Wipe that smile off your face.
Yüzünden şu sırıtışı sil. Tina won't smile either. She thinks she's an ugly duckling.
Tina gülmüyor da. Kendisinin çirkin bir ördek yavrusu olduğunu düşünüyor. Despite warnings that he could be shot again Marley was determined to perform at the Smile Jamaica show.
Tekrar vurulma uyarılarına rağmen Marley Smile Jamaica gösterisinde sahneye çıkmaya kararlıydı. Look at that big smile. What you got to smile about, Roy?
Şu kocaman gülümsemeye de bak hele. Neye gülüyorsun Roy? The charwoman stood in the doorway with a smile on her face as if she had some tremendous good news to report, but would only do it if she was clearly asked to.
Sanki söyleyecek çok iyi bir haberi varmış gibi, gündelikçi kadın yüzünde tebessümle girişte duruyordu,fakat onu sadece açıkça istendiği için yapardı.
