5. SINIF ANADOLU UYGARLIKLARI VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI NE DEMEK ONU YAZAR MISINIZZ LÜTFEN ACİLL!?!?! (''NEDİR'' DEĞİL ''NE DEMEK'')

CEVAP VERENE 10 PUAN ;) <33


Sagot :

Cevap:

Aramaya İnan

Sosyal Bilgiler

ANASAYFA/Ders Notları/Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Anadolu ve mezopotamya uygarliklari

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Sosyal Bilgiler Ders Notları Yorumlardan Ayrılıyorsun

İçindekiler [hide]

1 Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

1.1 ANADOLU UYGARLIKLARI

1.2 Hititler (M.Ö.2000-M.Ö.1200)

1.3 Frigler (M.Ö. 750-M.Ö. 600)

1.4 Lidyalılar (M.Ö.700-M.Ö.546)

1.5 İyonlar (M.Ö.1200-M.Ö.700)

1.6 Urartular (M.Ö 900-M.Ö.600)

2 MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

2.1 Sümerler (MÖ. 4000)

2.2 Babiller (MÖ. 1800)

2.3 Asurlular (MÖ. 2000)

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

ANADOLU UYGARLIKLARI

Hititler (M.Ö.2000-M.Ö.1200)

Başkenti Hattuşa (Hattuşaş/Boğazköy)’dır.

İç Anadolu’da Kızılırmak çevresine yerleşmişlerdir (günümüzde Çorum-Boğazköy).

Yönetim şekli merkezi krallıktır. Devletin başında kral bulunurdu. Kral, aynı zamanda başrahip, başkomutan ve başyargıçtır. Kraldan sonra Tavananna denilen kraliçe söz sahibidir.

Künk adı verilen su taşıma sistemi yapmışlardır.

Çok tanrılı dinleri vardır (Hitit ülkesine Bin Tanrı İli de denirdi).

Heykel, kabartma ve demir işletmeciliği alanlarında ileri gitmişlerdir. İvriz ve Yazılıkaya kabartmaları günümüze kadar kalmıştır.

İki tür yazı kullandılar. Bunlar çivi yazısı ve hiyeroglif (resimli yazı) yazısıdır.

Mısırlılarla Suriye toprakları için savaşmışlar, savaş sonunda Kadeş Antlaşması imzalandı.

Pankuş adı verilen danışma meclisi vardı, kral devlet işleriyle ilgili kararları bu meclise danışarak alırdı. Anadolu’da ilk meşruti yönetimi kurmuşlardır.

Hitit kanunları çok gelişmişti, aile hukuku, ceza hukuku, borçlar hukuku gibi bölümlere ayrılmıştı.

Anal (Yıllık) adı verilen yıllıklar yazarak ilk tarih yazıcılığını başlatmışlardır (çivi yazısıyla yazılmıştır, tanrılarına bilgi verirlerdi).

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Anadolu ve mezopotamya uygarliklari

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Frigler (M.Ö. 750-M.Ö. 600)

Başkenti Gordion’dur (günümüzde Ankara-Polatlı yakınları)

Orta Anadolu’da Sakarya nehri çevresinde kuruldu.

Tarımla uğraşmışlar, tarımla ilgili kesin ve değişmez kurallar koymuşlar, kanunlar yapmışlardır (saban kırmanın, öküz kesmenin cezası ölümdür).

Krallarına Midas adını vermişler(Tarihte kulaklarının büyüklüğünden dolayı Eşek Kulaklı Midas olarak bilinir),en büyük tanrıları Tabiat Tanrıçası’dır. En büyük tanrıçaları Kibele (Bereket ve Toprak Tanrıçası)

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Dokumacılık, maden ve tahta işçiliği, heykeltıraşlık gibi alanlarda gelişme göstermişler.

El işçiliği gelişmiş, Fibula adı verilen ilk çengelli iğneyi üretmişlerdir

NOT: Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır.

Lidyalılar (M.Ö.700-M.Ö.546)

Başkentleri Sard’dır (günümüzde Manisa-Salihli yakınları).

Anadolu’nun batısında Gediz ve Menderes ırmakları arasında kuruldu.

Kral Yolu’nu buldular (Efes’ten başlayıp Sard’dan geçerek doğuya, Ninova’ya giden bir ticaret yoludur).

Buhurdanlık adı verilen etrafa güzel kokular yayan (içinde güzel kokulu otlar yakılarak) bir alet icat etmişlerdir.

