barajların zarararı nelerdir adam gıbı soleyın..!



Sagot :

akarsuyu tıkayarak gideceği yoldaki toprakta verimliliği azaltır biriktiği yerdekii de yerleşim alanlarını yok eder 

Küresel Isınma, Su Kaynakları ve Tarım Üzerindeki Etkileri 

Konu Hakkında Geniş Bilgi Bulunmaktadır:

Gezegenimiz 4,65 milyar yıllık tarihi boyunca birçok kez ısınmış ve soğumuştur. Günümüzde dünyamız yine hızlı bir ısınma periyoduna girmiştir ve bu kez diğerlerinden farklı olarak, oldukça fazla bir nüfus kitlesiyle bu etkiye maruz kalacaktır.

Küresel ısınmayı sade bir tanımlama ile; “atmosfer, okyanuslar ve kara kütleleri yüzeyindeki sıcaklıktaki yükselme” olarak tanımlayabiliriz. Bu ısınmaya kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların yakılması sonucu atmosfere dahil olan sera gazlarının neden olduğu
sanılmaktadır.

Sera Etkisi
Dünyamızı aydınlatan ve ısıtan enerjinin kayna ğ ı güne ş tir. Güneşten, gezegenimizin yüzeyine ulaşan kısa dalgalı radyasyon, ışıktan ısıya dönüşmek suretiyle dünyamızı ısıtır. Yeryüzü, bu radyasyonun bir kısmını uzun dalgalı kızılötesi ışın olarak uzaya geri yansıtır. Bu uzun dalgalı kızılötesi ışınların büyük bölümü uzaya geri dönerken, bir bölümü dünya atmosferinde sera gazları vasıtasıyla tutulu kalmaktadır. Atmosferde kızılötesi ışınların tutulması ve yansıtılması sırasında, tıpkı seradaki camlar gibi ısıyı muhafaza etme özelliklerinden dolayı bu gazlara “sera gazı” adı verilmiş tir. Bu gazların atmosfer içindeki miktarlarının artması ile atmosfer, güne ş yoluyla dünyamıza sağlanan ısının tutulmasını tekrar geriye bırakılmasını sağlayan bir yalıtkana dönüşmektedir.

Sera Gazı Çeşitleri
Sera gazları tabii olarak do ğ ada bulunurlar ve ayrıca insanların çeşitli faaliyetleri sonucu ortaya çıkarlar.

Sera gazları içerisinde en bol miktarda bulunanı okyanuslar, denizler, göller ve akarsulardan buharlaşma yoluyla atmosfere karışan su buharıdır.

Karbon dioksit (CO2) ikinci en fazla bulunan sera gazıdır. Organik maddenin çürümesi, hayvan ve insanlarını solunumu, yanardağ patlamaları gibi birçok do ğ al olaylar sonucu atmosfere dahil olmaktadır. Ayrıca, insanlar fosil yakıtlar, katı atıklar, ağaç ve ağaç ürünleri yakmak suretiyle evlerini ısıtmak, motorlu taşıtlar kullanmak ve elektrik üretmek amaçlarıyla atmosfere dahil olan karbon dioksit miktarını arttırırlar. 18nci yüzyılın ortalarındaki Sanayi Devrimi’nden bu yana atmosferdeki miktarı 281 ppm’den 368 ppm’e ulaşarak %31’lik bir artış göstermiştir.

Metan (CH4), atmosfer içerisinde daha etkili yalıtkanlık yaratan bir gazdır. Aynı miktardaki karbon dioksite oranla en az 20 kat daha fazla ısıyı tutabilmektedir. Kömür, doğal gaz ve petrolün üretim ve taşınması esnasında atmosfere dahil olmaktadır. Metan, büyükbaş hayvanlar başta olmak üzere kimi hayvanların sindirim yan ürünü olarak ortaya çıkmasının yanında atık alanlarındaki organik maddelerin bozuşmasından da meydana gelmektedir. Sanayi Devrimi’nden bu yana atmosferdeki metan miktarı iki kattan daha fazla artmıştır.

Diazot monoksit (N2O), esas olarak tarım topraklarının işlenmesi ve fosil yakıtların yakılması sonucu ortaya çıkmaktadır. Çok güçlü yalıtkanlık özelli ğ i olan bir gazdır. Aynı miktardaki karbon dioksitin tuttuğundan yaklaşık 300 kat fazla ısı tutma özelliğine sahiptir. Atmosferdeki miktarı, sanayileşme öncesindeki düzeyle kıyaslandığında %17’lik bir artı ş göstermiştir.

Sera gazları, aynı zamanda modern ve teknolojik bir hayatın devamı için gerekli üretim işlemleri sonucunda da meydana gelmektedir.

- Alüminyumun eritilmesinden perflorlu bileşikler meydana gelmektedir.
- Otomobil koltukları, mobilyalar ve yalıtımda kullanılan köpükler de dahil
olmak üzere birçok maddenin üretimi esnasında hidroflorokarbonlar meydana
gelmektedir.
- Kimi gelişmekte olan ülkelerde montajı yapılan buzdolaplarına hâlâ soğutucu
gaz olarak kloroflorokarbonlar kullanılmaktadır.

20nci yüzyıl boyunca, atmosfer içerisinde büyük miktarlarda artış gösteren bu sentetik kimyasalların bazıları atmosfer sıcaklığını arttırma özelliklerinin yanında, dünyamızı morötesi ışınların olumsuz etkilerinden koruyan ozon tabakasına da zarar vermektedirler.

2000 yılında triflorometil sülfür pentaflorid adında yeni bir sentetik bileşiğin atmosferde hızlı bir şekilde arttı ğ ı belirlenmiştir. Bu gazın diğer bilinen sera gazlarından çok daha fazla ısı tutma özelli ğ i olması endişe vericidir ve endüstriyel kaynağı hâlâ bulunamamıştır.

Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/281281-kuresel-isinmanin-verdigi-zararlar-nelerdir.html#ixzz29fWaXM8k