arkadaşlar turkcede paragraf sorularına ornek verebilirmisiniz ?



Sagot :

bir paragraf yazarsın sonrada söyle bir soru sorarsın
yukarıdaki pragrafta anlatılmak istenen nedir ?
 

PARAGRAF (Konu Anlatımı, Çözümlü Örnek Sorular)  

 

ÖRNEK SORULAR

1. "Ve serin serviler altında kalan kabrinde

Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter"

İlk dizede geçen "serin" evvelce "siyah" tı.

"Siyah"ı güzel bulmuyordum. Günlerce bekledim.

Bir gün Erenköy'den dönüyordum. Hem yürüyor,

hem de şiirdeki "siyah" sözcüğünü düşünüyor-

dum. Derken birdenbire "serin" geliverdi aklıma,

şiir tamamlanmıştı.

Bu parçada anlatılan durum aşağıdakilerden
hangisine bir örnek oluşturur?

A) Şiirde sözcük seçiminde gösterilen titizliğe

B) Şiirde hangi sözcüklerin kullanılması gerektiğine

C) Şiirde belli seslerin önemine

D) Şiir yazmada rastlantıların önemine

E) Şairlerin şiirlerini sürekli değiştirmelerine

(1989 / II)

ÇÖZÜM: Şairin anlatma gereği duyduğu, açıkla-

mak istediği şey "Şiir yazarken sözcük seçiminde gös-

terdiği titizliktir." Bu düşüncesini, beğenmediği bir söz-

cüğün yerine en güzelini buluncaya kadar beklediğini,

bulduktan sonra şiirin tamamlandığını belirterek veri-
yor. Bu durumu en iyi açıklayan seçenek de A'dır.

 

Bir konuda iki yön bulunur: Konunun ana madde-

si ve konunun görüş açısı.Paragrafın konusunu

bulmak için sorulan sorular genellikle ana maddeyi

verir ya da bizler öncelikle onu fark ederiz. Örneğin,

"Bu parçada üzerinde durulan nedir?" sorusu "şiirde

sözcük seçimi" şeklinde yanıtlanır. Bu yanıt, konunun ana maddesidir. Konunun görüş açısı ise, "sözcük seçiminde gösterilen titizliktir."

Doğru bir seçenek gibi düşünebileceğiniz B'yi eleme-

niz konunun görüş açısını bulmakla mümkündür.

YANIT : A

2. Matmazel Noralya'nın Koltuğu da Sinekli Bakkal
gibi, mistik bir dünya görüşünün savunulduğu bir
romandır. Ancak Adıvar klasik roman tekniğini kul-
lanırken Peyami Safa 19. yüzyılın sonlarında beli-
ren yeni bir roman tekniğiyle yazar. Büyük ölçüde
H. James'ten kaynaklanan bu roman anlayışında
anlatım tekniğinin, bakış açısının önemi büyüktür,
Modern diyebileceğimiz romancılara göre eski tür
geleneksel romanla yeni roman arasındaki önem-
li fark, birinin "anlatma" yöntemine, ötekinin ise "gösterme" yöntemine ağırlık vermesidir.

Bu parçada aşağıdaki konulardan hangisi tar­tışılmaktadır?

A) Geleneksel ve çağdaş roman teknikleri arasın­daki ayrım

B) Gerçekçi romanın belirleyici özellikleri

C) Romanlarda kullanılan "gösterme" yönteminin "anlatma" yönteminden üstünlükleri

D) Matmazel Noralya'nın Koltuğu ile Sinekli Bak­kal romanı arasındaki benzerlikler

E) Romanlarda içerik ile anlatım tekniği arasında-
ki sıkı ilişki

(1989 / II)

ÇÖZÜM: Aynı dünya görüşünün savunulduğu ik romanın teknik yönden ayrıldıkları belirtilmektedir. H Edip, Sinekli Bakkal'da geleneksel roman yöntemle­rinden "anlatma"ya, Peyami Safa ise yeni roman (çağdaş roman) yöntemlerinden "gösterme"ye ağırlık vermektedir. Parçada bu iki romandan söz edilmesi­nin nedeni eski ve yeni roman tekniklerini karşılaştır­mak, aralarındaki ayrımı göstermektir. Parçada üze­rinde durulan konu budur. Paragrafta yöntemler ara­sında üstünlük belirtilmediği için C seçeneğini; eserle­rin benzerliklerinden çok farklılıkları üzerinde duruldu­ğu için D seçeneğini; konu ile düşünce ilgisi kurulama­yacağı için B ve E seçeneklerini eleriz.

