Hayatımızda memnun olmamızı engelleyen arzu, esef ya da pişmanlıktan (ncdamet) başka şeyler değildir. Eğer daima aklımızın bize emrettiğini yapmış olsaydık, olaylar daha sonra aldandığımızı gösterse bile, asla pişman (nadim) olmamız gerekmezdi; çünkü o zaman kendimizde hiçbir kabahat bulmazdık. Omeğin insan, hiçbir zaman daha fazla kolu ve dili olmasını istemez ama daha fazla sağlıklı ve zengin olmayı ister. Çünkü bazı şeyleri yalnızca çabasıyla elde edeceğini bazı şeylerin de doğadan bahşedilmiş olduğunu düşünür. Aklımızın öğüdünü dinleyerek elimizden gelen hiçbir şeyi ihmal etmediğimiz halde, hastalık ve talihsizliğin, pekala insan için sağlık ve zenginlik kadar doğal olduğunu düşünerek, kendimizi bu yanlış kanılardan kurtarabiliriz. Sabırsızlık ve hüzün doğuranlar hariç, isteklerin tümüyle mutluluğumuza engel oldukları söylenemez. Aynı zamanda aklımızın da hiç aldanmayacağı garanti edilemez. Öyleyse hayatımızdan memnun olmamız için yalnız erdem yeterlidir. Yeter ki vicdanımız en iyi olduğuna hükmettiği şeyler yapmak için hiçbir zaman kararlarında erdemden uzaklaşmadığını bilsin. Ancak erdem, akılla aydınlanmadığı zaman yanlış da yapabilir; yani iyiyi gerçekleştirmek irade ve kararımız yanıldığımız için bizi iyi sandığımız kötü şeylere de götürebilir. Bu nedenle erdemden gelen mutluluk sağlam bir mutluluk degildir. Bundan başka erdem; genellikle zevk, iştaha ve ihtiraslara karşı koyduğu için onu işlemek (geliştirmek) pek güçtür, halbuki aklı doğru kullanma, iyinin doğru bilgisine dayanarak, erdemin yanlış kullanımına engel olduğu için erdemle meşru zevklerin arasını bularak, onları tatmamızı kolaylaştırır ve doğamızın hal ve koşullarını öğreterek, arzularımıza bir sınır koyar. Böylece, itiraf etmek gerekir ki, insanın en büyük mutluluğu aklın doğru kullanılmasına bağlıdır ve dolayısıyla bunu edinmeye yarayan öğrenim, uğraşların en faydalısı olduğu gibi, şüphesiz en güzeli ve tatlısıdır da.
SORULAR
1 DESCARTESİN İLERİ SÜRDÜĞÜ FELSEFİ GÖRÜŞ NEDİR?
2 GÖRÜŞÜNÜ NASIL DESTEKLEMEKTEDİR?
3 GÖRÜŞÜNÜ İLERİ SÜRMEK İÇİN GELİŞTİRDİĞİ ARGÜMANLARI YAZINIZ​


Sagot :

Cevap:

1-Descartes'ta zihin, bütünüyle gerçek, ayrı bir tözdür; beden olmaksızın ve Tanrı'nın yardımı olmaksızın varlığını sürdürebilir. Descartes'a göre madde ve düşünce, yani beden ve ruh birbirinden tamamen farklıdır, ama aynı zamanda her ikisi de birer tözdür. Bedenin özü yer kaplamaktır.

2-