Ormanlar kralı aslan kocaman bir ağacın gölgesine yatmış. Sırtını da ağaca dayamış, uyu-
yormuş. Bu ağacın dibindeki kovukta da bizim minik farenin yuvası varmış. (...)
Minik fare içinden gelen sesi dinlemiş. Korka korka aslanın üstüne çıkmış.
Ormanlar kralı aslan kükreyerek:
- Bre densiz, üzerimde ne ararsın? demiş.
O Minik farenin nerdeyse korkudan ödü patlayacakmış. Kekeleyerek:
O - Efendimiz vallahi kötü bir niyetim yoktu. Yalvarırım canımı bağışlayın. Hem bakarsınız bir gün
O benim de size yardımım dokunur.
O Aslan, minik farenin cevabına kahkahalarla gülmüş:
O - Bak sen şu bücüre! Bir gün bana yardım edecekmiş. Bücür fare senin bana yardımın dokun-
maz. Hemen buradan kaybol ve bir daha gözüme gözükme, demiş.
Aradan birkaç gün geçmiş. Fare bir de ne görsün? Aslan avcıların tuzağına yakalanmış.
Fare:
-Efendimiz isterseniz sizi bu tuzaktan kurtarabilirim, demiş. (...)
Minik fare keskin dişleriyle aslanı yakalayan ağı kemirmeye başlamış. Kısa süre sonra da tüm
ipleri koparmış. Aslanı tuzaktan kurtarmış.
LA FONTAINE (LA FONTEN)
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.