O, milletini ba¤r›na basm›fl ve bütün aflk›n› ona vermifl bir baba
idi. Dinlenme saatlerinin hemen hepsini bu aflk› aç›klaman›n ve milleti
sevmeye al›flt›rman›n tad› ile doldururdu. Uyku saatlerini de o büyük
aflk ile rüyaland›rd›¤›na eminim. Kendisine henüz “Atatürk” diye hitap
etmedi¤imiz, sadece “Büyük Gazi” dedi¤imiz s›ralarda bir gün yine
böyle bir konu üzerindeydik ve “Gazi” kelimesinin bu anlamdaki de¤erini
tartmaya çal›fl›yorduk; bana söz verdi:
--“Büyük Gazi” dedim. “Sizi bugünün yazarlar› ve flairleri, edipleri
kalplerinin en samimi köflesinden kaynay›p ç›kan sevgi ve takdir ifadeleri,
kelimeler ve cümlelerle anarlar. Kimi Gazi der, kimi Münci, kimi Kurtar›c›
der, kimi de milletin en büyü¤ü olarak anlat›r. Bunlar›n hepsi, gerçe¤i
anlatan nitelikler olmakla beraber, benim anlad›¤›m Büyük Gazi’nin
tam kendisini anlatamaz. Bence siz, her fert gibi kullanmas›n› istedi¤i
ve hak bildi¤i bütün zevklerini, hazlar›n› ve tutkular›n› önce vatanseverlik
mihrak›nda toplay›p süzdükten sonra uygulama alan›na yayan bir
insans›n›z. Sizde, her fleyden evvel millet sevgisi vard›r.”
Büyük adam›n gözleri yaflard› ve gönüllerimizi, hareketlerine sonsuz
olarak ba¤lad›¤› zarif jestini yaparak ba¤›rd›:
-- Evet! Mustafa Kemal’in gerçek tan›m› budur.
Ve sönmez bir heyecanla ekledi:
-- Her fleyden evvel millet ve daima millet.
........................................................................................
‹flte Onun Evrensellik Anlay›fl›
“‹nsan, mensup oldu¤u milletin varl›¤›n› ve mutlulu¤unu
düflündü¤ü kadar bütün dünya milletlerinin huzur ve refah›n› düflünmeli
ve kendi milletinin mutlulu¤una ne kadar k›ymet veriyorsa bütün
dünya milletlerinin mutlulu¤una da hizmet etmeye, elinden geldi¤i
kadar çal›flmal›d›r. Bütün ak›ll› adamlar takdir ederler ki bu yolda
çal›flmakla hiçbir fley kaybedilemez. Çünkü dünya milletlerinin
mutlulu¤una çal›flmak, di¤er bir yoldan kendi huzur ve mutlulu¤unu
temine çal›flmak demektir. Dünyada ve dünya milletleri aras›nda
sükûn, aç›kl›k ve iyi geçim olmazsa bir millet kendi kendisi için ne
yaparsa yaps›n, huzurdan mahrumdur. Onun için ben sevdiklerime
flunu tavsiye ederim:
Milletleri sevk ve idare eden adamlar, tabi evvela kendi milletinin
varl›¤›n›n ve mutlulu¤unun yarat›c›s› olmak isterler. Fakat ayn› zamanda
bütün milletler için ayn› fleyi istemek laz›md›r. Bütün dünya hadiseleri
bunu aç›ktan a盤a ispat eder. En uzakta zannetti¤imiz bir hadisenin
bize bir gün temas edece¤ini bilmeliyiz. Bunun için insanl›¤›n hepsini
bir vücut ve bir milleti bunun bir organ› saymak gerekir. Bir vücudun
parma¤›n›n ucundaki ac›dan di¤er bütün organlar› etkilenir.
Dünyan›n herhangi bir yerinde bir rahats›zl›k varsa t›pk› kendi
aram›zda olmufl gibi onunla alakadar olmal›y›z. Hadise ne kadar zor
olursa olsun, bu esastan flaflmamak laz›md›r. ‹flte bu düflünüfl
insanlar›, milletleri ve hükûmetleri bencillikten kurtar›r. Bencillik flahsi
olsun, millî olsun daima fena say›lmal›d›r.” Ya Atatürk’ün evrensel
sevgi ve sayg› anlay›fl›!
‹flte bir gün Çanakkale’ye giden bakanlardan birine: “Orada
Mehmetçik an›t›n›n bafl›nda flehitleri anacaks›n. Siz olmasayd›n›z,
siz gö¤üslerinizi çelik kalelere karfl› siper etmeseydiniz bo¤az elden
gider, ‹stanbul elden giderdi diyeceksin.”
“Evet efendim”
“Ama Çanakkale’de yaln›z bizim flehitlerimiz yok. Bu topraklar
üzerinde kanlar›n› döken insanlar› da o kahraman düflman savaflç›lar›n›
da sayg› ile anacaks›n.”
Bakan›n ricas› üzerine bu son söylenecekleri Atatürk’ün kendisi
kaleme al›r. Nutuk fludur:
“Bu memlekette kanlar›n› döken kahramanlar! Burada bir dost
vatan›n topra¤›ndas›n›z. Huzur içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle
yan yana, koyun koyunas›n›z. Uzak diyarlardan evlatlar›n› harbe
gönderen analar, gözyafllar›n›z› dindiriniz. Onlar bu toprakta canlar›n›
verdikten sonra art›k bizim evlatlar›m›z olmufllard›r.”
‹flte dünyada baflka bir örne¤i olmayan sevginin evrensel dili.