YANIT : A

 

 

ÖRNEK SORULAR

1. Tiyatro, sınırları o kadar geniş bir bilgi ve çalışma

alanı ki, insanın bir ömrü değil, yüz ömrü bile olsa, onu bütünüyle öğrenmeye yetmez.Öyle ki insan, bütün bir yaşamını tiyatroya ayırmış olsa da ömrü­nün sonunda tıpkı başlangıçtaki gibi boş ve bilgi­siz görür kendini. Çünkü yaşam, nasıl yeni günler getiriyorsa, yeni günler de tiyatroya yeni yeni üs­luplar, yeni yeni düşünceler, yeni yeni deneyimler getiriyor.

Bu parçada aşıl anlatılmak isteneni içeren yar­gı, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tiyatro alanında art arda ortaya çıkan yenilik­ler izlenmelidir.

B) Tiyatro sanatçısının kendisini yetiştirememesi-nin nedenleri çok yönlüdür.

C) Tiyatronun temel bilgilerini öğrenmek, çok uzun çalışmalar gerektirir.

D) Tiyatrodaki her değişiklik, ileriye atılmış bir adı­mın habercisidir.

E) Tiyatronun sürekli bir değişme süreci içinde
oluşu, onun bütünüyle kavranmasını güçleşti-
rir.

(1990 / II)

ÇÖZÜM: Bu paragrafta ana düşünce, paragrafın bütününü kapsayacak bir yargıya ulaşılarak bulunabi­lir. Paragrafın ilk cümlesinde "tiyatroyu bütünüyle öğ­renmenin insan ömrünü aşan bir çaba olduğu" belirti­liyor. Diğer cümlelerde ise "Tiyatronun yaşam gibi sü­rekli ve hızlı değişim içinde olması, onun bütünüyle kavranmasını güçleştirmektedir." yargısı veriliyor.

Bu yargıları bütünüyle içeren düşünce, E seçene­ğinde verilmiştir.

YANIT : E

 

 

2. Edebiyat sanatı, toplumdaki sayısız iletişim yolla­rından biridir. Sanat eseri konuşursa, konuşurken de bir dünya koyarsa ortaya bunu hiç kuşkusuz bi­rileri için yapar. Sanatta güzellik, sanatçının, ger­çeğin örtüsünü kaldırarak, düşsel bir dünyayı bir biçim aracılığıyla görünür hâle getirmesinden do­ğar. Böylece, sanat eseri de görünür kıldığı şeyin birilerince algılanmasıyla işlevini yerine getirmiş olur.

Bu parçada aşağıdaki yargılardan özellikle hangisi vurgulanmaktadır?

A) Eserinde yeni, düşsel bir dünya kuramayan ki­şi sanatçı olamaz.

B) Sanat eserleri, insanı ve toplumu değiştirmeyi amaçlar.

C) Her sanat eseri mutlaka birilerine seslenmek için vardır.

D) Sanat eserinin tek amacı, gizli kalmış güzellik­leri ortaya çıkarmaktır.

E) Hayalden arınmış, salt gerçeğin ifadesi bir sa-
nat eseri düşünülemez.

(1985/11)

ÇÖZÜM: Parçanın birinci cümlesinde "Edebiyat sanatı, iletişim yollarından biridir." düşüncesi verilmiş­tir. Bu düşünce diğer cümlelerde "Sanat eseri birileri için konuşur.", "Sanat eserinin görünür kıldığı şey birilerince algılandığında işlevini yerine getirmiş olur." sözleriyle açıklanmıştır. Yazarın vurgulamak istediği "sanat eserinin birileri için var olduğu"dur. Bu amaç da C seçeneğinde verilmiştir.

YANIT : C