Maksim Gorki, finncı çıraklığı yıllarında, Tolstoy'un bir hikâyesini okurken öylesine kendinden geçer ki "Acaba
kağıdın içinde büyülü bir şey mi var?" diye kâğıdı havaya kaldırır bakar. Tabii beyaz sayfa üzerinde siyah harflerden
başka bir şey görmez. Fakat bu fırıncı çırağını ve bütün okuyucuları büyüleyen şey, o ak sayfa üzerinde yazılı kara
harflerden başka bir şey değildir.
Yazılı veya sözlü işaretlerle, göz önünde bulunmayan her şeyi göz önüne getirebilir, ölüleri diriltebilir, ağaçları
konuşturabilirsiniz. Bu büyü değil de nedir? Güzel bir romanı okurken Maksim Gorki'de olduğu gibi kitap, kâğıt, harf
ortadan kalkar, gitmediğimiz şehirlerde dolaşır, tanımadığımız insanlarla tanışır, onların yatak odalarına hatta ruh-
larının içine gireriz. Dile bu büyük gücü veren nedir? Kendiliğinden çalışan bir şartli refleks mekanizması dolayısıy-
la, dilin varlığın yerine geçişil Kelimeler gösterildikleri eşyanın hayalini göz önünde canlandırırlar.
Hayat boyunca öğrenilen kelimeler, bizim hafızamızda gözle görünmez bir dünya yaratırlar. Bir hikâyeyi dinler
veya okurken ses ve yazı, hafızamızdaki hayalleri canlandırır. i bir edebiyatçı, dilin bu canlandırma gücünden fay-
dalanarak asıl dünyaya benzer veya ondan daha zengin ya da değişik bir hayal dünyası yaratır. Herkesin bildiği,
günlük hayatta kullandığı kelimelerin hayal mekanizmasını daha çabuk harekete getireceği gayet doğaldır. Bundan
dolayı büyük yazarlar, yeni kelimeler icat etmekten çok herkesin bildiği kelimelerle yeni dünyalar yaratırlar.
1. Bu metinde yazarın kelimeleri "büyülü" olarak nitelendirmesinin sebebi nedir?
2. Parçaya göre dile gücünü veren şey nedir?
3. Büyük yazarların kelimelerle olan ilişkisi nasıldır? Bunun bizlere yararı nedir?
4. Bu metnin dil ve anlatım özelliklerinden 2 tanesini yazınız.
Sagot :
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.