Sagot :
(-) I, you, we, you, they + haven't verb3 he, she, it + hasn't verb3
Örenk verirsem;
I haven't been to Paris. Ben Paris'de bulunmadım.
Present perfect tense, ingilizce belirsiz geçmiş zamanı anlatan tensdir. Present perfect tense in yeri çok önemlidir. Nerde kullanılacağı, yine geçmiş zamanı anlatan simple past tense ile karıştırılmamalıdır. Aşağıda bu konuda geniş açıklama bulacaksınız.
Present perfect tense konu anlatımı
Present perfect tense bir işin geçmişte herhangi bir belirsiz zamanda yapıldığını ifade eder.
Geçmişte belirli zamanları ifade eden "dün, Salı günü, geçen sene" gibi zarflar, Present perfect tense ile sadece since ve before (-den beri) ile kullanılır.
Eğer işin yapılma tarihi belirtiliyorsa Present perfect tense kullanılmaz, yerine Simple past tense kullanılır.
Bu iki tense, türkçeye geçmiş zaman olarak çevrilir. Aslında aralarında fark vardır. Bu farkı tam olarak anlayabilmek için, Simple past tense
ve present perfect tense karşılaştırması linkimizi tıklayabilirsiniz.
Present perfect tense türkçede en doğru şekilde, belirsiz geçmiş zaman olarak ifade edilebilir.
Present perfect tense örnekler
I have cooked a cake, it's not the first time.
Ben kek pişirdim, bu ilk değil.
I have cooked cake before.
Ben daha önce kek pişirdim.
Present perfect tense ile olumlu cümleler
* özne+have/has yardımcı fiili+fiilin 3. şekli+tümleç ile oluşturulur.
Özne
Yardımcı Fiil
Fiilin 3 şekli
Tümleç
I
have
studied
English.
You
He/She/It
has
We
have
You
They
Ben İngilizce çalıştım.
Sen İngilizce çalıştın.
O İngilizce çalıştı.
Biz ingilizce çalıştık.
Siz İngilizce çalıştınız.
Onlar İngilizce çalıştılar.
I have been in New York.
New York'ta bulundum.
You have listened to Britney Spears in the concert.
Sen Konserde Britney Spears’i dinledin.
I have seen that movie.
Ben o filmi gördüm.
He has paid his income tax.
O gelir vergisini ödedi.
They have explained the Big Bang Theory.
Onlar Büyük Patlama teorisini açıkladılar.
Present perfect tense ile zaman zarfı
*zaman belirten kelimeler, cümlede farklı yerlere gelebilir.
I have done that joke before.
Ben o şakayı önceden yaptım.
We have already learnt the news.
Haberleri çoktan öğrendik.
I have never seen a ghost.
Ben asla bir hayalet görmedim.
The director hasn't come yet.
Müdür henüz gelmedi.
We have just met the Japanese businessman.
Japon işadamıyla daha şimdi buluştuk.
The dog hasn't eaten his meal since yesterday.
Köpek dünden beri yemeğini yemedi.
I have been on holiday for 2 days.
İki günden beri tatildeydim.
* to have yardımcı fiililin olumsuzu kullanılarak kurulur.
Özne
Yüklem
Yardımcı fiil
Fiilin 3. şekli
I
haven't (have not)
swum.
You
He/She/It
hasn't (has not)
We
haven't (have not)
You
They
Ben yüzmedim.
Sen yüzmedin.
O yüzmedi.
Biz yüzmedik.
Siz yüzmediniz.
Onlar yüzmediler.
Present perfect tense ile ilgili olumsuz cümleler
My friend hasn't sing a karaoke song.
Arkadaşım karaoke şarkısı söylemedi.
The movie "Saw" haven't gotton the Oscar Prize.
"Testere" filmi Oskar ödülü almadı.
You haven't played tennis.
Sen tenis oynamadın.
Present Perfect Tense çoğunlukla bazı zarflarla (adverb) birlikte kullanılır. Şimdi bu durumları örnekleriyle birlikte görelim.
“Already” şu anda, bu durumda, konuştuğumuz anda anlamına gelir. Yalnızca olumlu cümlede kullanılır. Cümledeki yeri yardımcı fiil “have” ile asıl fiil arasındadır.
“Yet” henüz anlamını taşır. Bu kelime ise soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır. Yani “yet” kullanılarak sorulan bir soru cümlesine olumlu cevap vermek istiyorsak “already”, olumsuz cevap vermek istiyorsak “yet” kullanarak cevap vereceğiz. “Yet”in cümledeki yeri sondadır. Örneğin,
Has the director come yet?
Henüz (Şu ana kadar) müdür geldi mi?
Yes, he has already come.
Evet, o geldi. (O halen gelmiş bulunuyor, şu anda buradadır.)
No, he has not come yet.
Hayır, o henüz gelmedi.
Her ikisi de “hiç” anlamına gelir. “Ever” soru cümlelerinde, “never” ise olumsuz cümlelerde kullanılır.
Have you ever been to Japan?
Siz hiç Japonya’da bulundunuz mu?
Yes, I have been to Japan.
Evet, ben Japonya’da bulundum.
No, I have never been to Japan.
Hayır, ben Japonya’da hiç bulunmadım.
Henüz bitmiş bir IşI ifade etmek için, cümleyi yardımcı fiil ile asıl fiil arasına “just” koyarak kurarız.
I have just locked the door.
Kapıyı tam şimdi kilitledim.
Ali has just come home.
Ali tam şimdi eve geldi.
Have they just gone out?
Onlar tam şimdi mi gittiler?
Bu edatların ikisi de Türkçe’de “den beri” anlamına gelir. Yani Türkçe’deki, “den beri” İngilizce’de iki türlü söylenir.
“Since”den sonra daima bir zaman adı gelir. “For”dan sonra ise daima bir zaman süresi gelir. (Bir zaman ölçüsü)
since last week geçen haftadan beri
since last summer geçen yazdan beri
since last year geçen seneden beri
since one o’clock saat birden beri
since two o’clock saat ikiden beri
since twelve o’clock saat onikiden beri
since Sunday pazardan beri.
Veya bir sene adı, yani belli bir tarih koyabiliriz.
Since 1936 1936’dan beri
Since 1950 1950’den beri
“For” edatını kullanmak istersek “for”dan sonra bir zaman ölçüsü koymak gerekir.
For one minute bir dakikadan beri
For two hours iki saatten beri
For three days üç günden beri
For five weeks beş haftadan beri
For ten years on yıldan beri
Thank you for visiting our website wich cover about İngilizce. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.