i. j. k. f. g. h. C. d. e. a. b. 5. Sinif 6. Aşağıdaki metinde kullanılan deyimleri bulup boş bırakılan yere anlamlarıyla birlikte yazınız. Ağızdan ağıza dolaşan ve Nasrettin Hoca'nin keskin zekâsını gösteren "Bizim Takir Nerede?" fıkrasına baktığımızda, mizahın ve zekanın nasıl bir mantıkla buluştuğunu açıkça görü yoruz: Deyimler Bir gün etlice bir yahni canı çeker Hoca'nin Kasaba gidip bir okka et air, eve gönde- rir. Hoca'nın kansı yahniyi pişirirken komşulan çikagelir. Eli açık olan kadıncağız karınlan zil çalan komşularına yahni ikram eder. Komşular yemeğin tamamını silip süpürür ve evlerine dönerler. Bütün gün yahni özlemiyle akşamı zor eden Hoca evine gelir. İştahla oturur sofraya. Biraz sonra karısı önüne bir tabak bulgur aşıyla bir de kaşık koymaz mı? Ho- ca, sinirlenerek sorar ne olup bittiğini. Kansının etekleri tutuşur. Efendi, der kanısı, eti bizim Tekir yedi. Bu sözü duyan Hoca, sinirlenerek yerinden fırlar ve kediyi aramaya koyulur. Bir süre sonra Tekir görünür ama kedi bir deri bir kemik... Yürüyecek gücü yok, iskelet gibi. Hoca'nın tepesi atmış: Hatun, yahnilik eti şu bizim Tekir mi yedi, diye sorar. Karısı da, Evet, Hoca, o hınzır yedi, diye cevap verir. Bunun üzerine Hoca alir eline terazisini ve tartar kediyi. Tam bir okka gelir Tekir. Bunun üzerine karısına şöyle çıkışır: - Hatun! Şu gördüğün bizim Tekir tam bir okka geldi. Öyleyse, yahnilik et nerede? Şayet bu et ise bizim Tekir nerede? - Nasrettin Hoca, bu hikâyede insanların sözüne güvenirliğini test ederken ince bir alayla yalan söyleyip söyle- mediğini de ortaya çıkarmaya çalışmaktadır. HIZ AVAYINLARD eyimler ve Atasözleri 57​