SUDA GİDEN HAYALLER
Mahallemizin alt tarafında kocaman bir buğday tarlası vardı. Bu tarlanın ke-
narından geçen çay ise bizim eğlence kaynağımızdı. Sıcak havalarda serinle-
mek güzel oluyordu. Mahalledeki çocukların buluşma yeriydi. Maç yapıyorduk,
suda yüzüyorduk. Sudan çıktıktan sonra büyük dut ağacının altında ekmek, do-
mates ve salatalık yemek çok tatlı oluyordu.
Babam ise çok iyi yüzme bilmediğimiz için çayda boğulmamızdan endişe
ediyordu. Bizim oraya gitmemizi istemiyordu. Kardeşimle birlikte annemden zor
izin alıp, babamdan gizli dereye gider olmuştuk. Yaptığımız doğru değildi ama
mahallenin bütün çocuklan orada toplanıyordu. Biz de oynayacak kimse bula-
miyorduk. Adeta mecbur kalıyorduk.
Babam, kardeşimle bana aldığı ayakkabıyı akşam getirdi. Bu ayakkabılarla
topa hızlı vurabilecektim. O kadar mutlu olmuştuk ki... Ayakkabıyı yastığımın ya-
nina koydum ve uyudum.
Hafta sonu anneme yalan söyleyerek çaya yüzmeye gittik. Yeni ayakkabıla-
rımızı da giydik. Arkadaşlarımıza gösterecektik. O gün çok eğlenceli geçti. Saat-
lerce suda kaldık. Dut ağacının altında karnımızı doyurduk. Babamın eve gele-
ceği saat yaklaşıyordu. Kardeşim yeni alınan ayakkabılarını eline aldı ve karşıya
geçti. Ben ise ayakkabılarımı çıkarmadım. Kardeşimin bütün uyarılarına kulak
tıkadım. Sudan geçerken ayakkabımın biri ayağımdan çıktı ve su aldı götürdü.
Ayakkabımı tutamadım. Sudan çıktığımda tek ayakkabıyla kalmıştım.
Ağlayarak evimize gittik. Babamın vereceği tepkiden korkuyordum. Bir süre
sonra babam geldi. Annem benim anlatmamın daha doğru olacağını ve hiçbir
şey gizlememem gerektiğini söyledi. Ben de olup biteni aynen anlattım. Olan
kardeşime oldu. Benimle birlikte aynı cezayı almıştı.