doğunun limanları kitabının özetini yazar msıınız

Sagot :

Açıklama:

Yazar, Paris metrosunda yüzüne aşina olduğu yaşlı bir adamı takip etmeye başlar. Yaşlı adamı İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa Direniş saflarında savaşmış, dönüşte de bir kahraman gibi karşılanmış bir fotoğrafta görmüştür. O yıllarda genç olan kahramanımız şimdi yaşlanmış fakat yüzündeki ifade hiç değişmemiştir. İkili bir süre sohbet ederler. Kahramanımızın ismi İsyan Kitapdar’dır. Yazarın ısrarlarına dayanamaz hayatını bütün içtenliğiyle anlatır. İsyan Kitapdar’ın babaannesi Osmanlı soyundandır. 1915 Yılında Adana’da yaşanan olaylardan sonra baba Kitapdar, Ermeni arkadaşı Nubar ile birlikte Lübnan’a göç ederler. Kitapdar ailesi burada Osmanlı şehzadesi olarak el üstünde tutulur. Nubar’ın kızıyla evlenen Kitapdar’ın üç çocuğu olur: Kahramanımız İsyan, ablası İffet ve küçük kardeşi Salim. İsyan’ın annesi, Salim’i dünyaya getirirken vefat eder. Baba bu ölümün suçlusu gibi gördüğü Salim’e içten içe kinlenir. Çocukta büyüdükçe bu yükü hisseder, babasına olan öfkesini, kötü davranışlarıyla onu üzecek şeyler yaparak babasını kendince cezalandırır. İsyan babasının göz bebeğidir. Babası onun kendi ideallerini gerçekleştirecek birisi gibi yetiştirir. Devrimci birisi olmasını ister, İsyan’ın karakterinin buna uygun olmadığını hiç aklına bile getirmez. İsyan Kitapdar, babasının gölgesinden kurtulmak için Fransa’ya tıp eğitimine gider. İkinci Dünya Savaşı’nın Fransa’ya sıçramasıyla, İsyan kendisini direnişçilerin arasında bulur. Direnişe katılma sebebi Yahudilere yapılan soykırıma olan tepkisidir. Kod adı “Bakü” olan İsyan, kendisinin bile fark etmediği etkin rollerde yer alır. Savaşın bitiminden sonra herkes ondan bir kahraman gibi bahsedecektir. Direniş yıllarında tanıştığı Clara ile ilişkileri devam eder ve savaşın bitimiyle evlenirler.İsyan ve Clara kah babasının evinde kah Clara’nın Hayfa’da yaşayan ve onun tek akrabası olan dayısının yanında kalırlar. İsyan, babası hastalandığında Clara’yı Hayfa’da bırakıp Lübnan’a geçer. Bu sırada Filistin’de Arap-Yahudi savaşı başlamış, iki sevgili sınırın iki yanında mahsur kalmışlardır. Hamile eşinin yanına gidememesinin üzerine bir de babasını kaybetmenin üzüntüsü İsyan’ı bunalıma sokar. Bu durumu fırsat bilen kardeşi Salim, mirasa konmak için İsyan’ı akıl hastanesine kapatır. İsyan burada yirmi yıl gibi uzun zaman geçirir. Bu arada kızı Nadya genç kız olmuştur ve babasının izini bulur. Sahte isimle girdiği akıl hastanesinde babasına kendisini tanıtmayı başarır. Nadya’nın onu buradan kurtarma ümidi, İsyan’ı hayata bağlayan neden olur. Aldığı ilaçları kimseye hissettirmeden azalttıkça zihninin eskisi gibi çalıştığını fark eder. İsyan en büyük direnişi hayata tutunarak gerçekleştirir. Başına gelen olumsuzluklara rağmen direnmekten asla vazgeçmez. Lübnan’da yaşanan çatışmalardan yararlanarak akıl hastanesinden kurtulmayı başarır. Fransa’ya gittiğinde eski devrimci arkadaşıyla Clara’ya haber gönderir. İsyan Kitapdar, Fransa’da Clara’yı beklediği zaman dilimi içinde yazarla karşılaşıp ona hayatını anlatır. İsyan ve Clara 28 yıl sonra nikâhlarının yapıldığı gün olan 20 Haziran’da tekrar aynı yerde buluşurlar.