yusuf suresinin özeti özet olucak saçmalayanı şıkayet ederim

 



Sagot :

 Öncelikle Merhabalar ,

     Yusuf Peygamber ,Yakup Peygamberi  oğullarındandı..
Yusuf küçüklüğünde bir rüya gördü.Bu rüyasında 11 yıldız ,Güneş ve Ay'ın kendisine secde ettiğini görmüştü .Bu bir peygamberliğe işaretti.Bunu duyan abileri onu kıskandı. Birgün kardeşleri Yusuf'u gezmeye diye kandırarak  öldürmek için gö türdüler. Fakat yine kardeş olduğundan ötürü böyle bir cesaret bulamadılar .O yüzden gömleğini alıp onu bir kuyuya bıraktılar. Gömleğini de kana bulayıp babaları Yakup Peygambere getirdiler. Bu sırada Yusuf'u ,Mısır'a giden bir kervan buldu ve onu kurtarıp Mısır'a gö türdüler.Burda Yusuf'u köle olarak  Mısır Azizine sattılar.
       
         Yakup Peygamber yıllarca Yusuf için göz yaşı dökmüş ve kör olmuştur. Yusuf ise zekası ve yetenekleri ile Mısır Azizinin gözüne girmeyi başarmıştı.  Yıllar yılları kovaladı. Yusuf büyüdü ve serpildi. Mısır Azizinin eşi Züleyha ,Yusuf'a aşık olmaya başladı. 
         ((  Allah :  Yeryüzünde güzelliğin yarısını Yusuf'a  diger yarısını diger insanlara verdik. der. Yusuf o kadar  yakışıklıdır. ))
      
        Yusuf 'u elde edemeyince ona iftira attı.Yusuf'u zindana koydular. Yusuf yıllarca zindanda kaldı.Birgün kralın iki hizmetlisini  de zindana getirdiler. Yusuf bu iki hizmetlinin de rüyasını yorumladı ve biri öldü .Birisi bağışlandı. 
        Bagışlanan kişi Kralın bir rüya  için yorumcu
 arayıp durduğu zaman ona Yusuf'u anlattı. Kralın rüyasını Yusuf şöyle yorumladı. 
- 7 yıl bolluk ve bereketle geçecek .Ardından 7 yıl kıtlık gelecek. 7 yıl biriktirip depolayın . 
    
       Depolamalarda da siloları inşa  ettirilmesi fikriyle kralın gözüne girdi. Kral ona yanında yer verdi .Onu danışmanı yaptı. Zamanla zekası ile Mısır Azizi oldu. 
      Bu zaman içinde kıtlık Yakup peygamberin yurdu olan Kenan'ı da vurdu. Yakup'un oğulları Mısır'a gelerek buğday satın alıyordu. Yusuf peygamber ,babası kendisini çok sevip Allah'a şirk koşmuş  olmasından dolayı verilen bu ayrılığı sona erdirmek için kardeşi Binyamini yanında alıkoyup babasının Mısır'a gelmesini sağladı. Kardeşleri tövbe etti.  Ve  Rüyasındaki Güneş olan Babası , Ay olan Halası(annesini küçük yaşlarda kaybetti.))  ve 11 yıldız olan kardeşleri ona secde etti. 


Cevap:

1-) Elif Lâââm Ra* tilke ayatul Kitabil mübiyn;

Eliyf Lâm Ra... Bunlar Kitab-ı Mubiyn’in ayetleridir.

2-) İnna enzelnahu Kur’anen arabiyyen lealleküm ta'kılun;

Doğrusu biz O’nu akledesiniz diye Arapça Kur’an olarak inzal ettik.

3-) Nahnu nekussu aleyke ahsenel kasası Bima evhayna ileyke hazel Kur’an* ve in künte min kablihi leminel ğafiliyn;

Şu Kur’an’ı sana (B sırrıyla) vahyetmekle biz kıssaların en güzelini sana kıssa ediyoruz (uygun ard ardalıkla ibret verici şekilde anlatıyoruz)... Bundan önce şüphesiz (sen bunlardan) gafillerden idin.

4-) İz kale Yusufu li ebiyhi ya ebeti inniy raeytü ehade aşere Kevkeben veşŞemse vel Kamere raeytühüm li sacidiyn;

Hani Yusuf babasına: “Babacığım!.. Muhakkak ki ben onbir kevkeb’i (gezegenler kardeşleri) Güneş’i (Baba Ruh) ve Kamer’i (Ay ana kalb) rü’yet ettim (gördüm)... Onları bana secde ediyorlar gördüm (hilafet nübüvvet)” dedi.

