kelebeğin hayat döngüsünle ilgili slayt veya belgesel nerden bulabilirim ?



Sagot :

Tırtıldan kelebeğe başkalaşım
Bir kelebeğin (ve aynı şekilde bir güvenin) yaşam döngüsü, birbirinden çok farklı görünen formların, bir kelebeği oluşturması ile sonuçlanan, bir seri olağanüstü dönüşümüdür. Doğada çok çeşitli olağanüstü ve büyüleyici oluşumlar vardır. Bir yumurtanın bir kelebeğe başkalaşımı da bu harikalardan biridir.
Hikaye iki kelebeğin çiftleşmesi ile başlar. Bu süreç, dişinin yumurtalarının döllenmesini sağlar. Doğadaki diğer bir çok türde olduğu gibi, gerçek çiftleşmenin öncesinde bir kur yapma evresi vardır. Bazı kelebekler helezon çizerek uçar, bazen dişi kanatları ile belli bir konumda yatar. Herhangi bir kur yapma hareketi (insanlarda olduğu gibi) olası eşin uygunluğunu keşfetmek amacı ile yapılır. Bu sürecin bir parçası, dişinin önceden döllenip döllenmediğini anlamaya yöneliktir. Dişi uygun olmadığını göstermek amacıyla bir feromon (kimyasal bir madde) salgılar yada alışılagelmiş çiftleşme hareketlerini tekrarlamaz. Dişi ve erkek uygun olduklarını anladıklarında çiftleşme başlar. Kelebekler bir süre için eşleşmiş konumlarını korurlar. Bazen kısa bir süre bazen de daha uzun bir süre için bir arada kalırlar. Çiftleşme sırasında ikilinin beraber uçması alışılmadık bir durum değildir. Çiftleşme gerçekleştiğinde, dişinin yumurtalarının döllenmesi ile sonuçlanan bir süreç gerçekleşir. Ardından, dişi yumurta bırakmaya hazır hale gelir.
Yumurta veya Ovum
Yapısı: Kelebek yumurtalarının şekli dikkati çekecek şekilde değişkendir. Örneğin Çatal-kuyruk kelebeğinin yumurtaları pürüzsüz ve küreseldir. Yakın akraba türlerin yumurtalarının şekli arasında belli bir fiziksel tutarlılık vardır.
Yumurta, içinde dişinin döllenmiş ovum’unun bulunduğu bir dış bir katmandan, koryon (amniyon zarı), oluşur. Bu katmanda, mikropil olarak adlandırılan, bazı yumurtaların üstünde küçük bir çukur şeklinde göze görünen, küçük bir delik bulunur. Bu delik spermin yumurtayı döllemesine olanak sağlar ve olasılıkla, gelişen embriyonun nefes almasını sağlar.
Kelebek kimyasal bir süreçle, ayakları aracılığıyla, bitkilerin “tadına” bakar ve yavrularının beslenebileceği bitki türünü yada yakın tür grubunu tanır. Bazı kelebekler larvaları için sadece bir tür seçerken (monofagus), bazıları benzer türleri (oligofagus), başkaları ise farklı cinsten bitkileri (polifagus) kullanır. Bir kere uygun bitki bulunduktan sonra, yumurtlama işlemi başlar.
Bazen yumurtalar tek tek bırakılır, bazen de yığın halinde bırakılırlar. Örneğin, Isırgan kelebeği dikey kolonlar halinde yumurtlar. Tüm bu taktiklerin, hayatta kalma açısından, önemi vardır. Bazen bir parazit büyük bir gurup içerisinde bir yada iki yumurtayı gözden kaçırabilir yada birbirinden çok uzaktaki bir iki yumurtayı fark etmeyebilir. Genellikle, yumurtalar besin-bitkisinin üzerine bırakılır. Ancak, bazı türler yumurtalarını bitkiye yakın yere bırakırlar. Örneğin, Cengaver kelebeği  yumurtalarını kendi besin bitkisi olan hercai menekşenin yakınına, bir ağaç kütüğünün üzerine bırakır. Kelebek yumurtaları çeşitli yaban arıları saldırısına uğradıkları için onları korumak üzere her türlü önlemin alınması gereklidir.
Yumurtaların kırılması için, belli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Hatta, bazı kelebek türleri tüm kış boyunca yumurta halinde kalır ve ancak havalar ısındıktan sonra yumurta kırılır. Tahminen, küçük olduklarında yenilme olasılıkları düşük ve gözden kaçma olasılıkları da büyüktür. Genellikle, yumurtanın kırılması için yaklaşık 10 günlük bir süre gerekir. Küçük tırtılın yumurtadan çıkabilmesi için kolay bir çıkış yolu vardır.
Aslında, bir çok genç larva yumurtanın kabuğunu yer. Bir kısmı için bu, besin-bitkilerine ulaşıncaya kadar yakıt görevi görür, bazıları için ise kış gelmeden sahip olabilecekleri tek besin kaynağıdır.
Tırtıl veya larva
Tırtıl bir yemek yeme makinesidir. Tırtıl bitki materyalini çiğnemeye yarayan bir ağız yada bir çift çeneyi takip eden sindirime yarayan uzun bir bağırsaktan oluşmaktadır. Üç çift gerçek bacak (tüm böceklerde olduğu gibi) ve beş çift yaprakları ve sapları kavramak için ucunda kancası olan vantuza benzer ön-bacaklar (yalancı-bacak) yardımı ile hareket eder. Larvanın yan taraflarında bulunan dokuz çift küçük delikten, (spiracle-solunum deliği), solunum gerçekleşir. Gelişmiş bir salgı bezinden (spinneret) tırtıl ipek üretir. Tüm larvalar tüylüdür, hatta bazıları setas adı verilen, yırtıcıları tırtıllardan uzak tutmaya yarayan, uzun dikensi kıllarla örtülüdür.
Yumurtadan ilk çıktığında larva yada tırtıl çok küçüktür, sadece birkaç milimetre uzunluğunda. Bu ilk larvalar, instar, hangi türe ait olurlarsa olsunlar birbirlerine benzerler. Bazı türler bu aşamada kışlarsa da, genellikle, tırtıl hemen yiyecek aramaya ve bulduğunda yemeğe başlar.
Böceklerin gövde yapısının doğası nedeniyle böcekler memelilerden farklı büyürler. Tırtıl ne kadar çok deri değiştirirse o kadar fazla genişleyebilir ve büyüyebilir. Bu süreç deri değiştirmeolarak adlandırılır ve her deri değiştirmenin ardından tırtıl yeni bir instara dönüşür. Bir çok Avrupa türü dört kere deri değiştirir, böylece son aşama genellikle beşinci instar olur.

Tırtıl tam büyüdüğünde pupalaşmak için uygun bir yer aramaya başlar. Bu evre bazen ön-pupa olarak da adlandırılır. Larva, pupalaşma evresi öncesinde tüm dışkısını boşaltır. Farklı aileler farklı yollarla pupalaşır.
Bir Nymphalid ipek bir yastık örer ve tutunmak anal uzvunu kullanarak baş aşağı asılır.
Bir Pierid, öte yandan, önce bir yastık örer, ardından destek amaçlı bir kuşak örerek başı yukarıda olacak şekilde asılı kalır.
Larva kendini astıktan kısa bir süre sonra pupa evresine dönüşüm başlar. Bu süreci başlatanın sisteme salgılanan bir hormon olduğu düşünülmektedir.