wilson ilkelerinin başlıca maddeleri



Sagot :

  Wilson Prensipleri ve Önemli Maddeleri       Share on facebookShare on twitterShare on emailShare on googleShare on myspaceMore Sharing ServicesShare on stumbleupon      

Bu site, ebediyen minnettar olduğumuz büyük kurtarıcımız ve büyük insan Atatürk'e onun ilke ve devrimlerine gönül vermiş yüreği gerçek Atatürk sevgisi ile dolu olan vatansever kimselerce hazırlanarak ülke insanımızın hizmetine sunulmuştur.

Wilson Prensipleri ve Önemli Maddeleri - Wilson Prensipleri - Önemli Maddeleri ve EtkileriAmerika Birleşik Devletleri Başkanı Wilson, henüz I. Dünya Savaşı sona ermeden, savaşın bir an önce bitmesini sağlamak için 14 maddelik bir bildiri yayınladı (8 Ocak 1918). Bildiride savaşın sonunda yapılacak antlaşmaların temel ilkelerini açıklamış, dünyanın yeni düzeninin adil ve haklı barış üzerine kurulması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca dünya barışını korumak amacıyla Milletler Cemiyetinin kurulmasına da yer vermiştir.

Wilson’un 14 ilkesinin önemli maddelerini şöyle sıralayabiliriz:

- Bütün barış antlaşmaları açık olacak, bu antlaşmalardan başka milletlerarası gizli antlaşmalar yapılmayacak.
- Savaş sonunda, yenenler, yenilenlerden toprak almayacaklar.
- Yenilenler savaş tazminatı ve cezai tazminat ödemeyecekler.
- Devletler arasındaki anlaşmazlıkları barış yolu ile çözümleyecek milletlerarası bir teşkilat kurulacak. İtilaf Devletleri Amerika Birleşik Devletleri’ni kendi yanlarında savaşa sokabilmek için Wilson İlkeleri’ni benimsediklerini ve savaş sonunda kurulacak yeni dünya düzenini bu ilkelere göre kurmayı kabul ettiler. İtilaf Devletleri bu ilkeleri benimsemelerine rağmen, savaş sonunda ilkelere aykırı davranarak devletlerin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olmadılar. Türklerin çoğunlukta olduğu Osmanlı topraklarını işgal ettiler. Wilson İlkeleri’nden Osmanlı Devleti’ni ilgilendiren bir madde bulunmaktadır. Buna göre:
- Osmanlı Devleti’nin Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerinde Türklere kesin egemenlik hakkı tanınmalıdır. Türk egemenliği altında bulunan diğer milletlere de kendi kendini yönetme hakkı verilmelidir. - Boğazların güvenliği sağlandığı takdirde bütün devletlerin ticaret gemilerine açık olmalıdır. Sevr ve Lozan Antlaşmalarında boğazların statüsü bu ilkeye göre belirlenmiştir. Yine Anadolu toprakları üzerinde bir Ermeni Devleti kurulmasının gündeme getirilmesi bu ilkeden kaynaklanmaktadır. Ayrıca bu maddeye göre Osmanlı toprakları milliyet prensibine göre parçalanmak istenmiştir. Bundan cesaret alan bazı azınlıklar bağımsız devlet kurmak amacıyla faaliyetlere başlamışlardır. Bunun yanında Türk Kurtuluş Savaşı’nın başlaması ve Misakımillî kararlarının hazırlanmasında da bu ilke etkili olmuştur.

Kaynak: T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Okulları (Açık Öğretim Lisesi- Meslekî Açık Öğretim Lisesi) İçin Hazırlanan 11. Sınıf Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 1 Ders Notları, Alim ÖZTÜRK, s 37, 2007

Wilson’un 14 ilkesinin önemli maddelerini şöyle sıralayabiliriz:

- Bütün barış antlaşmaları açık olacak, bu antlaşmalardan başka milletlerarası gizli antlaşmalar yapılmayacak.
- Savaş sonunda, yenenler, yenilenlerden toprak almayacaklar.
- Yenilenler savaş tazminatı ve cezai tazminat ödemeyecekler.
- Devletler arasındaki anlaşmazlıkları barış yolu ile çözümleyecek milletlerarası bir teşkilat kurulacak. İtilaf Devletleri Amerika Birleşik Devletleri’ni kendi yanlarında savaşa sokabilmek için Wilson İlkeleri’ni benimsediklerini ve savaş sonunda kurulacak yeni dünya düzenini bu ilkelere göre kurmayı kabul ettiler. İtilaf Devletleri bu ilkeleri benimsemelerine rağmen, savaş sonunda ilkelere aykırı davranarak devletlerin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olmadılar. Türklerin çoğunlukta olduğu Osmanlı topraklarını işgal ettiler. Wilson İlkeleri’nden Osmanlı Devleti’ni ilgilendiren bir madde bulunmaktadır. Buna göre:
- Osmanlı Devleti’nin Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerinde Türklere kesin egemenlik hakkı tanınmalıdır. Türk egemenliği altında bulunan diğer milletlere de kendi kendini yönetme hakkı verilmelidir. - Boğazların güvenliği sağlandığı takdirde bütün devletlerin ticaret gemilerine açık olmalıdır. Sevr ve Lozan Antlaşmalarında boğazların statüsü bu ilkeye göre belirlenmiştir. Yine Anadolu toprakları üzerinde bir Ermeni Devleti kurulmasının gündeme getirilmesi bu ilkeden kaynaklanmaktadır. Ayrıca bu maddeye göre Osmanlı toprakları milliyet prensibine göre parçalanmak istenmiştir. Bundan cesaret alan bazı azınlıklar bağımsız devlet kurmak amacıyla faaliyetlere başlamışlardır. Bunun yanında Türk Kurtuluş Savaşı’nın başlaması ve Misakımillî kararlarının hazırlanmasında da bu ilke etkili olmuştur.