5-) Kale ya büneyye la taksus rü'yake alâ ıhvetike feyekiydu leke keyda* inneş şeytane lil İnsani adüvvün mübiyn;

(Babası) dedi ki: “Oğulcuğum!.. Rüyanı kardeşlerine kıssa etme sonra sana bir tuzak kurarlar... Muhakkak ki şeytan (vehim) insan için apaçık bir düşmandır”.

6-) Ve kezâlike yectebiyke Rabbüke ve yuallimüke min te'viylil ehadiysi ve yütimmu nı'meteHU aleyke ve alâ ali Ya'kube kema etemmeha alâ ebeveyke min kablü İbrahîyme ve İshak* inne Rabbeke Aliymun Hakiym;

“İşte böylece Rabbin seni ictiba eder (seçer; çalışma-imtihan yollu tanıma?) hadiselerin te’vili’nden (rüya analizini) sana öğretir daha önce iki atan İbrahim ve İshak’a tamamladığı gibi ni’metini senin ve Al-i Ya’kub’un üzerine de tamamlar... Muhakkak ki senin Rabbin Aliym’dir Hakiym’dir”.

7-) Lekad kâne fiy Yusufe ve ıhvetihi ayatün lissailiyn;

Andolsun ki Yusuf ve kardeşleri hakkında sual edip isteyenler için ayetler vardır.

8-) İz kalu le Yusufü ve ehuhü ehabbu ila ebiyna minna ve nahnü usbetün inne ebana lefiy dalalin mübiyn;

Hani (kardeşleri) dediler ki: “Biz usba (kalabalık-sargın-mutaassıb bir topluluk) olduğumuz halde Yusuf ve kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgili... Muhakkak ki babamız apaçık bir dalalet içindedir”.

9-) Uktülu Yusufe evitrahuhu Ardan yahlü leküm vechü ebiyküm ve tekûnu min ba'dihi kavmen salihıyn;

“**dürün Yusuf’u yahut Onu (başka) bir Arz’a tarh edin (dışlayıp atın) ki babanızın vechi (bilinci) size dönsün/yalnız size kalsın... Ondan sonra salih bir kavim olursunuz”.

10-) Kale kailün minhüm la taktülu Yusufe ve elkuhu fiy ğayabetil cübbi yeltekıthu ba'düs seyyareti in küntüm faıliyn;

Onlardan bir diyici dedi ki: “**dürmeyin Yusuf’u!... Onu (duvarları örülmemiş) kuyu’nun dibi’ne (bedensel yaşantıya) atın da seyyare’den bazısı (gezici bir yolcu kafilesi) Onu alsın... Eğer yapacaksanız”.

11-) Kalu ya ebana ma leke la te'menna alâ Yusufe inna lehu lenasihun;

Dediler ki: “Ey babamız sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun!.. Doğrusu biz Ona nasihatcılarız (halis kılıcılarız)”.

12-) Ersilhu meana ğaden yerta' ve yel'ab ve inna lehu lehafizun;

“Yarın Onu bizimle beraber irsal et de (tabiattan) serbestçe yesin ve oynasın... Doğrusu biz Onu koruyucularız”.

13-) Kale inniy le yahzununiy en tezhebu Bihi ve ehafü en ye'külehüzzi'bü ve entüm anhu ğafilun;

(Ya’kub) dedi ki: “Onu (B sırrınca) götürmeniz beni muhakkak mahzun eder... Siz ondan gafiller iken kurt’un Onu yemesinden korkarım”.

14-) Kalu lein ekelehüzzi'bü ve nahnu usbetün inna izen lehasirun;

Dediler ki: “Andolsun ki biz usba (kuvvetli bir topluluk) iken eğer Onu kurt yer ise o takdirde doğrusu biz hüsrana uğrayanlar olururz”.

15-) Fe lemma zehebu Bihi ve ecmeu en yec'aluhu fiy ğayabetil cübbi ve evhayna ileyhi le tünebbiennehüm Bi emrihim hazâ ve hüm la yeş'urun;Nihayet Onu (B sırrınca) götürdüler ve Onu kuyu’nun dibi’nde bırakmağa cem’ oldular... Biz de Ona: “Andolsun ki onların şu işlerini (B sırrınca) kendilerine haber vereceksin onlar farkına varmadıkları halde iken” diye vahyettik