Ticarette paranın kullanılmasıyla takas yöntemi kalktı, düzenli bir ekonomik yapı oluştu.

NOT: Tarihte parayı icat eden ilk uygarlıktır (M.Ö.700).

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

anadolu uygarliklari hititler

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

İyonlar (M.Ö.1200-M.Ö.700)

Başkentleri Efes’tir (günümüzde İzmir).

Batı Anadolu’da, Ege kıyılarında kurulmuştur.

İyonlar, İzmir, Milet, Foça ve İzmir’de şehir

devletleri halinde yaşadılar.

Anadolu’da ilk demokrasi yönetimi uyguladılar (Doğrudan Demokrasi).

Anadolu’da kurulan uygarlıklar içinde en gelişmiş ve ileri düzeyde olanıdır.

Bilim ve kültüre önem verdiler. Hür düşünce gelişti. Hür düşünce geliştiği için pozitif bilimlerde ilerlediler. Tıpta Hipokrat, tarihte Heredot, matematikte Pisagor ve Tales, felsefede Diyojen İyonların en tanınmış bilginleridir.

Denizcilikle uğraştılar, deniz ticareti yaptılar.

Fenike alfabesini geliştirdiler.

Dinleri çok tanrılıdır.

Yunan uygarlığının temellerini attılar.

İyon edebiyatının önemli eserleri Homeros’un İlyada ve Odessa destanlarıdır.

Efes’te yaptıkları Artemis Tapınağı dünyanın yedi harikasından biridir.

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

anadolu uygarliklari urartular

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Urartular (M.Ö 900-M.Ö.600)

Başkentleri Tuşpa’dır (günümüzde Van).

Mimaride, maden işlemeciliği, kaya oymacılığı, kabartma sanatı, taş işçiliğinde ileri gittiler. Su kanalları, bentler, barajlar, tapınaklar, kaya mezarları, kaleler, saraylar yaptılar.

Dinleri çok tanrılıdır. Ahiret inancı vardır. Yani ölümden sonra yaşama inanırlardı. Mezarlarını oda ve ev şeklinde yapmışlar. Ölen kişinin mezarına hayattayken kullandığı eşyaları koymuşlardı

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Ekonomilerinin temelini tarım ve hayvancılık oluşturur.

Van’da Van Kalesi ve Çavuştepe, Erzincan’da Altıntep Urartularda günümüze kalan önemli kalelerdir.

MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

Sümerler (MÖ. 4000)

Mezopotamya uygarlığının temellerini attılar. Dünyanın ilk uygarlığı sayılmaktadır

Başkentleri Eridu.

Şehir (site) devletleri şeklinde yönetildiler. Şehir devletleri içerisinde en önemlileri Ur, Uruk, Kiş, Lagaş’tır.

Şehirlerin başında Patesi denilen krallar bulunur. Bunlar hem dini hem siyasi güce sahiptirler.

M.Ö.3200 yılında çivi yazısını bularak tarih devirlerini başlattılar.

Tarihte bilinen ilk yazılı kanunları Sümer kralı Urugakina yaptı. (Tarihte ilk hukuk devletidir)

Tarihte ilk defa sayı sistemini buldular, matematik biliminin temellerini attılar. Dört işlemi kullanmışlar ve çemberi 360 dereceye bölmüşlerdir.

Geometri ve astronomi alanında ileri gitmişlerdir.

İlk defa ay takvimini yaptılar, Güneş saatini buldular.

Dinleri çok tanrılıdır. Rahip-Kral anlayışı egemendir.

Ziggurat adı verilen tapınaklar yaptılar. Bu tapınaklar rasathane (gözlemevi) görevi de gördü.

Bu sayede astronomide ilerlediler.

Dünyanın ilk destanları (Tufan, Yaradılış ve Gılgamış destanları) Sümerler’e aittir.

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

mezopotamya

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Babiller (MÖ. 1800)

Orta Mezopotamya’da kuruldu

Başkentleri Babil’dir.

Tarihteki ilk anayasayı Babil kralı Hammurabi yaptı.

Hammurabi kanunları, Sümer yasalarına göre daha ağır cezalar içerir ve kısas esasına dayanır.

Yönetim şekli mutlak krallık (ilk mutlak krallık sistemini Hammurabi kurdu).

Kralları Tanrı-Kral şeklinde kutsal sayılırdı.

Astronomi ve tıp alanında ilerlemişler.

Babil şehri, Asma Bahçeleri ve Babil Kulesi ile ün kazandı.