Bu nutku yabanc› gazeteler haber yapt›ktan sonra haftalarca, aylarca
Avustralya’dan, Yeni Zelanda’dan sevgi ve minnet mektuplar›
bu eki metinden toplam 4 soru çıkartınız cevaplarıyla yazınız....
idi. Dinlenme saatlerinin hemen hepsini bu aflk› aç›klaman›n ve milleti
sevmeye al›flt›rman›n tad› ile doldururdu. Uyku saatlerini de o büyük
aflk ile rüyaland›rd›¤›na eminim. Kendisine henüz “Atatürk” diye hitap
etmedi¤imiz, sadece “Büyük Gazi” dedi¤imiz s›ralarda bir gün yine
böyle bir konu üzerindeydik ve “Gazi” kelimesinin bu anlamdaki de¤erini
tartmaya çal›fl›yorduk; bana söz verdi:
--“Büyük Gazi” dedim. “Sizi bugünün yazarlar› ve flairleri, edipleri
kalplerinin en samimi köflesinden kaynay›p ç›kan sevgi ve takdir ifadeleri,
kelimeler ve cümlelerle anarlar. Kimi Gazi der, kimi Münci, kimi Kurtar›c›
der, kimi de milletin en büyü¤ü olarak anlat›r. Bunlar›n hepsi, gerçe¤i
anlatan nitelikler olmakla beraber, benim anlad›¤›m Büyük Gazi’nin
tam kendisini anlatamaz. Bence siz, her fert gibi kullanmas›n› istedi¤i
ve hak bildi¤i bütün zevklerini, hazlar›n› ve tutkular›n› önce vatanseverlik
mihrak›nda toplay›p süzdükten sonra uygulama alan›na yayan bir
insans›n›z. Sizde, her fleyden evvel millet sevgisi vard›r.”
Büyük adam›n gözleri yaflard› ve gönüllerimizi, hareketlerine sonsuz
olarak ba¤lad›¤› zarif jestini yaparak ba¤›rd›:
-- Evet! Mustafa Kemal’in gerçek tan›m› budur.
Ve sönmez bir heyecanla ekledi:
-- Her fleyden evvel millet ve daima millet.
“‹nsan, mensup oldu¤u milletin varl›¤›n› ve mutlulu¤unu
düflündü¤ü kadar bütün dünya milletlerinin huzur ve refah›n› düflünmeli
ve kendi milletinin mutlulu¤una ne kadar k›ymet veriyorsa bütün
dünya milletlerinin mutlulu¤una da hizmet etmeye, elinden geldi¤i
kadar çal›flmal›d›r. Bütün ak›ll› adamlar takdir ederler ki bu yolda
çal›flmakla hiçbir fley kaybedilemez. Çünkü dünya milletlerinin
mutlulu¤una çal›flmak, di¤er bir yoldan kendi huzur ve mutlulu¤unu
temine çal›flmak demektir. Dünyada ve dünya milletleri aras›nda
sükûn, aç›kl›k ve iyi geçim olmazsa bir millet kendi kendisi için ne
yaparsa yaps›n, huzurdan mahrumdur. Onun için ben sevdiklerime
flunu tavsiye ederim:
Milletleri sevk ve idare eden adamlar, tabi evvela kendi milletinin
varl›¤›n›n ve mutlulu¤unun yarat›c›s› olmak isterler. Fakat ayn› zamanda
bütün milletler için ayn› fleyi istemek laz›md›r. Bütün dünya hadiseleri
bunu aç›ktan a盤a ispat eder. En uzakta zannetti¤imiz bir hadisenin
bize bir gün temas edece¤ini bilmeliyiz. Bunun için insanl›¤›n hepsini
bir vücut ve bir milleti bunun bir organ› saymak gerekir. Bir vücudun
parma¤›n›n ucundaki ac›dan di¤er bütün organlar› etkilenir.
Dünyan›n herhangi bir yerinde bir rahats›zl›k varsa t›pk› kendi
aram›zda olmufl gibi onunla alakadar olmal›y›z. Hadise ne kadar zor
olursa olsun, bu esastan flaflmamak laz›md›r. ‹flte bu düflünüfl
insanlar›, milletleri ve hükûmetleri bencillikten kurtar›r. Bencillik flahsi
olsun, millî olsun daima fena say›lmal›d›r.” Ya Atatürk’ün evrensel
sevgi ve sayg› anlay›fl›!
‹flte bir gün Çanakkale’ye giden bakanlardan birine: “Orada
Mehmetçik an›t›n›n bafl›nda flehitleri anacaks›n. Siz olmasayd›n›z,
siz gö¤üslerinizi çelik kalelere karfl› siper etmeseydiniz bo¤az elden
gider, ‹stanbul elden giderdi diyeceksin.”
“Evet efendim”
“Ama Çanakkale’de yaln›z bizim flehitlerimiz yok. Bu topraklar
üzerinde kanlar›n› döken insanlar› da o kahraman düflman savaflç›lar›n›
da sayg› ile anacaks›n.”
Bakan›n ricas› üzerine bu son söylenecekleri Atatürk’ün kendisi
kaleme al›r. Nutuk fludur:
“Bu memlekette kanlar›n› döken kahramanlar! Burada bir dost
vatan›n topra¤›ndas›n›z. Huzur içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle
yan yana, koyun koyunas›n›z. Uzak diyarlardan evlatlar›n› harbe
gönderen analar, gözyafllar›n›z› dindiriniz. Onlar bu toprakta canlar›n›
verdikten sonra art›k bizim evlatlar›m›z olmufllard›r.”
‹flte dünyada baflka bir örne¤i olmayan sevginin evrensel dili.
Bu nutku yabanc› gazeteler haber yapt›ktan sonra haftalarca, aylarca
Avustralya’dan, Yeni Zelanda’dan sevgi ve minnet mektuplar›