ılyada ve odessa hayatı lutfen



Sagot :

Odysseia (Yunanca: Ὀδύσσεια, Odusseia) Homeros'un ünlü destanlarındanbiridir. Diğeri de İlyada'dır.

Odysseia'nın MÖ 800 ila 600 yılları arasında yazıldığı düşünülmektedir. Manzum eser İlyada'nın devamı niteliğindedir ve Yunan kahraman Odysseus'unTruva'nın düşüşünden sonra vatanı İthaka'ya yaptığı maceralarla dolu uzun yolculuğu anlatır. 10 yıl süren savaştan sonra Odysseus'un İthaka'ya dönmesi 10 yılını alır, ve bu 20 yıllık uzaklığında oğlu Telemachus ve karısı Penelopeülkeyi yönetmek ve Penelope ile evlenerek (Odysseus'un öldüğü iddia edilmektedir) İthaka'nın hükümdarı olmak isteyen bir grup soylu ile mücadele etmek zorundadırlar. Şiir batı edebiyatının ve kültürünün temel eserlerinden sayılır, ve antik Yunan kültürüne ışık tutan en önemli kaynaklardan biridir.

"Şu binbir düzeni olan adam, ey Müz, bana anlatılmalı; Troya'da, o kutsal şehir yağma ettikten sonra şu, nice zamandır dolanıp duran adam."Homeros, Odysseia,I,1

Odysseia'dan bir bölüm; Odysseus ve Kiklop

zmir Körfezinden, Güllük Körfezine kadar olan bölgeye İYONYA denilirdi.
* Yunanistan'dan gelen AKALAR buradaki yerli halkla karışarak, şehir devletleri halinde yaşadılar. Başlıca İyon şehirleri şunlardır: Efes, Milet, İzmir, Foça, Bodrum.
* Efeste'ki ARTEMİS tapınağı İyonlara aittir.
* İyonlar deniz ticaretinde gelişmişlerdi.
* İyon Edebiyatının en önemli eseri Homeros'un "İlyada ve Odesa destanı" dır.
* İyonlar bilim ve sanatta gelişmişlerdir. Matematikte Tales ve Pisagor, Tarihte Heredot, Tıpta Hipokrat, Felsefede Diojen) Yunanistan'a gelen Dorların önünden kaçarak Ana­dolu'ya geçen Akalar tarafından kuruldular. M.Ö 1200 yılında Akalar, adalar üzerinden Batı Anadolu'ya göç ettiler. Büyük Menderes ile Küçük Menderes nehirleri arasında kalan kıyı bölgelerine yerleştiler. Bu bölgeye İyonya, burada yaşayanlara ionlar adı verilir. İonlar, polis adı verilen şehir devletleri kurdular. M.Ö. XII. yüzyıldan itibaren Efes, Milet, Foça gibi şehirleri kurdular. Siyasal yapılanmaları şehir devleti şeklindedir, hiç bir zaman merkeziyetçi olmamışlardır. Deniz ticareti ve kolonicilik alanında ileriydiler. Akdeniz, Marmara, Ege ve Karadeniz'de birçok koloniler kurmuşlardır. 

Anadolu'da kurulan ilkçağ uygarlıkları içinde en gelişmiş ve ileri düzeydedirler. Çünkü; 

1- İonlar, Ön Asya'dan gelen ticaret yollarının bitiş noktasındadırlar ve doğu batı arasında köprü vazifesi görürlerdi. 
2- Diğer Anadolu uygarlıklarından etkilenmişlerdir. 
3- Tarım ve ticaretle gelişmiş olduklarından bilim ve kültüre önem vermişlerdir. 
4- Şehir devletleri şeklinde yönetilmiş oldukları için serbest düşünce gelişmiştir. 

İon şehir devletlerinin başında krallar bulunuyordu. Asiller zamanla güçlenerek kralları tahttan indirdiler. Halkın seçtiği kişiler, meclislerin yardımı ile şehirleri yönetmeye başladılar. 

Ön Asya'dan gelen ticaret yollarının bitim noktasında bir ülke olmaları bilim ve kültür alanında ileri gitmelerinin en önemli nedenidir. İonlar, sanat alanında da önemli gelişmeler gösterdiler. İon Nizamı denilen mimari üslubun yaratıcısıdırlar (Artemis tapınağı ionyalılar'a aittir). İon tarzında mimarı eserler yarattılar. Tapınaklar, açık hava tiyatroları bu alanda ki en güzel yapıtlardır. 

Ticaretin gelişmesi sonucu birçok kültür ile temas kurdular. Ekonominin gelişmesi ve demokrasinin varlığı; fikir hayatı, sanat ve bilim alanında önemli gelişmelere neden oldu. Diyojen, Tales, Anaksimenes, ve Anaksimandros felsefe , matematik ve astronomi bilimlerinin temellerini attılar. Matematikte Pisagor, Coğrafya'da Kse­nefon, Tıpta Hipokrat, Felsefe'de Heraklit ve Diojen, Şiirde Homeros ve Tarihte Heredot İonyalıların en tanınmış bilginleridir.. 

Tiranlık yönetimi de ilk defa İon şehirlerinde görülür. 

İonlar, Fenike Alfabesi'nden yararlanarak kendi alfabelerini oluşturdular. İon şair ve yazarları tarafından kaleme alınan trajedi, komedi ve dramlar günümüze kadar önemlerini korudular. Edebiyatta Homeros destanları önemlidir. 

Tanrılarının insan biçiminde heykellerini yapmışlardır. İon Tanrıları da insanlara benzerdi. Tanrılarla insanlar arasındaki en önemli fark insanların ölümlü, tanrıların ise ölümsüz olmalarıydı. İnançlarına göre Tanrılar arasındaki her türlü ilişki ve iletişim aynen insanlar arasında olurdu. Tanrılar İnsanlara kızdıkları zaman onları cezalandırırdı. 

Bir insanın Tanrılaşabilmesi için kusursuzluğa, mükemmelliğe ulaşması gerekirdi. Bu nedenle sportif yarışmalar büyük önem kazanmıştır, insanların Tanrılaşması için bir araç olarak görülmüştür. 

M.Ö. 650-546 yıllarında önce Pers istilasına, daha sonra İskender ve Roma istilasına uğramışlardır.