hürriyet kasidesi osmanlıcası üzerinde söz sanatları ve söz sanatları (ayrıntılı)



Sagot :

Kaside-i Hürriyet (Hürriyet Kasidesi) Namık Kemal’in en kuvvetli şiirlerinden biri olan Vatan / Hürriyet Kasidesi’nin asıl adı, Beslet-i Osmaniyye ve Hamiyyet-i İnsaniyye‘dir. Besalet Kasidesi, Kaside-i Besalet diye de anılır.

1867 yılında, Abdülaziz’in baskı yönetiminden kurtulmanın özlemini çeken bazı aydınlar, “Genç Osmanlılar Cemiyeti“ni kurmuşlardı. Namık Kemal‘in de içinde bulunduğu bu cemiyet, “meşrutiyet“i gerçekleştirmek amacıyla çalışmaya başlamıştı. Ancak çok geçmeden Genç Osmanlılar, Avrupa’ya kaçmak zorunda kalmışlar, Fransa’ya gittikten bir süre sonra İngiltere’ye geçerek Londra’da “Hürriyet” gazetesini çıkarmışlar, özlemlerini çektikleri düşünceleri İstanbul’da duyurmaya başlamışlardı.

Namık Kemal’in aşağıda okuyacağınız “Hürriyet Kasidesi”, onun “hükümet kapısı”ndan ayrıldığı ve Avrupa’ya gittiği dönemde yazılmış olabilir. Bu şiir, bir bakıma yazıldığı dönemde, Namık Kemal gibi aydınların öncülük ettiği çağdaş düşüncelerini anlatan bir şiir sayılır.

Burada o güne kadar üzerinde çok az durulan “yurt”, “yurtseverlik”, “hürriyet” gibi kavramlarla bir takım “toplumla ilgili düşünceler” ve “kişisel erdemler” dile getiriliyor; Yurdun mutlu yarınları için “halka hizmet” ve “doğruluk”, başta gelir. Millet için fedâkarlık, erdemlerin en üstünüdür. Millî birlik ve düşünce hürriyeti ile bütün güçlükler yenilebilir. Yüce yaratılışlı bir millet olarak da bunları daha kolay yapabiliriz.

Kasidenin son beyitlerinde bu düşünceler yanında “hürriyet” ve “hürriyet”in değeri ile ilgili duygu ve düşünceler yer alıyor. Görülüyor ki bu kasidede, eski kasidelerde olduğu gibi bir kişinin ve yapılan işlerin değil; “toplumsal ve kişisel erdemler”in, “hürriyet”in övgüsü yapılmaktadır.

Şiirin hemen her mısrasında yabancı kelime ve tamlamalara rastlıyoruz. Bunlardan “hâk-i vatan”, “ittihad-ı kalb-i millet”, “meydan-ı hamidiyyet”… vb, Tanzimat edebiyatının getirdiği, yukarda sözü edilen düşünce ve kavramlarla ilgili sözlerdir.

Şiirin bütünündeki söyleyiş ise, kuru, öğretici, hikâye eden br söyleyiş değil; Namık Kemal’in yurtsever, fedâkâr, mert kişiliğine uyan coşkun bir hitabet niteliğindedir.

HÜRRIYET KASIDESI OSMANLICA METNI

Hürriyet Kasidesi
Mefâîlün / Mefâîlün / Mefâîlün / Mefâîlün
1.Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten

2.Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten

3.Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten

4.Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır
Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten

5.Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir
Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten

6.Hemen bir feyz-i baki terk eder bir zevk-i faniye
Hayatın kadrini âli bilenler hüsn-i şöhretten

7.Nedendir halkta tul-i hayata bunca rağbetler
Nedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emanetten

8.Cihanda kendini her ferdden alçak görür ol kim
Utanmaz kendi nefsinden de ar eyler melametten

9.Felekten intikam almak demektir ehl-i idrake
Edip tezyid-i gayret müstefid olmak nedametten

10.Durup ahkam-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette
Çıkar asar-ı rahmet ihtilaf-ı rey-i ümmetten

11.Eder tedvir-i alem bir mekînin kuvve-i azmi
Cihan titrer sebat-ı pay-ı erbab-ı metanetten

12.Kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar
Fütur etme sakın milletteki za’f u betaetten

13.Değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdamı
Felekte baht utansın bi-nasib- erbab-ı himmetten

14.Ziya dûr ise evc-i rif’atinden iztırâridir
Hicâb etsin tabiat yerde kalmış kabiliyetten

15.Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmaniyânız kim
Muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten

16.Biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kim
Cihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten

17.Biz ol ulvi-nihâdânız ki meydân-ı hamiyette
Bize hâk-i mezar ehven gelir hâk-i mezelletten

18.Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten

19.Kemend-i can-güdâz-ı ejder-i kahr olsa cellâdın
Müreccahtır yine bin kerre zencîr-i esâretten

20.Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten

21.Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler
Ki ednâ zevki aladır vezâretten sadâretten

22.Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kim