Sagot :
1.Eleştiri =
Daha önce Tarık Buğra'nın birkaç kitabını okumuştum ve raflarda gezerken başka kitaplarından birini okumak istedim. Kitabın arkasında yazan Trt ödülünü alması, uyarlanması vs. yazılarından dolayı merakımdan dolayı alıp okudum. Ama diğer eserlerine göre pek beklentimi karşılamadı. Çoğu zaman geçmiş ve şimdi arasında geçiş yapılıyor ve bu yüzden birçok olay arada kaynamış gibi oluyor. Aslında Nahit'in gelişim aşamasını, İbiş oyunun ünlenmesini biraz daha detaylı görmek isterdim. Ayrıca diğer karakterler de yüzeysel anlatılmış. Kitap duygusal açıdan pek bir şey hissettirmedi bana. Diğer ekleyeceğim şey, diğer eserlerindeki gibi az da olsa dönem yansıtılmış.
2.Eleştiri =
Bu kitabın hem romanı hem de tiyatrosu var. Ancak romanı okumuş, tiyatrosunu izlemiş biri olarak şunu diyebilirim :Romanla tiyatrosu biraz farklılık gösteriyor. Tarık Buğra'nın eşi kendisi de bir hikayeci olan Hatice Buğra bu roman için Türkçenin en güzel aşk kitaplarından biri diyordu. Bence görüşünde haklılık payı çok. Romanı okurken başından itibaren bir hüzün duygusu saracak içinizi. Sonuna kadar da devam edecek bir duygu. Sanat dünyasını özelde de tiyatro dünyasını başarıyla ele alan bir roman. Okuyun ve Türkçenin güzel bir dil olduğunu bir kez daha anlayın derim.
3.Eleştiri =
1970 tarihli roman, 1930'lu yıllarda İstanbul'da geleneksel tiyatro anlayışı ile oyunculuk yapmayı inatla sürdüren bir ortaoyuncunun çileli sanat hayatını ve fırtınalı aşkını anlatır.
Nuran Tiyatrosu idi o ama bütün İstanbul Nahit'in Tiyatrosu derdi. Sonra herkes Nahit'i değil de İbiş'i severdi.
Babasıyla beraber izlemişti ilk tiyatro oyununu Nahit ve o günden sonra aklından çıkartamadı tiyatro sevdasını. Bu sevda üzerine ailesini,varlığını,babasını terk etmiş İstanbul'a kaçmış ve tiyatro aşkıyla oradan buraya savrulmuştu.
O aslında iyi bir oyuncuydu ama zamanının yakışıklı jön anlayışı yüzünden pek yer edinenemişti. O da sonra bir tiyatro grubuna girmiş daha sonra tiyatro sahibinden tiyatrosunu satın almış ve İstanbul'un en çok talep edilen tiyatro grubuna sahip olmuştu. NURAN tiyatrosu.
Tiyatro aşkı Vahide ile evlenmiş bu evlilikten çocukları olmuş mutlu mesut giderken eşinin kıskançlıkları yüzünden ayrılmışlardı.
Sonra hayatına Semra girdi siz ona Hatice diyebilirsiniz. Hatice hayatını altını üstüne getirdi Nahit' in. Aslında hayatları zorlukla geçen iki insanın ve bu insanların hayatlarını daha da zorlaştıran davranışları ile karşılaşıyorsunuz kitapta. Tarık Tufan'ın dilini çok beğendim.
Kitabı okumamın en büyük sebebi Adile Naşit'tir efenim çünkü Adile Naşit'in hayatını araştırırken babasının İbiş rolüyle tanındığını öğrenince
kitabı okumak istedim ama sanırım bu İbiş'in Rüyası o İbiş'in Rüyası değilmiş. Kitap kahramanımız Nahit bahsettiğim İbiş karakterini kendi oyununda farklı ele alıyor ve o zamanın insanları bu İbiş'i daha çok seviyorlar.Yine de az çok anlıyoruz İbiş'in sevdaya ait rüyasını. Şimdi sıra gerçek İbiş'in Rüyası oyununu bulup okumakta.
4.Eleştiri =
Çok güzel bir kitaptı. Biraz sıkıcı başladı gibi hissettim ama sonradan çok hızlandı ve çabucak bitiverdi. Tiyatroculuk ne kadar hayattan ve hayatın içinden.
