Sagot :
M.Ö. II. yüzyılda doğduğu anlaşılan Oğuz Destanı, ancak XIII. yüzyılda yazıya geçirilebilmiştir.Oğuz Kağan Destanının bugün bilinen tek bir yazma nüshası vardır. Paris Ulusal Kitaplığının Türkçe Yazmalar bölümünde 1001 numarada kayıtlı olan bu destan,Uygur harfleri ile yazılmıştır. Oğuz Destanı’nın Paris nüshası diye bilinen bu metni ilkin Türkolog W. Radloff, Kutadgu Bilig ile birlikte (1891) yayımladı. Destan daha sonra W. Bang ve G. R. Rahmeti tarafından 1932’de önce Almanca olarak, daha sonrada 1936’da Oğuz Kağan Destanı adıyla Türkçe olarak yayınlanmıştır.Bu destanda Oğuz, doğuştan güzel olan, doğduktan kırk gün sonra büyüyüp gelişen, halka eziyet eden canavarı öldüren, büyüyünce yeryüzünün dört bir yanına elçiler gönderip o ülkeleri bayrağı altına alan, yaşlanınca yurdunu altı oğlu arasında paylaştıran bir Türk hükümdarı ve kahramanıdır.Destan, Oğuz Kağan’ın yaşamı ve yaşadıkları etrafında örgülenmiştir.Bu destanda, destan kahramanı Oğuz’un gerçekte, Türk-Hun hükümdarı Mete olduğu söylenmektedir. Gerçekten de Mete’nin tarihi kişiliği ile destan kahramanı Oğuz’un serüvenleri arasında büyük bir benzerlik vardır.Oğuz Kağan Destanının dört ayrı şekli bilinmektedir.Bunlardan birincisi, yukarıda andığımız Paris Ulusal Kitaplığındaki Uygurca yazılmış nüshadır.İkinci şekil, Reşideddin’in Câmi’ü’t-Tevârih kitabının ikinci cildindeki “Tarih-i Oğuzân ve Türkân” kısmındaki metindir.Üçüncüsü, Uzunköprü’de ele geçen Çağatayca yazılmış metindir ki H. Namık Orkun’un Oğuzlara Dair (Ankara, 1935) adlı yapıtıdır. Dördüncüsü, Ebulgâzi Bahâdır Han’ın Şecere-i Terâkime’sindeki anlatma parçadır.
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.