Açıklama:
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
Bir varmış, bir yokmuş
Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti
Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam!