” buyrularak, Efendimize şöyle söylemesi emredilmektedir: “Onlara deki: ‘Eğer yeryüzünde melekler yerleşip dolaşsalardı o zaman Biz onlara melek elçi gönderirdik.’”(4)

Rabbimiz, peygamberleri, uymamız kolay olsun diye insanlardan seçmiştir. Bize düşen de onlara itaat etmek ve onları kendimize rehber edinmektir. Bu aynı zamanda Rabbimizin sevgisini de kazandıracaktır. Bir ayet-i kerimede: “Ey Resulüm, de ki: ‘Ey insanlar, eğer Allah’ı seviyorsanız, gelin bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah gafurdur, rahimdir!’”(4) buyrulmak suretiyle, bize en güzel örnek olan Peygamber Efendimize (sav) uymanın, Rabbimize olan sevgimizin de en büyük ispatı olduğu vurgulanmaktadır.