halk şiirinin halk kültürüne yansıması acill



Sagot :

Halk şiiri geleneği, Türk kültürünün tarihi içindeki görünümü, değişmesi ve gelişmesine paralel olarak bir değişim ve gelişim içinde olmuştur. Aynı uygarlığa bağlı kültürler aynı dünya görüşünde birleşirler. Bir uygarlığın dünya görüşü de o uygarlığa özgü bir edebiyat anlayışı sağlar. Her eser belirli bir kültür bağlamı içinde oluşur ve canlılığını sürdürür. Edebî eserler, yaşayan bir kültür topluluğunun kendilerine özgü ortak dünya görüşüne ve değerler sistemine göre şekillenir. Her kültürün kendi anlamlar, değerler ve kurallar bütünü vardır. Kültüre bağlı olarak şekillenen her türlü birikim doğal olarak o kültürün bir parçasıdır (Yılmaz, 1994:2-4).

Kültür kaynaklarının, Orta Asya'dan Anadolu'ya çağlar boyu süren bir zaman süreci içinde uzanan halk şiiri geleneği üzerindeki etkisini, şekillendirmesini incelemeden önce, kültür kavramını biraz açalım: Kültür günümüzde toplumun bütün ürünlerini kapsayacak bir genişlik kazanmıştır. Bu terim bilim dilinde de ulaşılmış bir tanımdan yoksundur (Turan, 1990:11). Türk Kültürünü tarih boyunca irdelemeye ve halk edebiyatını şekillendirmesini incelemeye çalıştığımızda kültüre tarihsel açıdan bakmalıyız. Bilindiği gibi kültür salt bir tarihsel miras olarak ele alınmaz. Kültürün Türk tarihinin akışı içerisinde oluşumunu gelişmesini ve değişmesini de incelemeliyiz. Ziya Gökalp (Gökalp, 1958:70),  Mümtaz Turhan(Turhan, 1969:56) Hilmi Ziya Ülken (Turan, 1990: 15) gibi araştırmacılar kültürün çeşitli tanımlamalarını yapmışlardır. Buna göre kültürü şöyle tanımlamak mümkündür; "Kültür, yaşadığı toplumda geçerli olan ve gelenek halinde de devam eden her türlü dil, duygu, düşünce, inanç, sanat ve yaşayış ögelerinin tümüdür".

Halk şiiri geleneği, Türk kültürünün tarihi içindeki görünümü, değişmesi ve gelişmesine paralel olarak bir değişim ve gelişim içinde olmuştur. Aynı uygarlığa bağlı kültürler aynı dünya görüşünde birleşirler. Bir uygarlığın dünya görüşü de o uygarlığa özgü bir edebiyat anlayışı sağlar. Her eser belirli bir kültür bağlamı içinde oluşur ve canlılığını sürdürür. Edebî eserler, yaşayan bir kültür topluluğunun kendilerine özgü ortak dünya görüşüne ve değerler sistemine göre şekillenir. Her kültürün kendi anlamlar, değerler ve kurallar bütünü vardır. Kültüre bağlı olarak şekillenen her türlü birikim doğal olarak o kültürün bir parçasıdır (Yılmaz, 1994:2-4).