•Biraz uzun oldu üzgünüm
Daha önce Tarık Buğra'nın birkaç kitabını okumuştum ve raflarda gezerken başka kitaplarından birini okumak istedim. Kitabın arkasında yazan Trt ödülünü alması, uyarlanması vs. yazılarından dolayı merakımdan dolayı alıp okudum. Ama diğer eserlerine göre pek beklentimi karşılamadı. Çoğu zaman geçmiş ve şimdi arasında geçiş yapılıyor ve bu yüzden birçok olay arada kaynamış gibi oluyor. Aslında Nahit'in gelişim aşamasını, İbiş oyunun ünlenmesini biraz daha detaylı görmek isterdim. Ayrıca diğer karakterler de yüzeysel anlatılmış. Kitap duygusal açıdan pek bir şey hissettirmedi bana. Diğer ekleyeceğim şey, diğer eserlerindeki gibi az da olsa dönem yansıtılmış.
2.Eleştiri =
Bu kitabın hem romanı hem de tiyatrosu var. Ancak romanı okumuş, tiyatrosunu izlemiş biri olarak şunu diyebilirim :Romanla tiyatrosu biraz farklılık gösteriyor. Tarık Buğra'nın eşi kendisi de bir hikayeci olan Hatice Buğra bu roman için Türkçenin en güzel aşk kitaplarından biri diyordu. Bence görüşünde haklılık payı çok. Romanı okurken başından itibaren bir hüzün duygusu saracak içinizi. Sonuna kadar da devam edecek bir duygu. Sanat dünyasını özelde de tiyatro dünyasını başarıyla ele alan bir roman. Okuyun ve Türkçenin güzel bir dil olduğunu bir kez daha anlayın derim.
3.Eleştiri =
1970 tarihli roman, 1930'lu yıllarda İstanbul'da geleneksel tiyatro anlayışı ile oyunculuk yapmayı inatla sürdüren bir ortaoyuncunun çileli sanat hayatını ve fırtınalı aşkını anlatır.
Nuran Tiyatrosu idi o ama bütün İstanbul Nahit'in Tiyatrosu derdi. Sonra herkes Nahit'i değil de İbiş'i severdi.
Babasıyla beraber izlemişti ilk tiyatro oyununu Nahit ve o günden sonra aklından çıkartamadı tiyatro sevdasını. Bu sevda üzerine ailesini,varlığını,babasını terk etmiş İstanbul'a kaçmış ve tiyatro aşkıyla oradan buraya savrulmuştu.
O aslında iyi bir oyuncuydu ama zamanının yakışıklı jön anlayışı yüzünden pek yer edinenemişti. O da sonra bir tiyatro grubuna girmiş daha sonra tiyatro sahibinden tiyatrosunu satın almış ve İstanbul'un en çok talep edilen tiyatro grubuna sahip olmuştu. NURAN tiyatrosu.
Tiyatro aşkı Vahide ile evlenmiş bu evlilikten çocukları olmuş mutlu mesut giderken eşinin kıskançlıkları yüzünden ayrılmışlardı.
Sonra hayatına Semra girdi siz ona Hatice diyebilirsiniz. Hatice hayatını altını üstüne getirdi Nahit' in. Aslında hayatları zorlukla geçen iki insanın ve bu insanların hayatlarını daha da zorlaştıran davranışları ile karşılaşıyorsunuz kitapta. Tarık Tufan'ın dilini çok beğendim.
Kitabı okumamın en büyük sebebi Adile Naşit'tir efenim çünkü Adile Naşit'in hayatını araştırırken babasının İbiş rolüyle tanındığını öğrenince
kitabı okumak istedim ama sanırım bu İbiş'in Rüyası o İbiş'in Rüyası değilmiş. Kitap kahramanımız Nahit bahsettiğim İbiş karakterini kendi oyununda farklı ele alıyor ve o zamanın insanları bu İbiş'i daha çok seviyorlar.Yine de az çok anlıyoruz İbiş'in sevdaya ait rüyasını. Şimdi sıra gerçek İbiş'in Rüyası oyununu bulup okumakta.
4.Eleştiri =
Çok güzel bir kitaptı. Biraz sıkıcı başladı gibi hissettim ama sonradan çok hızlandı ve çabucak bitiverdi. Tiyatroculuk ne kadar hayattan ve hayatın içinden.
•Biraz uzun oldu üzgünüm
Thank you for visiting our website wich cover about Türk Edebiyatı. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.