İçimizdeki Çocuk kitabının kişisel değerlendirmesini yapabilirsiniz?​

Sagot :

İlk olarak yazardan bahsetmek istiyorum. Açıkçası Doğan Cüceloğlu’nun ‘’Öğretmen Olmak’’ isimli kitabından sonra, okuduğum ikinci kitabı ‘’İçimizdeki Çocuk’’ oldu. Bu kitabı oldukça beğendim. Beğenme sebeplerim arasında her ne kadar bireysel açıdan psikolojiye olan ilgim ve merakım olsa da kitabın konusu ve içeriği bakımından ayrıca beni içine çektiğini söyleyebilirim. Kitabı okurken düşündüğüm şey ‘’Hayatındaki seçimlerinde kararsız kalanlar, seçimleri sebebiyle pişmanlık duyanlar ve kendini daha yakından tanıyarak sevmek isteyenler kesinlikle bu kitabı okumalı.’’ oldu. Kitabı bitirdiğimde, her insanın içerisinde bir çocuk yattığını ve bazı zamanlarda o çocuğun sesine de kulak vermesinin kişinin yaşamındaki mutluluğu tetiklediğini öğrendim. Buna bağlı olarak da ‘’ İçimizdeki o masum çocuğu sevmek isteyenler, küskün olduğumuz o çocukla barışmak isteyenler özellikle bu kitabı okumalı. Çünkü insan ancak o zaman kendiyle tamamen barışık olabilir.’’ diye düşündüm.

Kitabın içerisinde yer alan bölümlerde kurulan bazı cümlelere odaklandığımda, kendi hayatımdan yana birçok ortak nokta bulabildim. Özellikle de hayatımdaki istediğim ve benim için önemli olan konularda bu duruma düştüğümü ve yaşadığım kararsızlık sonucunda herhangi bir durumdan veya seçimden yana pişman olmaktan korktuğumu anladım. Meğer kitaptan edindiğim bilgiler doğrultusunda bu korkuya hiç de yer vermemeliymişim. Çünkü korku da bir duygu ve her insanın yaşadığı, yaşamakta olduğu ve yaşayacağı da bir histir. Bu sebeple sonucu her ne olursa olsun yaşayacağım tedirginliğin ve korkunun ancak kendime zarar vereceğini ve bu durumun sonucu değiştirmeyeceğini öğrendim. Bu kararsız kalışlarımın altında yatan nedenin ise içimdeki anne-baba sesinin olduğu anladım. Özellikle de kitapta ikiye ayrılmış sütunlar şeklinde verilen cümlelerde gerçekten de kendi iç seslerimi duyabildim. Aslında her insan bunları yaşamasına rağmen birçoğumuz bu seslerin hangi tarafın sesi olduğunun farkında değiliz. Benim bu farkındalığı kazanmamda, bu sesleri ayırt edebilmemdeki en büyük fırsatım bu kitabı okumak oldu diyebilirim. Çünkü bu sesleri ayırt etmeye başladığımda eskiden yaptığım gibi yalnızca bir tarafın dediğine kulak verip onun istediğini yapmaktansa, artık her iki sesin de onaylayabileceği ortak bir karar almamın beni daha mutlu edeceğini gözlemledim. Hatta kitabı bitirir bitirmez de günlük hayatımdaki seçimlerden başlayarak bunu gerçekleştirdim.