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

Asurlular (MÖ. 2000)

Yukarı Mezopotamya’da kuruldu.

Başkentleri Ninova. yazılmış ticari tabletler bulundu

Tarihte ilk kütüphaneyi kurdular.

Ticaret gelişmiştir. Anadolu’ya yaptıkları ticaret sayesinde Anadolu halkı Asurlulardan çivi yazısını öğrendiler. Böylece Asurlular Anadolu’da tarihb çağlarının başlamasında önemli bir rol oynadılar.

Kayseri (Kültepe)’de Asurlular’a ait çivi yazısıyla

Kanunları Sümer ve Babil kanunlarına göre ağır cezalar içermekteydi

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları

EtiketANADOLU UYGARLIKLARIİ ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIK MEZEPOTAMYA UYGARLIKLARI

Cevap:

SÜMERLİLER:

Mezopotamya’da yaşayan birçok farklı kavimden ilk öne çıkan ve daha sonraki medeni oluşumların temelini atan Sümerlerdir. Gerek yazı, dil, tıp, astronomi, matematik gerekse din, fal, büyü ve mitoloji gibi alanlarda ilk öne çıkan ve bilinen toplum Sümerlerdir. “Yaratılış” ve “Tufan”a ilk kez Sümerlerde rastlanır. Sümer döneminde Mezopotamya’da 18’i büyük olan yaklaşık 35 şehir ve kasaba vardı. Bunlara örnek vermek gerekirse Kiş, Nippur, Zabalam, Umma, Lagaş, Eridu, Uruk ve Ur zikredilebilir.Lagaş’ta iktidara gelen Ur-Nanşe yaptırdığı inşaatlarla öne çıkmıştır. Urukagina da ilk yazılı reformları sayesinde tanınmıştır. Son dönemlerde Sümerlerin baş tanrısı konumundaki Enlil’in tapınağı Nippur’da idi bu nedenle Nippur Sümerlerin dini başkenti sayılırdı.MÖ 2400-2350 yıllarında Sümerler düşüşe geçerken, Akadlar yükselişe geçmiştir.

ELAMLILAR:

Elamlar ya da Elamlılar (M.Ö 3000 – M.Ö 640) Güneydoğu Mezopotamya ve Güneybatı İran’da varlık göstermişlerdir.Sümerler ve Akadlar ile birçok savaş yapmışlar ve zaman zaman bu devletlerin boyunduruğunu kabul etmişlerdir. Başkenti Sus şehri olan Elamlar bilim ve teknikte ileri olmamalarına rağmen güzel sanatlar, süsleme ve madencilik alanında büyük gelişme göstermişlerdir.Çömlek ve seramik sanatında ileriydiler. Tarımla ilgilenen Elamlılar çok tanrılı dinlere inanmışlardır. Elamlar, Sümerlerin doğusunda yaşamışlar ve bölgede çok fazla kalıcı bir eser bırakmamışlardır. MÖ3000’den MÖ 640’a kadar varlıklarını korumuşlardır.Site şehir devletleri şeklindedirler. Başkentleri Susa olan ve kendilerine özgü bir dil, yazı ve kültüre sahip bulunan Elamlılar’ın, kökeni bilinmemektedir[1]. Sümer ülkesinin doğusunda Kerha ve Karun Irmakları’nın geçtiği bölgededir. Sümer egemenliğine son vermişlerdir. Asurlular tarafından ortadan kaldırıldılar. Merkezleri Sus şehridir. Dilleri izole bir dildir.

AKADLAR:

Akadlar Sami kökenli bir topluluktur. Sümerler döneminde Mezopotamya’ya göçen bu topluluk Sümer kültürünü benimsemiştir. Sümerler sonrasında Mezopotamya’nın lideri konumuna gelen halk, Mezopotamya’daki medeni gelişimin öncüsü Akkadlar olmuştur. Ayrıca Akkadlar daha sonra Mezopotamya’da güçlü konuma ulaşacak yine Sami kökenli Asur ve Babil halklarına da öncülük etmişlerdir.Zafer Anıtı’nı inşa etmişlerdir.Çok tanrılı dinlere inanmışlardır.Akkadlar, Sümerlerden farklı olarak kent krallıklarından ziyade Evren veya Dünya krallığı kavramını Mezopotamya’ya getirmiştir. Bölgenin merkezi bir idare eline geçmesi de ilk kez Akkadlar döneminde olmuştur. MÖ 2150’de güçlenen Sümerliler bu devleti yıkmışladır.Akkad hanedanının kurucusu kral Sargon’dur. Agade isimli bir başkent kuran Sargon kayıtlara göre 34 savaş yapmıştır. Yine de Sargon’a dair bilgilerde mitoloji ile gerçeklik karışıktır. Sargon’un torunu olan Akkad kralı Naram-Sin de dedesinin yolundan gitmiş birçok sefer yapmıştır. Fakat Naram-Sin’den sonra bölgedeki güç dengeleri değişmiş ve Akkadlar düşüşe geçmiştir. Kısa bir süre içinde Zagros Dağları’ndan inen ve işgale başlayan Gutiler yönetimi ellerine geçirmişlerdir.

