kıskançlık hakkında paragraflar

Sagot :

Öyle bir canavardır ki kıskançlık,

beraberinde tedirginliği, endişeyi ve huzursuzluğu da getirir. 

Beyni böcek gibi kemiren soruların başlıca kaynağı da kıskançlıktır. 

Terk edilme ihtimaliniz çoğaldıkça sorular artar.

Kesin ve net yanıtı yoktur hiçbir sorunun,

Mantık ve akıl sürgündeyken sizi terk etme ihtimali olan sevgilinin her davranışı,


her sözü sadece ve sadece kıskançlık süzgecinden geçirilecektir.

Bir zamanlar minik oyunların, aşka katılan tadın sebebi olan kıskançlık,

sevgiliye düşmanlık duymanıza neden olacaktır artık.

Ve düşmanlık insanın içindeki şiddeti körükleyecektir elbette. 

Kıskançlık ateşini bastırmaya kalkmak, başka şeylerle ilgilenir gibi görünmek 

bataklıktan çıkmaya çalışan insanın hareket ettikçe çamura daha da gömülmesine benzer.

Yanlış, yanlış üstüne eklenir… 

Mantık ve aklın ardından benlik ve kişilik de çıkar sürgüne.

Siz sevgiliyi kaybetmeme uğruna değişmeye çalıştıkça 

yüreğinizdeki huzursuzluk sizi yerinizde bir dakika bile oturamaz hale getirir. 

Üstelik değişmek uğruna yapılan hatalar sevgiliyi kaybetme ihtimalini daha da güçlendirir.

Kıskançlığa tamamen teslim olmuşsunuzdur artık.

Bu noktaya nasıl geldiğinizi hatırlamazsınız bile. 

Hangi olay, hangi kişi neden olmuştur bir önemi de yoktur artık.

Şiddet yavaş yavaş kendini göstermeye başlar.

Kendinize ya da ona zarar verme duygusunun kıyısında dolaşıp durursunuz.

Bu duygudan kurtulmanın tek yolu, bütün bunlara konu olan sevgiliden kurtulmaktır.

O sevgilinin diktiği ama üzerinize tam oturmadığını bildiğiniz halde giymekte ısrar ettiğiniz 

aşk giysisini çıkarmanın zamanı gelmiştir.

Bu tutsaklığı yaşamaktansa kar altında çıplak kalmak çok daha iyidir.

Ve elbette, üzerinize tam oturan bir giysi, bir yerlerde sizi beklemektedir…




Kaynak: http://www.izafet.com/kadinca-serbest-alan/417489-kiskanclik-uzerine-bir-yazi.html#ixzz2B6OxlDwG

Kıskançlık bir kişinin veya bir ilişkinin yitirilmesinden korkulan, karmaşık bir ruhsal yaşantı ve olumsuz tutumdur. Bunun dışında başkasının sahip olduğuna kendisinin de sahip olma gerekliliğini hissettiren bir duygudur. TDK kıskançlık kelimesini şöyle açıklamıştır:

"Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum"

Kıskançlık doğuştan değil, sonradan öğrenilen ve birçok insanı etkileyen, rahatsız eden bir duygudur.. Dozunda bırakıldığı sürece kıskançlık bir hastalık değil davranış bozukluğudur. Kişi bu konuda kendini kontrol edemezse bu davranış bozukluğu ileride depresyon  sebebiyet verebilir. Kıskançlık öz güven eksikliği ve yetersizlik duygusundan dolayı ortaya çıkmaktadır. Kıskançlık yaşayan birisi zaman ile değersizlik, çaresizlik, öfke, mutsuzluk ve yalnızlık gibi duyguları da yaşar.

Bu davranış bozukluğu hayvanlarda da görülmektedir. Örneğin bir evde uzun süre bulunan bir kedi tüm ilgiyi kendi üzerine çektiğini hisseder. O eve ikinci bir kedi geldiğinde diğeri asabi tavırlar göstererek kıskanç olmaya başlar ve sahibini de protesto eder