Uzaylılarla İlgili Çok Uzun Olmucak Hikaye



Sagot :

Ufakken, yani ortaokula giderken, hayalgücü çok geniş olan şaşkın çocuklar gibi olmak isterdim. Mesela bir ingilizce sınavında bir öykünün başını vermişlerdi, sonra bu öyküyü devam ettirin kendinize göre diyordu. Not aslında gramer hatalarına göre verilecek ama ben onlara hiç dikkat etmemiştim. Öykünün başında bir adam çalışma odasına giriyordu sonra özel bazı evrakları arıyordu bulamıyordu.. Ben burdan adamın kağıtlarının uzaylılar tarafından kaçırıldığını falan söyleyen bir hikaye uydurmuştum. Adam uzaylılarla ilgili çalışmalar yapıyormuş falan. Yani uzaylılardan bahsetmekle çok çılgın birisi olabileceğimi düşünüyordum. Sonra da adamintihar ediyordu sonunda. Aslında böyle yazarken bir yandan ne kadar hayalgüçlü bir insanım diye düşünüyordum bir an önce hoca bunları okusun.. : Oh a great kid! He has a wonderful imagination’u var desin, londradan bir heyet benim hayalgücümü incelemek için gelsin, istemiştim. Aslında söylediklerim önceden okuduğum bir öyküden alıntıydı. Aslında bazı şeyleride kendim bulmuştum, intiharı falan baktım öykü bitmiyor adam intihar etmişti öykü bitsin diye. Öyküyü arakladığımı bile bile, yine de hayalgüçlü olduğuma inandırmıştım ama kendimi.

bir varmis bir yokmus.uzayda gezegen cokmus.gunes sistemindeki dokuz gezegenin dostlugu dillere destanmis.hepsi gunesin etrafinda firil firil doner, paril paril parlarmis.baten bu mutlu gezegenler “saklambac”, bazen de “yag satarim bal satarim” oynarmis.bunlarin icinde bir tanesi varmis ki adi “saturn”mus.aman allah’im, o ne guzellik!gorenin gozu kalir, akli basindan gidermis. bu gezegenin basinda isiktan bir tac varmis.salina salina donerken her yana isik sacarmis.butun gezegenler saturn’u cok severmis.bu durumu bilen saturn icten ice gururlanirmis. bir gun gezegenler, bir araya gelip yakalamaca oynamaya karar vermisler.merkur saymaya baslamis: -uzayda pekmez, yala yala bitmez. gezegencik cik cik cik, yildizcik cik cik cik, sen bu oyundan cik. saturn’un ...