ASURLULAR:

Asurlular, Aslen Kuzey Irak’ta, Dicle kıyısında bulunan Aşur/Asur (Qalat Şarqat)şehri ve çevresinde yaşayan bir Sami toplulukken özellikle MÖ 2000 sonrası doğu-batı arası global ticaretten faydalanarak gelişmiş ve topraklarını genişleterek ülkelerini bir imparatorluğa dönüştürmüş eskiçağ halkı. Başkentleri Ninova’dır. Mutlak monarşi ile yönetilmişlerdir.İlkçağda, Ortadoğu’nun en büyük imparatorluklarından birinin merkezi olmuştur. MÖ 2. binyıl’ın başından itibaren özellikle Anadolu’da koloniler kurmuş, Anadolu’ya yazıyı taşımışlardır. Asur ülkesi, önceleri Babil’e, MÖ 2. binyılın büyük bölümü boyunca Mitannilere bağımlı kalsalar da MÖ 14. yüzyılda bağımsızlıklarını kazanmış ve Fırat’a kadar topraklarını genişleterek buralara yerleşmişlerdir. Daha sonra Mezopotamya’da, Anadolu’nun güneydoğusunda, zaman zaman da Suriye’nin kuzeyinde büyük güç kazanmışlardır.

BABİLLİLER:

Babil, Mezopotamya’da, adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil’in merkezi bugünkü Irak’ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır.Kuzey Babil Devleti ise, Şırnak ilinin İdil ilçesi güneyinde Babil köyünde kurulmuştur. Babil halkının büyük bir kısmı Sami ırkındandılar. Babilliler, eski halkların çoğu gibi birden fazla tanrıya taparlar, tanrıları üzerine kuşaklar boyu anlatılan düşsel öykülere inanırlardı. Bunların çoğu Sümer kaynaklıydı.Evrenin ve insanların yaratılışını konu alan Sümer destanının kahramanı Gılgamış, söylenceye göre ölümsüzlük otunu bulmak için yola çıkar ve bu arayış sırasında binbir güçlükle karşılaşır. Serüven dolu yolculuğunun sonunda bulduğu otu, suların dibinden sinsice gelen bir yılan kayığından çalar. Bu öyküde Nuh Tufanı’nı anımsatan bir sel felaketinden söz edilir.              

Anadoluda ve Mezopotamyada Kurulan Uygarlıklar

Sümerler: Mezopotamya topraklarında kurulan bu uygarlık milattan önce 4000-2350 yılları arasında hakimiyet sürmüştür. Çok tanrılı inanca sahip olan bu uygarlığın inançları hakkındaki bilgilere yapılan arkeolojik kazılarda ulaşılmıştır. Sümerler krallık yönetimi ile yönetiliyordu ve madencilikte hatırı sayılır derecede gelişmişlerdi. Sümerlerin günümüzde de önemli bir devlet olarak görülmesinin temel sebepleri arasında 1 saatin 60 dakika ve 1 dakikanın 60 saniye olduğunu bulmuş olmaları yer almaktadır.

Hititler: Yakın doğunun neredeyse tamamında hüküm sürmüş olan Hititler milattan önce 2000-700 yılları arasında etkin olmuşlardır. Yapılan incelemeler sonucunda Hititlerin ilk etapta Karadeniz’in kuzey kısmında göçebe olarak yaşadıklarını ortaya çıkarmıştır. İlerleyen zamanlarda diğer Hititlileri bünyesine katarak Anadolu’da bir devlet kurup uzun yıllar boyunca hakimiyet sürmüşlerdir. Göçebe yaşama alışkın olduklarından dolayı savaşçı özellikleri gelişen Hititlerin dönemin en güçlü devletlerinden birisi olduğu biliniyor.

