Sagot :
Kurtuluş Savaşı sırasında Cide’li bir kadın kaptanın, azgın fırtınalar ve korsanlarla boğuşarak İnebolu’ya cepha ne taşıması anlatılmaktadır.
Yer Cide sahilinde bir köy evidir. Romatizma ağrılarından muzdarip Temel Reis, yatakta durmadan dönmekte, torunu Memiş yanındaki yatakta, gelini Halime ise, diğer odada yatmak tadır. Halime’nin kocası Sabri ise Samsun Askerlik Şubesinde askerdir.
Temel Reis’in takası ise, biraz ilerde denizin kenarında, yaşlı gövdesi ile azgın karayele direnmeye çalışmaktadır.
Kış yaman geçeceği için, mutlaka yiyecek, gaz, tuz, şeker te mini gerekiyordu. Bunun için de İnebolu’ya gitmekten başka bir çareleri yoktu.
Bu nedenle, Temel Reis, sabah erken kalktı. Sağlam bir şekil de elbiselerini giydikten sonra, kendisine yardımcı olması için çağırdığı Halime’nin yeğeni on üç yaşındaki Bekir’i diğer iki ço cuğu çağırması için gönderdi. Sonra da evden çıkıp, köyün ortası na doğru yürüdü. Halime ile Memiş de arkasından geliyorlardı.
Köy kahvesine gelince, oturanlar Temel Reis’in el etmesiyle kalktılar ve sahildeki kayığın suya indirilmesine yardım etmek için onlara katıldılar.
Kayık suya İndirildi. Bekir ve diğer iki çocuk, Zeynel ile Halil de kayığa binerek hareket hazırlığına başladılar.
Temel Reis, gelini Halime ve torunu Memiş ile vedalaştı. Kı~ yıdakilerle helâlleşerek kayığa bindi. Sonra, yelken açmalarını emretti. Açılan yelkenle birlikte küreklere asılarak Cide’ye doğru yol aldılar.
Cide’de yoksul halkın hemen hemen tek gelir kaynağı olan yumurtaları yükleyerek, İnebolu’ya doğru açıldılar.
Temel Reis’in gidişinin üçüncü günü gecesi, bir asker kaçağı, “Ben kocan Sabrı” diyerek Halime’nin kapışma dayanınca, Halime
“Benim kocam askerden kaçmaz, böyle hırsız gibi kapıları da tıklatmaz, git köyün muhtarı ile birlikte gel” dedi. Adam diretince, yüklükte asılı çifteyi kaparak pencereyi açıp, ateş ederek, “Ali Efendi! Asker kaçakları sardı evimi! Yetiş!” diyerek bağırdı.
Temel Reis’in sandalı ise gecenin karanlığı içinde yol almaya çalışıyordu. Gökte bir tane dahi yıldız yoktu. Bu sırada, bir taka nın üstlerine doğru hızla geldiğini fark ettiler. Belli ki niyetleri haydutluktu. Temel Reis, hemen tabancasını çıkarıp, çocuklara da siper almalarını söyledi. Sonra da başladı kurşunları saymaya. Üstlerine gelenler, papucun pahalı olduğunu anlayınca, gerisin geri kaçmaya başladılar.
Köy korucusu Çipil Reşit, Halime’nin feryadım ve silahın se sini duyunca, hemen tarafa doğru koştu. Yürüyen birisini görünce seslendi. Fakat öteki bir ne dönüp baktı, ne de cevap verdi. De mek ki, tanınmak istemiyordu. O halde bu köyden birisi idi. Aca ba kimdi?
Arkasından, bir el ateş etti. öteki yine devam edince, mecbu ren bu sefer vurmak için ateş etti. Kaçak da aynı anda kendisini yere atıp, ateşe ateşle cevap verdi. Çipil Reşit, bir müddet sonra sessizce ilerleyip, kaçağın olduğu yere kadar geldi. Uzamış sakal larına rağmen, Temel Reis’in oğlu Sabri’yi tanıdı. Sabri, şube ko mutanı ile bir sebepten takışmış, bu yüzden askerden kaçmıştı. Köye gelişindeki asıl sebep ise, kadınların namusuna musallat olan bir iki kişinin hakkından gelmekti.
Bir punduna getirip, Çipil Reşit’i esir aldı. Sonra önüne kata rak, asker kaçağı namussuzun barındığı yere doğru yürüdüler. Ancak, yolda konuşarak birbiri ile anlaştılar. Çipil Reşit, Sabri’yi görmediğini söyleyecekti.
Böyle yürürlerken bir ateş sesi ile kendilerini yere attılar. Sabri bir yana, Çipil Reşit bir yana atladı. Çatışma bittiğinde, Çipil Reşit sakin sakin olay yerinden ayrıldı. Sabri, yürüyerek kaçak Halit’İn bulunduğu yere gittiğinde cansız yattığını gördü.
Gece vakti, Halime’nin kapısı çalındı. Gelen Temel Reis ile birlikte giden Zeynel’di. Halime neler olduğunu sorunca, yolda Rum Niko’nın saldırısına uğradıklarını, Temel Reis’in silah sıkışı nı, sonra da yağan yağmurdan hastalanıp İnebolu’da hastaneye yatırdıklarını ve bir daha da kalkamadığını, anlattı. Yani Temel Reis ölmüştü. Bu konuşma esnasında Sabri, pencereden içeri gir di. “Babamın öldüğünü duyunca geldim. Yarından tezi yok, takayı satıp parasını bana ver” dedi. Bu esnada korucu Çipil Reşit eve gelip, Sabri’yi muhtarın çağırdığını söyledi. Sabri tereddüt içinde idi. Sonra muhtarın yanına gitmeye karar verdi.
Muhtar Ali Emmi, İyi niyetli ve vatansever bir adamdı. Sab-ri’ye, yeni bir ordu kurulduğunu, şayet kabul ederse kendisini bu ordu ya asker olarak göndereceğini, ‘asker kaçağı’ lafını da ortadan kaldıraca ğını” söyleyince Sabri razı oldu ve Muhtar ile yeni orduya katıl mak için yola çıktılar.
Temel Reis ölmüş, Sabri “asker kaçağı” lekesini silerek, yeni den vazifesine dönmüştü. Halime ise, evin çarkını döndürmek için sandalı yürütmeye, böylece nafakayı kazanmaya kararlıydı. Yanına Memiş’i de alarak sahile doğru yürüdü. Halil ve Zeynel çoktan sandaldaki yerlerini almışlardı. Artık Reis Halime Kaptan idi.
zaman kurtuluş savaşı olay halime adlı bir kadının türk milletine takasıyla yardım etmesi ve erkek kılığına girmesi
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.