Aliterasyon nedir ? örnekle acıklayabilrimisiniz ?



Sagot :

aliterasyon diğer ismiyle  Kinaye (Değinmece) :Bir sözün, benzetme amacı güdülmeden, hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek biçimde kullanılmasına kinaye denir.

Kinayede asıl kastedilen, mecaz anlamdır. Kinayeden;karşıdakini incitmeden iğnelemede,hafif ve zarif biçimde alaya almada yararlanılır.

Deyim ve atasözlerimizde kinayeye çok rastlanır.

Örnekler:

* "Arkadaşın dayısı güçlüdür, halleder."

* "Bırak onu, burnu büyük adamdan hayır gelmez."

* "Çocukların velvelesi, herkesi ayağa kaldırdı."

Ajitasyon Nedir? Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Nasıl Uygulanır?   Halk dilinde birçok yanlış kullanıma maruz kalan ajitasyon, toplumda oldukça yaygın görülen bir rahatsızlıktır; fakat tek başına bir hastalık olmaktan daha çok, psikiyatrik hastalıklarda baş gösteren bir rahatsızlık durumudur. Başka bir deyişle, tıpta ajitasyon diye geçen şey, hemen hemen tüm psikiyatrik hastalıklarda belirli zamanlarda klinik tabloya eşlik edebilen bir dizi sözlü ya da yıkıcı davranışsal bozukluklar kümesidir. Ciddi bir psikiyatrik hastalık durum söz konusu olan hastalarda, ajitasyon durumları zaman zaman görülebilmektedir.   Ajitasyonun kendini gösteriş biçimleri farklı farklı şekillerde ortaya çıkabilir: Genellikle kişide davranışsal ya da ruhsal heyecanlılık; az ya da çok tutarsız davranış şeklinde belirir. Tıpta ajitasyonun kelime karşılığı,huzursuzluk şeklindedir ve kelime anlamından da anlaşılabileceği gibi, ajite durumda bulunan kişide belirgin bir huzursuzluk görülmesine neden olur. İlk başlarda relaksasyon veya konsantrasyon bozukluklarıyla beliren ve sübjektif kuruntulardan ötürü ortaya çıkan bir huzursuzluk durumudur.Konsantrasyon kelimesinin anlamını hemen hemen hepimiz biliriz; fakat relaksasyon konusunda çok da fazla bilinirlik olmamasından yola çıkarak kısa bir şekilde bahsetmek gerekirse; relaksasyon, genel anlamda kişinin gevşeme durumuna verilen addır. Gerilme durumları hepimizin gün içerisinde maruz kaldığı bir şeydir; örneğin acil bir işi halletmemiz ya da bir toplantıya yetişmemiz gerektiği zamanlardaki bedensel gerilme buna örnek olabilir ve bu durumların ardından normal şartlarda, relaksasyon; yani gevşeme süreci gelir. Vücudumuzu rahatlatıcı hareketlerde bulunuruz, esneriz, kaslarımızı gevşetiriz, beynen gevşeriz vs. İşte bu gevşeme süreçlerinde ya da konsantrasyonda meydana gelen bozukluklar, ajitasyonun belirtilerindendir. Fakat bu huzursuzluk durumunun mutlaka belirmesi şart olmamakta, böyle bir durum belirmeden de süjenin gözlemlenebilen tekrarlamalı ve amaçsız davranışlarından ajitasyon fark edilebilir.   Ajitasyonun şiddeti ve görülme nedenleri farklılıklar gösterir ve birbirleriyle ilişkilidir. Çok ufak davranış değişiklikleri, çoğunlukla belirsizdirler ve gerginlik durumuyla direk alakalıdır. Hastada sürekli bir hareketlilik görülür; sürekli ayağını oynatma, üstünü başını düzeltme, elindeki kalemle oynama, oturduğu yerde kıpırdanma vb. belirtiler bunlara örnektir. Fakat daha ender rastlansa da, çok daha şiddetli olan ajitasyon türleri, başlıca depresif hastalarda görülür. En çok da envolüsyonel melankoli’de - genellikle orta yaşlarda baş gösteren bir tür depresyon çeşidi – ajitasyon durumu olur. Böyle bir durumda hasta, uzun süreli işleri yapamaz hale gelir. Yerinde duramaz, sürekli bir dolanma hali gözlemlenir, ellerini oğuşturur ve benzeri huzursuzluk belirtileri ile kendini belli eder.   Ajitasyonun tedavisi ise altında yatan esas psikiyatrik hastalığın tedavisi ile mümkündür. Dolayısıyla hasta ve hastanın doktoru, ilk olarak bu hastalığa yoğunlaşmalıdır. Bu tür depresif hastalıklar, çoğunlukla ECT veya trisiklikilaçlara cevap vermekte; ajitasyonun belirgin olduğu zamanlardaysa amitriptilin’in imipramin’den daha etkili olduğu düşünülmektedir. Tedavi süresince baş gösterecek şiddetli ajitasyonları kontrol altına almak için fenotiazin’ler etkili olabilmekte, daha az şiddetli depresyonlarda ise bu ajitasyonları kontrol altına alabilmek için çoğunluklabenzodiazepin’ler ya da klordiazepoksid ve medazepam kullanılır. Fakat sayılan bu ilaçlardan bazıları da ajitasyona yol açabilmektedir. Dolayısıyla ajitasyon durumlarında tedavi çok hassas bir konudur. İlaçların doz ayarları çok büyük bir titizlikle ve doğru şekilde yapılmalıdır. Birçok acil durum görevlileri, ajitasyon durumundaki hastaya telaşla yanlış dozlarda ilaç yüklemesi yapmakta, bunun sonucunda da hastada farklı sonuçlar baş göstermektedir. Bazense ajitasyonu tetiklediği gerekçesiyle anti-depresan ilaçları tamamen kesmek bile gerekli olabilmektedir.   Huzursuzluk ve ajitasyon için verilebilecek bazı bitkisel reçeteler de mevcuttur ve hastanın durumu çok ağır değilse, uyku getirecek ve algıları yavaşlatıp rahatlamayı sağlayacak olan bu reçeteler, hastanın kullanımı sonucu olumlu değişimler yapacaktır. Fakat şu da akıldan çıkarılmamalıdır ki; hasta araç ya da makine kullanacağı saatlerde değil de, akşamları (yani mesai saatleri dışında), araç ya da makine kullanımının olmayacağı saatlerde bu bitkisel ilaçları kullanmalıdır.   Bitkisel reçete de ise şunlar yer almaktadır: Kediotu kökü, şerbetçiotu çiçeği ve oğulotu yaprağı. Bu üç malzemenin de bir arada olacağı bir karışım hazırlanabileceği gibi, üçünden sadece ikisinin – Örneğin; kediotu kökü ile oğulotu yaprağı – karıştırılarak kullanımı da mümkündür.   Kullanımı ise şöyledir: 2 çay kaşığı karışım bir fincana konur. Üzerine kaynar su eklenir. Fincanının ağzı kapanır ve 10 dk. demlenmeye bırakılır. Ardından da süzülerek içilir. Taze hazırlanacak şekilde bu karışım, günde 2-4 defaya kadar içilebilir. Fakat çayın akşamları içilmesi, hem dikkat eksikliğinin yol açacağı sonuçlar bakımından, hem de uyku getirici özelliklerinden daha iyi olacaktır.