Cumhuriyet Dönemi Türk kadınının ekonomik yönden gelişimi hakkında bilgi veriniz.

Sagot :

Türklerle ilgili ilk ve en önemli yazılı kaynak olarak kabul edilen

Orhon Kitabelerinden sağlanan bilgilere göre kız çocuğuna verilen

önem, kadının saygınlığı ve devlet idaresindeki rolü, çağının diğer

kavimleri ile ölçülemeyecek kadar fazladır. Bilindiği gibi Türkler,

belki de eski dinleri Şamanizm’in etkisi ile kadını erkekten ayırmamışlar, hatta ona bazı konularda erkekten daha çok değer vermişlerdir.

Daha sonraki dönemlerde, mesela Selçuklu Devletinde kadın,

kültürel ve sosyal ilişkilerde etkinliğini sürdürmekte idiyse de devlet

idaresinde, yani siyasette gittikçe içine kapanır olmuş, çeşitli sebeplerle, politik hayatta aktif olarak görünme imkanlarından yoksun

bırakılmıştır.

Nihayet, Osmanlı Devletinde ise kadın, yaşadığı yöreye göre,

değişen bir hürriyet anlayışı içinde yaşama kavgası vermiştir. Kırsal

yöre kadını, hemen hemen tümüyle, kocasının yanında ev ekonomisinin can damarı, aile kavramının vazgeçilmez parçası ve kırsal

hayatın “ kadiri mutlak” danışmanı durumunda iken kentsel yörenin kadını, özellikle X V . yüzyılda, Bizans ve Iran etkisi ile kurumlaşan harem nedeni ile dört duvar arasına kapatılmış bir “ meta”

olmaya başlamıştır. Sokağa çıkma günlerinin bile sınırlandırıldığı

kent kadını, zaman zaman ismini saray’da duyurabilmiş ise de bu,

belki de yaşayageldiği psikolojik bunalımlar nedeni ile daha çok

entrikalar şeklinde ve bir bakıma öç alma tarzında olmuştur. Yani

artık kadın, ya lanetle anılan bir sultandır, ya da çocuk yapan, fakat

çocuğu üzerinde bile en ufak bir söz hakkı olmayan, alınıp-satılabilen,

devredilebilen bir maldır. Saçı uzun aklı kısa bir süs eşyasıdır. Yani,

“ ağzı var dili yok” tur.