Aşağıdakı metni kısaca öetleye bilir misiniz?Acil lazım lütfen kısa ve öz olsa yeter.ACİL ACİL ACİL ACİL





Hendeğin Her iki Tarafı

Kureys ve ona tabi olanlar, üç yüz stvari ve bin devel dört bin kişilik bir orduyla Ebu Sufyan komutasında gele rek sel yataklarının birleştiği noktaya indiler. Sancaktari na Osman bin Talha bin Ebi Talha yapıyordu. Gatafan ve kendisine tabi olan diğer Necid kabileleri ise alt bin kişilik bir orduyla Uhud eteklerinde Bathan vadisiyle Kanat vadi sinin birleştiği yerin sağına ordugahlannı kurdular. Bu bo yük ordunun gelip Medine kapilarina dayanması korkunç bir belaydı. Yüce Allah bunu söyle tasvir ediyor: "Onlar hem yukarımızdan hem aşağı tarafınızdan (Vadinin Ge tünden ve alt yarundan) üzerinize yürüdükleri zaman, gözler yıldığı, yürekler gırtlağa geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman; işte orada iman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli

bir sarsıntıya uğratılmışlardı." (Ahzab 10-11) İşte böylesine korkunç bir durumda Allah, mü'minlere sebat verip sabit kaldı.

"Mü'minler ise, düşman birliklerini gördüklerin de: "İşte Allah ve Rasûlünün bize va'dettiği! Allah ve Rasûlü doğru söylemiştir.' dediler. Bu (orduların gelişi), onları ancak imanlarını ve Allah'a bağlılıklarını art tırdı." (Ahzab, 22)

Münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar ise şöyle dediler "Allah ve Rasûlü, meğer size sadece kuru vaadler de bulunmuşlar."

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem düşman mevzilerine yalan evleri tahliye ederek kadın ve çocuklan daha güvenli yerlere naldetti. Sonra da Ibni Ümmü Mektum'u yerine vekil tayin ederek üç bin kişilik Islam ordusuyla ha rekete geçti ve ordugahina Sela dağının eteklerine kurarak sirtini dağa verdi. Hendeğin bir yanında Müslümanlar, diger yanında müşrikler olmak üzere karşı karşıyaydılar. Müşrikler savaş için gerekli hazırlıkdan yaptıktan sonra Medine'ye doğ ru harekete geçtiler. Müslümanlara yaklaştıklarında, kendi leriyle Müslümanlar arasına kazılmış olan uzun ve geniş çukuru görerek şaşırıp dehşete düştüler Ebu Sufyan: "Bu. Arapların bildiği bir şey değildir." diyerek şaşkanlığını ifade etti. Öfkeyle hendeğin etrafinda dolaşmaya başladılar. Geçe cekleri bir nokta anıyorlardı. Müslümanlar ok atarak onların hendege yaklaşmalarına engel oldular.

Müşrikler, hendeği kolayca geçemeyeceklerini anlayin ca, Medine'yi kuşatma altında tutmaya karar verdiler. Oysa yola çıkarken böyle bir ihtimali düşünmemişlerdi. Gün bo yunca hendeği geçmek için uğraşıp durdular. Müslümanlar hendek boyunca taş ve ok atarak savunmaya geçtiler. Müs rikler gün boyunca hiç ara vermeden saldınlarını sürdürü yor, Müslümanlar da sürekli savunma yapıyorlardı. Dolayı sıyla o günün namazlarını ancak akşam vaktinde kılabildi ler. O dönemde henüz korku namazı teşri kılınmamıştı.

Kuşatmanın sürdüğü bir gün, içlerinde Amr bin Abdi ved, lkrime bin Ebi Cehl ve Darrar bin Hattab'ın da olduğu bir grup müşrik süvarisi, hendeğin en dar yerine gelerek karşı tarafa geçmeyi başardılar. Karşılarına Ali bin Ebi Talib komutasında bir birlik çıktı. Amr bin Abdived, Ali radijalla hu anh's mübarezeye davet etti. Cesaret ve kahramanlığı ile şöhret bulmuştu.

Ali radijallahu anh, onu kızdınınca atından indi ve karşılıklı mübarezeye giriştiler. Ali radıyallahu anh onu öldürünce diğerleri korkuya kapılıp geri kaçtılar. Hatta Ikrime, telaştan yayını bırakıp kaçtı. Nevfel bin Abdillah ise çukura düştü ve orada Müslümanlar tarafından öldürüldü. Karşılıklı atışmalar esnasında her iki taraftan bazı kimseler öldürüldü. Müşriklerden toplam on kişi öldürülürken Müs 10manlardan da altı kişi şehid oldu.

Müşriklerden atılan bir ok, Sa'd bin Muaz'in kol atar damarına isabet etti. Acı içinde kıvranan Sa'd, Allah azze ue celle'ye, Kureyşlilerle tekrar bir harp olacaksa kendisini o güne kadar sağ bırakması, yoksa bu yara ile şehadetini hızlandırması için niyazda bulundu ve duasına şunu da ek ledi: "Yahudi Kureyza oğullan kabilesinin perişan olmasını bana göstermeden canımı alma Allah'ım!"