klonlama nasıl yapılır evreler halinde anlatırsnız :) 8. sınıf



Sagot :

Klonlama, temel olarak, herhangi bir şeyin aynısının kopyalanması anlamına gelmektedir.Klonbireyden eşeysiz üreme yoluyla üretilmiş, genetik yapısı birbirinin tıpatıp aynı olan canlı topluluğuna karşılık gelen bir biyoloji terimidir ve kısaca "cl." simgesiyle gösterilir. Klonlama, biyolojinin çeşitli dallarında farklı biçimlerde karşımıza çıkabilen bir terimdir. 



Genetikde klonlama, DNA'nın belli bir bölümünün, genellikle de bir genin kopyasını oluşturmak için kullanılan yöntemleri kapsayan bir terimdir. Bu yolla oluşturulan DNA parçaları, araştırmalarda kullanılır. Bir canlının DNA'sının onunla eş, yeni bir canlı oluşturmada kullanıldığı yönteme ise genellikle "bedensel hücre çekirdeği aktarımı" denilmektedir.

Biyolojik anlamda klonlama, tek hücreli canlıların üreme şeklidir (klonal çoğalma). Bunun dışında çok hücreli organizmalarda da belli konularda özelleşmiş hücrelerin bölünerek kendilerini tekrar oluşturmasına da "klonal çoğalma" denir. Buna en iyi örnek insanlardaki bağışıklık sistemi hücreleridir. Belli bir etki karşısında patojeni tanıyan bu hücreler, doğru antikoru üretme kapasitesine sahip hücreleri klonal olarak çoğaltırlar ve hastalıkla savaşırlar.


Tarihsel gelişimi 

Bahçecilikte klon yetiştirilmesinin tarihi eski çağlara değin iner. Örneğin bazı elma çeşitlerinde ağaçların her biri mutasyona uğramış tek bir bitkiden üretilmiştir ve genetik yapıları eşittir. Meyve ağaçları ile süs bitkilerinin çoğu bu yöntemle üretilir.
"Klonlama" kavramının geniş kitlelerce duyulmaya başlanması, 1997 yılında Roslin Enstitüsü'ndeki İskoç bilim adamı olan Dr. Wilmut ve ekibinin koyun "Dolly"i üretmeleri ile başlamıştır. Dünya çapında gördüğü ilginin bir kısmı bilimsel gelişim, bir kısmı da etik sorunlar nedeniyledir. Aslında klonlamanın temeli çok daha öncelere, bakteri ile yapılan çalışmalara dayanmaktadır.

Bölümleri 

Klonlamayı temelde üç ana başlığa ayrılarak incelenebilir:

Moleküler klonlama (Rekombinant DNA teknolojisi) Çoğaltımsal klonlama Terapi Amaçlı klonlama


Moleküler klonlama 

Bu teknik, herhangi bir DNA parçasının, plazmid ya da fajmid gibi kendini eşleme yeteneği olan bir başka DNA parçası içine vektör yerleştirilmesi ve bu bileşimin vektörün çoğaltılması işlemlerini içerir. Bu teknik, günümüz biyoloji biliminin neredeyse her alanında çok önemli kullanım alanına sahiptir.

Çoğaltımsal klonlama 

Bu teknik, bir organizmanın (donör) genetik materyalinin hepsinden (genom) alınıp, başka bir organizma (alıcı) içine yerleştirilmesini içerir. Donör DNA´sının üreyebilmesi için alıcının eşey hücrelerinin içine yerleştirilmesi gerekir. Örneğin Dolly klonlanırken, bir koyundan alınan genom, başka bir koyunun yumurta hücresi içine koyulmuş ve bu yumurta hücresi taşıyıcı anne (foster mother) içinde üremeye başlamıştır. Bu tip klonlama, aslında tüp bebek yönteminin spermgenom yalnızca donörü temsil ettiğinden, oluşacak bireyler de aslında donörün kopyası olacaklardır. Bu yolla klonlanan organizmalardan bazıları şunlardır: kurbağa, kedi, maymun, koyun, keçi, inek, fare, domuz ve tavşan. olmadan gerçekleştirilmesine benzemektedir. Donörden alınan 

Terapi amaçlı klonlama 

Bu tip klonlama belki de etik olarak en çok tartışılan klonlama biçimidir. Bu teknikte, insan embriyolarının kök hücreleri alınıp, hasta insanlarda kullanılması esastır. Buna örnek olarak lenf kanserlerinde embriyonik kemik iliği hücrelerinin kanserli doku ile değiştirilmesi verilebilir. Bilimsel çalışmalar sonucunda, embriyonik kök hücrelerinin yetişkinlerde bulunan herhangi bir hücre çeşidini yapabileceği bilinmektedir. Bu nedenle doğru kullanılan kök hücreleri, tıpta çığır açacak devrimsel yeni kullanım alanları doğurmaktadır ve hastalıkların tedavisinde bizi çözüme bir adım daha yaklaştırmaktadır.

Klonlanmış canlılar 




"Bedensel hücre çekirdeği aktarımı" yöntemiyle oluşturulmuş embriyoların gelişmesiyle ortaya çıkan canlılardır. Bu yöntemde, yetişkin bir canlıdan alınan hücre çekirdeği, hücre çekirdeği çıkarılmış bir embriyo hücresine aktarılır. 1996 yılında klonlanan Dolly, bu yöntemle ortaya çıkarılan ilk memeli canlıdır.

İribaş - (1952), Sazan - (1963), Koyun - (1996), Şebek - (2000), Sığır - (2001), Kedi -(2001), Katır - (2003), At - (2003),

G1 Evresi , hücrenin DNA dışındaki tüm komponetlerinin (organel) çoğaldığı bir dinlenme dönemi , 

S Evresi , hücredeki birim DNA nın miktarını ikiye katlandığı (replikasyon) evre ,

G2 Evresi, Hücre içi gelişmenin tamamlanıp , hücrenin bir zar yardımıyla , iki eşit miktardaki hücreleri oluşturduğu evredir. Bu evre mitos olarak da isimlendirilebilir.

Burada bir parantez açarak G1 , S ,G2 ve M evrelerinin denetim altına alınması , hücrenin yaşam döngüsünü olduğu kadar , özelleşmesini de dizginlemiştir. Farklılaşma evresine giren hücreler gelişim evrelerinde , genetik programı gereğince beyin kas gibi hücrelere dönüşürler.Wilmut ve ekibi DOLLY i klonlayıncaya kadar bu sürenin irrefersible (geriye dönüşümsüz) olduğu, bir başka deyişle , bir defa kas hücresi olmaya karar vermiş bir hücrenin yeniden programlanamayacağını düşünüyorlardı. İşte bu deneyi başarılı kılan unsur, genetik saati sıfırlamak , yani farklılaşmanın önüne geçebilmektir