Sagot :
Cevap:
müslman için
Açıklama:
Sen hangi dinde idin?» diye sorulur. O:
«–Ben İslâm dîninde idim.» diye cevap verir. Sonra:
«‒Şu zât kimdir?» diye (Resûlullah hakkındaki îtikādı ve kanaati) sorulur. O da:
«–Muhammed Allâh’ın Resûlü’dür. O, bize Allah katından apaçık deliller getirdi. Biz de O’nu tasdik ettik.» diye cevap verir. Daha sonra:
«–Sen Allah Teâlâ’yı gördün mü?» diye sorulur. O da:
«–Hiç kimse Allah Teâlâ’yı (dünyada) göremez!» diye cevap verir. Daha sonra onun için Cehennem tarafına bir pencere açılır. Ölü ona bakarak Cehennem alevlerinin (şiddetli hararet ve sıkışıklık sebebiyle) birbirini kırıp geçirdiğini görür. Ona:
«–Allah Teâlâ’nın seni koruduğu ateşe bak!» denilir. Sonra onun için Cennet tarafına bir pencere açılır. Cennet’in süslerine ve nîmetlerine bakmaya başlar. Kendisine:
«–İşte bu güzel yer, senin makâmındır.» denildikten sonra:
«–Sen (dünyada) yakînî îmân üzere idin, bu sağlam îmân üzere öldün ve (kıyâmet günü) inşâallah bu îmân üzere diriltileceksin.» denilir.[2] Kötü kişi de dehşet ve korku içinde mezarında oturtulur ve kendisine:
«–Sen hangi dinde idin?» diye sorulur.
«–Bilmiyorum.» diye cevap verir. Sonra:
«–Şu zât kimdir?» diye (Resûlullah hakkındaki îtikādı ve kanaati) sorulur. O da:
«–İnsanlar O’nun hakkında bir şeyler söylüyorlardı, ben de onu söyledim.» der. (Yani dînî konularla pek alâkası olmadığını, kalabalığa uyup insanları körü körüne taklit ettiğini dile getirir.) Cennet tarafına bir pencere açılır. Cennet’in süslerine ve nîmetlerine bakmaya başlar. Kendisine:
«–(Îmân etmediğin için) Allâh’ın senden uzaklaştırdığı Cennet’e bak!» denilir. Daha sonra onun için Cehennem tarafına bir pencere açılır. Oraya bakar, alevlerin birbirini kırıp geçirdiğini görür. Ona:
«–İşte bu, senin yerindir. (İslâm hakkında) şüphe üzere yaşadın, şüphe üzere öldün ve inşâallâh, (kıyâmet gününde) şüphe üzere diriltileceksin!» denilir.” (İbn-i Mâce, Zühd, 32. Ayrıca bkz. Buhârî, Cenâiz, 68, 87; Müslim, Cennet, 70) Diğer bir hadîs-i şerîfte de, vefât eden kimseye, şayet Cennet ehlinden ise Cennet ehlinin makamlarından bir makam, Cehennem ehlinden ise Cehennem’in hücrelerinden birinin gösterileceği ve kendisine şöyle denileceği haber verilmiştir:
“Burası senin (müstakbel ve ebedî) durağındır. Kıyâmet günü Allah seni buraya gönderecektir.” (Buhârî, Cenâiz 90)
“…Yeniden diriltilip oraya varıncaya kadar bu şekilde makâmı kendisine gösterilir.” (Buhârî, Rikāk, 42)
Yine Fahr-i Kâinât Efendimiz, insanların kabirlerinde îman imtihanına tâbî tutulacağını ve kendilerine bazı sualler sorulacağını haber vermiş ve “Bana, sizin kabirde Deccâl fitnesi gibi (veya) ona yakın büyüklükte bir imtihana tâbî tutulacağınız vahyedildi.” buyurmuşlardır. (Buhârî, Vudû’, 37)
KABİR SUALLERİNİN DEHŞETİ
Bu hadîs-i şerîfiyle Efendimiz, kabir suallerinin şiddet ve dehşetine dikkat çekmişlerdir. Vâsile ibnü’l-Eska da şöyle nakletmektedir:
Resûlullah, bize Müslümanlardan birinin cenâze namazını kıldırmıştı. Sonrasında Efendimiz’in şöyle duâ ettiğini duydum:
“Allâh’ım! Falan oğlu falan Sana emanettir ve Sen’in himayen altındadır. Artık onu kabir fitnesinden ve Cehennem azâbından koru. Sen sö-zünde duran ve hamde lâyık olansın. Allâh’ım! Onu bağışla ve ona rahmet et. Şüphesiz bağışlayan ve merhamet eden Sen’sin...” (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 56; İbn-i Mâce, Cenâiz, 23)
Bir kimsenin, Cenâb-ı Hakk’ın rahmetine nâil olması ne büyük bir saâdettir. Nitekim dostlarından biri Mâruf-i Kerhî Hazretlerine:
“–Ey Mâruf! Seni bu derece ibadete sevk eden nedir?” diye sormuştu. Hazret sükût etti. Arkadaşı ısrar ederek:
“–Ölümü hatırlamak mı?” dedi. Mâruf-i Kerhî:
“–Ölüm dediğin nedir ki?” sözleriyle cevap verdi.
“–Kabir ve âlem-i berzahı düşünmek mi?”
“–Kabir dediğin nedir ki?” Arkadaşı yine ısrar ederek:
“–Cehennem korkusu veya Cennet ümîdi mi?” diye sordu. Bunun üzerine Mâruf-i Kerhî Hazretleri şu muhteşem cevâbı verdi:
“–Bunlar da nedir ki?!. Bu saydığın şeylerin hepsini elinde tutan Zât-ı Kibriyâ öyle yüce bir Rab’dır ki, eğer O’na karşı derin bir muhabbet ve iştiyâka sahip olabilirsen, bu dediklerinin hepsini sana unutturur. Allah ile aranda bir mârifet, bir muhabbet meydana gelir ve bu sâyede O, saydıklarının hepsinden seni kurtarır!”
Dipnotlar:
[1] Zirâ‘: Dirsekten orta parmak ucuna kadar bir uzunluk ölçüsü. Arşın, endâze. 68, 75 ve 90 cm.lik farklı türleri bulunmaktadır. [2] Her ne kadar, hadîs-i şerîfte bildirildiği üzere mü’min bir kimse kabrinde sorgulanıp nihâî yeri kendisine gösterilecekse de, insan asıl kıyâmet koptuktan sonra hesâba çekilecektir. O zaman kişi, işlediği zerre kadar hayır ve şerrin karşılığını görecektir. Nitekim âyet-i kerîmede Cennetlik olduklarına şüphe bulunmayan peygamberlerin dahî hesâba çekileceği bildirilmektedir. (Bkz. el-A‘râf, 6)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ebediyet Yolculuğu, Erkam Yayınları
Cevap:
rabbin kim?
peygamberin kimdir?
dinin nedir?
kıblen neresidir?
kitabın hangi kitaptır?
Açıklama:
Thank you for visiting our website wich cover about YGS-LYS. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.