Sagot :
Yarı tanrı Percy’nin maceraları, Canavarlar Denizi ile devam ediyor! Bütün sene Percy için oldukça sakin geçmiştir. Hiçbir canavar Percy’e saldırmamış, onun hayatını tehdit etmemiştir. Ama okulun son günü olanlarla birlikte kahramanımız bir okul yılını daha sorunlu bir şekilde kapatmıştır.
Yarı tanrıların bir sığınak ve eğitim merkezi olarak gördükleri Melez Kampı sınırları zayıflamaktadır. Kampın sınırlarını koruyan ağaç zehirlenmiş ve bütün melezler hayatları tehlike altındadır. Percy bir kez daha kampa dönerken, en yakın arkadaşı satir Kıvırcık’ın da başının dertte olduğu hakkında rüyalar görmektedir.
Bu sırada okulun son günü çıkan arbedede kendisine yeni bir dost kazanır: Tyson. O bir kikloptur. Yani bizim bildiğimiz adıyla ‘Tepe Göz’. Doğa ruhları ve tanrıların meyvesi olan bu kikloplar, genel olarak kötü canavar sınıfına girmektedir. Ancak Tyson onlardan birisi değildir.
Annabeth, Percy ve Tyson Melez Kampı’na ulaştıklarında değişen tek şeyin Thalia’nın ağacı olmadığını anlarlar. Kherion ağacı zehirlemekle suçlanmış, yerine başka birisi atanmıştır. Kherion ise sürülmüştür.
Percy ve arkadaşları Kıvırcık’ın nerede olduğunu öğrenmeye çalışırken, bir yandan da Melez Kampı’nı kurtarmanın planlarını yapmaktadır. Rüyalar sonucunda Percy ile bir bağ kurmayı başaran Kıvırcık, nerede hapis tutulduğunu arkadaşına gösterir. Kıvırcık, Tepe Gözler’in ilki ve en gaddarı olan Polyphemus’un eline düşmüştür! Ve bu kiklop ile evlenmezse akşam yemeği olması oldukça olasıdır. Ancak ne yazık ki bu canavarın bulunduğu ada Canavarlar Denizi’nin ortasındadır!
Kaynak:http://kitapozetlerioku.blogspot.com/2011/08/canavarlar-denizi-2-kitap-percy-jackson.html
Yarı tanrı Percy’nin maceraları, Canavarlar Denizi ile devam ediyor! Bütün sene Percy için oldukça sakin geçmiştir. Hiçbir canavar Percy’e saldırmamış, onun hayatını tehdit etmemiştir. Ama okulun son günü olanlarla birlikte kahramanımız bir okul yılını daha sorunlu bir şekilde kapatmıştır.
Yarı tanrıların bir sığınak ve eğitim merkezi olarak gördükleri Melez Kampı sınırları zayıflamaktadır. Kampın sınırlarını koruyan ağaç zehirlenmiş ve bütün melezler hayatları tehlike altındadır. Percy bir kez daha kampa dönerken, en yakın arkadaşı satir Kıvırcık’ın da başının dertte olduğu hakkında rüyalar görmektedir.
Bu sırada okulun son günü çıkan arbedede kendisine yeni bir dost kazanır: Tyson. O bir kikloptur. Yani bizim bildiğimiz adıyla ‘Tepe Göz’. Doğa ruhları ve tanrıların meyvesi olan bu kikloplar, genel olarak kötü canavar sınıfına girmektedir. Ancak Tyson onlardan birisi değildir.
Annabeth, Percy ve Tyson Melez Kampı’na ulaştıklarında değişen tek şeyin Thalia’nın ağacı olmadığını anlarlar. Kherion ağacı zehirlemekle suçlanmış, yerine başka birisi atanmıştır. Kherion ise sürülmüştür.
Percy ve arkadaşları Kıvırcık’ın nerede olduğunu öğrenmeye çalışırken, bir yandan da Melez Kampı’nı kurtarmanın planlarını yapmaktadır. Rüyalar sonucunda Percy ile bir bağ kurmayı başaran Kıvırcık, nerede hapis tutulduğunu arkadaşına gösterir. Kıvırcık, Tepe Gözler’in ilki ve en gaddarı olan Polyphemus’un eline düşmüştür! Ve bu kiklop ile evlenmezse akşam yemeği olması oldukça olasıdır. Ancak ne yazık ki bu canavarın bulunduğu ada Canavarlar Denizi’nin ortasındadır!
Rick Riordan, gerçek ile mitolojiyi harmanlarken Canavarlar Denizi’ni de es geçmemiştir. Burası bizim bildiğimiz adıyla ‘Bermuda Şeytan Üçgeni’dir. Percy, Annabeth’den duyduğu bir efsaneden yola çıkarak ‘Altın Post’un Kıvırcık’ı esir tutan canavarın elinde olduğu kanısına varır. ‘Altın Post’ her şeyi iyileştirebilen, ancak yıllardır kayıp olan büyülü bir nesnedir. Percy o adaya giderek, bir taşla iki kuş vurmak istemektedir.
Ancak yeni kamp müdüründen görev için kendilerine izin çıkmaz. Üstelik bu iznin kendilerine çıkmadığı gibi, bir de Clarisse adındaki son derece nefret uyandıran bir kıza verilmesi işleri daha da karıştırır. Her şeye rağmen Percy ve arkadaşları Kıvırcık’ı ve kampı kurtarmak için bu yolculuğa çıkmak zorundadırlar.
Ve tanrı Hermes’in yardımıyla bu zorlu yolculuk başlar. Canavarlar Denizi üzerindeki onlarca canavarla baş etmenin zorluğunun yanında, kahramanlarımız bir de yeniden geri dönmeye çalışan Kronos’un planlarını engellemeleri gerekmektedir.
Su gibi akıp giden bu macerada; Kherion hakkında çok önemli bir bilgi de öğreneceksiniz. Ki bu bilgi olayların gidişatıyla doğrudan orantılı olacak.
Her şeyin birbirine girdiği bugünlerde kahramanlarımız başarıya ulaşabilecek mi? Bunu kitabın son sayfasına kadar öğrenemeyeceksiniz. Gerçi ‘başarı’nın kime ne ifade ettiği de belli olmamaktadır. Çünkü açılan kartlar son sayfaya kadar değişecek, değişecek ve değişecektir. Kronos bu defa gerçekten dünyaya dönmek istemektedir.
Canavarlar Denizi toplam 8 ödül almıştır. Dilimize Kadir Yiğit Us tarafından çevrilmiş ve Doğan Egmont tarafından basılmıştır. Kitap toplam 282 sayfadır.
Doyamadığınız heyecan; Titan’ın Laneti ile devam edecek!
teşekkür edermisin
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.