Babiller: Dicle Fırat nehirlerinin güney kesimlerinde hüküm sürmüş olan Babiller; yönetim olarak krallığı tercih etmiştir. Mezopotamya’nın en aydın devleti olarak bilinen Babiller zenginlikleri ile de dikkatleri üzerlerine çekiyor. Her zamanın kanunun üstünlüğünü kabul eden bu uygarlığın kralı olan Babil kralı Hammurabi tarihin ilk anayasasının yazdırmış olan kişidir. Birçoğumuz Babilleri kendilerine hitaben yazılmış olan hikayelerden biliyoruz. Dünyanın 7 harikası içerisinde yer alan Babil’in Asma Bahçeleri yapının inceliğinden çok hikayesi ile dikkatleri çekmektedir. İlerleyen zaman içerisinde sizlere dünyanın 7 harikası içerisinde yer alan Babil’in Asma Bahçeleri hakkında da detaylı bilgi vermeye çalışacağız.

Asurlar: Yukarı Dicle bölümünde kurulan bir devlet olan Asurlar milattan önce 2000-612 yılları arasında bu bölgeye hakim olmuşlardır. Dönemin güçlü devletlerinden olan Hititler ilk etapta Anadolu topraklarında yaşayan Asurları göç etmeye zorlamıştır. Göç etmek zorunda kalan Asurlar da yerleşim yeri olarak yukarı Dicle’yi seçmiştir. İlerleyen yıllarda aşırı derecede güç kazanan Asurlar Babili de ele geçirerek topraklarına katmıştır. Gücün rehavetine kapılan Asurlar zaman içerisinde yok oluşu durduramamış ve tarih sahnesinden çekilmiştir.

Frigler: Bu uygarlık Sakarya Nehri ile Büyük Menderes arasına hakim olmuştur. Milattan önce 1200-676 yılları arasında faal olmuş olan Frigler; dönemin güçlü devletlerinden olan Hititleri tarih sayfasından çıkarmıştır. Uzun bir hükümdarlık dönemi yaşamış olan Frigler Kimmerler tarafından işgal edilen topraklarını koruyamayarak tarih sahnesinden uzaklaşmışlardır.

İyonlar: Gediz Nehri ile Küçük Menderes arasında hüküm sürmüş olan İyonlar; özellikle kentleşme yapısı ile dikkatleri çekiyor. İyonların şehircilik konusunda tarihin en önemli medeniyetlerinden birisi olduğu bilinmektedir. İyonlar tarafından sahip olunan topraklardan ticaret yollarının geçmesi İyonların kısa zaman içerisinde ekonomik açıdan güçlü bir medeniyet haline gelmesini sağladı. Bunun temel sebebi ise yollardan geçen kervan sahiplerini vergiye tabi tutmalarıdır. Şehirciliğe önem vermelerinden dolayı İyonlar tarafından inşa edilmiş olan birçok mimari yapı günümüze kadar ulaşmıştır. İyonlar milattan önce 1200-546 yılları arasında hüküm sürmüş bir devlettir. Zaman içerisinde güçlenen diğer devletler tarafından yıkılmıştır.

Urartular: Van Gölü çevresinde kurulmuş olan bu uygarlık milattan önce 844-590 yılları arasında hüküm sürmüştür. Urartular yazıtlarından bu uygarlığın bir devlet olmayıp, birden çok devletin birleşmesi ile oluştuğu anlaşılmaktadır. Yönetim şekillerinin bu nedenden dolayı Amerika Birleşik Devletlerine benzetildiği de bilinmektedir. Urartular; zaman içerisinde özel şartlar nedeniyle İran’dan göçen diğer uygarlıklar tarafından yıkılmıştır.

Lidyalılar: Milattan önce 700-546 yılları arasında hüküm sürmüş olan bu uygarlık Gediz Nehri ile Büyük Menderes Nehirleri arasında kurulmuştur. Tarım arazilerinin verimli olmasından dolayı ekonomik gelirlerinin büyük bölümünün tarımcılıktan olduğu bilinmektedir. Ayrıca topraklarından ticaret yolları geçtiği için kısa süre içerisinde yetiştirdikleri ürünleri satarak ve kervanlardan vergi alarak zengin olmuşlardır. Bu kadar ticari kafaya sahip olan bir milletin parayı da keşfetmesi enteresan olmamalı. Lidyalıların tarihte parayı kullanan ilk millet oldukları bilinmektedir.

Açıklama:

Anadolu uygarlıkları

FRİG

LİDYA

iyon urdur

Mezopotamya uygarlıkları

Sümer

Babil

Asur dur