Fukaralık, Ali Rıza Bey için ne güzel bir mektep olmuştu. Her şeyi hakiki rengiyle, hakiki çehresiyle görmeye başladı. Artık kimse bu parasız ihtiyara kendini olduğundan başka türlü göstermek için canını sıkıntıya sokmuyordu. Hatta çocukları bile... • Mehmet Ali bana doğru eğildi, elimi öptü. Bir şey söylemek istedi ve torbacığı omzunda, yürüdü gitti. Bu çocuk belki bir daha dönmeyecek. Yüreğimde derin bir kasvetle arkasından yürüyorum. Yolda rast geldikleriyle durup helalleşiyor. Araba inişli yokuşlu dağ yollarına girmişti. Kâh kurumuş sel çukurlarından geçiyor kâh boş tarlaların, bozulmuş bağların kenarlarını takip ediyordu. Seyrek aralıklarla tek tük köylüler, kağnılar, sırtlarında çalı demetleri taşıyan kadınlar... Bu parçalarda kullanılan bakış açıları sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir​