dini ve tasavvüfi halk edebiyatın şiir örnekleriiiii :)



Sagot :

Dini- Tasavvufi Halk şiiri, 13. yüzyılda Babai isyan­ları, Moğol istilası, haçlı seferleri, inanç ve kültür farklılıkları sosyal ve siyasi huzursuzluklarla dolu Anadolu’da oluşmuştur.

Dini-Tasavvufi Halk Şiirinin Özellikleri

Tasavvuf düşüncesini temel alır. Kurucusu Ahmet Yesevi’dir. Tasavvufun amacı insanı olgunlaştırmak ve onu insan-ı kâmil yapmaktır. Tasavvufta önemli olan Allah aşkıdır; yani ilahı aşktır. Tasavvufa göre bütün evren Allah’tan bir parçadır ve in­san nefsi arzularından arınarak gönlünü ilahi aşkla doldurarak Allah’a ulaşabilir. Tekkeler etrafında bir araya gelen tasavvufçular bu görüşlerini, İslamiyet’i yaymak için edebiyatı bir araç olarak görmüşlerdir. İlahi aşkın ele alındığı lirik ve didaktik ürünler verilmiştir. Şiirler ağırlıklı olarak müzik eşliğinde söylenmiştir. Genel olarak hece ölçüsü kullanılmış olsa da aruz ölçüsü de kullanılmıştır. Nazım birimi olarak hem dörtlük hem de beyit kullanılmıştır. Özellikle “koşma” nazım şekliyle ilahi, nutuk, şathiye, dev­riye, nefes nazım türlerinde şiirler yazılmıştır. Gazel, kaside, mesnevi nazım şekliyle şiirlerin yazıldığı da görülmektedir. Tasavvufi terimlerin ve bazı yabancı sözlerin dışında genellikle halkın konuştuğu dil kullanılmıştır. Oğuz Türkçe­sinin Anadolu’daki ilk ürünlerinde sade bir dil kullanılmıştır. Âşık Paşa, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana 13. ve 14. yüzyıl mutasavvıflarındandır. Yunus Emre’nin dili dönemin diğer sanatçılarına göre daha sadedir.

Dini-tasavvufi halk şiiri nazım türleri şunlardır:

İlahi Nefes Şathiye Devriye Nutuk

 

 

5. "Allah aşkıyla yanmak" ifadesinden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.       Nutuk   İy özin insân bilen Edeb gerekdür ere Bu edeb 'atayidür Var edeb öğren edeb Tâ yolı doğrı vara Âşıka yüz suyıdur (İy) edeb erkân bilen Edebsüz olma yire Evliyâlar hûyıdur Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb Edebdür asl-ı tâat Edebi bekler tâlib Edebdür Hakk'a delîl Küllî sıfât cümle zât Edebdür Hak'dan nasîb Edebden olma gâfil Varlıgun edebe sat Edebsüz olma habîb Olmayasın bî hâsıl Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb Gel Hakk'a olma asi Tâ gide gönlün pası Dört kitabün ma'nîsî Var edeb öğren edeb Edeblü ol cân isen Hakk'ı bil insân isen Muştâk-ı Sultan isen Var edeb öğren edeb Kaygusuz Abdâl uyan Işkı bil ışka boyan Şöyle dimişdür diyen Var edeb öğren edeb Gaflet içünden uyan Edeb gerektür kula Kaygusuz Abdal Edebsüz olma iy cân Tâ işi temiz ola   Edebdür aslı-ı îmân Edebsüz girme yola   Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb   Gel hakka ikrâr isen Edebdür Hakk'a yakîn   Âşıklara yâr isen Bilür insan Hak Hakkın   Yüz suyın ister isen Edebsüz olma sakın   Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb  

Dini- Tasavvufi Halk şiiri, 13. yüzyılda Babai isyan­ları, Moğol istilası, haçlı seferleri, inanç ve kültür farklılıkları sosyal ve siyasi huzursuzluklarla dolu Anadolu’da oluşmuştur.

Dini-Tasavvufi Halk Şiirinin Özellikleri

Tasavvuf düşüncesini temel alır. Kurucusu Ahmet Yesevi’dir. Tasavvufun amacı insanı olgunlaştırmak ve onu insan-ı kâmil yapmaktır. Tasavvufta önemli olan Allah aşkıdır; yani ilahı aşktır. Tasavvufa göre bütün evren Allah’tan bir parçadır ve in­san nefsi arzularından arınarak gönlünü ilahi aşkla doldurarak Allah’a ulaşabilir. Tekkeler etrafında bir araya gelen tasavvufçular bu görüşlerini, İslamiyet’i yaymak için edebiyatı bir araç olarak görmüşlerdir. İlahi aşkın ele alındığı lirik ve didaktik ürünler verilmiştir. Şiirler ağırlıklı olarak müzik eşliğinde söylenmiştir. Genel olarak hece ölçüsü kullanılmış olsa da aruz ölçüsü de kullanılmıştır. Nazım birimi olarak hem dörtlük hem de beyit kullanılmıştır. Özellikle “koşma” nazım şekliyle ilahi, nutuk, şathiye, dev­riye, nefes nazım türlerinde şiirler yazılmıştır. Gazel, kaside, mesnevi nazım şekliyle şiirlerin yazıldığı da görülmektedir. Tasavvufi terimlerin ve bazı yabancı sözlerin dışında genellikle halkın konuştuğu dil kullanılmıştır. Oğuz Türkçe­sinin Anadolu’daki ilk ürünlerinde sade bir dil kullanılmıştır. Âşık Paşa, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana 13. ve 14. yüzyıl mutasavvıflarındandır. Yunus Emre’nin dili dönemin diğer sanatçılarına göre daha sadedir.

Dini-tasavvufi halk şiiri nazım türleri şunlardır:

İlahi Nefes Şathiye Devriye Nutuk

 

 

5. "Allah aşkıyla yanmak" ifadesinden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.       Nutuk   İy özin insân bilen Edeb gerekdür ere Bu edeb 'atayidür Var edeb öğren edeb Tâ yolı doğrı vara Âşıka yüz suyıdur (İy) edeb erkân bilen Edebsüz olma yire Evliyâlar hûyıdur Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb Edebdür asl-ı tâat Edebi bekler tâlib Edebdür Hakk'a delîl Küllî sıfât cümle zât Edebdür Hak'dan nasîb Edebden olma gâfil Varlıgun edebe sat Edebsüz olma habîb Olmayasın bî hâsıl Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb Gel Hakk'a olma asi Tâ gide gönlün pası Dört kitabün ma'nîsî Var edeb öğren edeb Edeblü ol cân isen Hakk'ı bil insân isen Muştâk-ı Sultan isen Var edeb öğren edeb Kaygusuz Abdâl uyan Işkı bil ışka boyan Şöyle dimişdür diyen Var edeb öğren edeb Gaflet içünden uyan Edeb gerektür kula Kaygusuz Abdal Edebsüz olma iy cân Tâ işi temiz ola   Edebdür aslı-ı îmân Edebsüz girme yola   Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb   Gel hakka ikrâr isen Edebdür Hakk'a yakîn   Âşıklara yâr isen Bilür insan Hak Hakkın   Yüz suyın ister isen Edebsüz olma sakın   Var edeb öğren edeb Var edeb öğren edeb