Merhaba Kara Fatma, Halide Edip, Şerife Bacı, Halime Çavuş’un hayatları hakkında kısacık yazabilir misiniz lütfen?

Sagot :

Cevap:

Kara Fatma (Fatma Seher Erden)

Kara Fatma 1888 yılında Erzurum’da doğmuştur. Subay olan eşi Sarıkamış’ta şehit oldu. Erzurum Kongresi’nden itibaren aktif olarak Millî Mücadele’ye katıldı. İstanbul’da ve İzmir başta olmak üzere Batı Cephesinde birçok yerde görev yaptı. Komutanı olduğu müfrezesiyle I. ve II. İnönü, Sakarya ve Dumlupınar Muharebelerinde savaştı. Savaş sonunda üsteğmen rütbesi ile emekli oldu. Hakkında yazılanlara göre, Kara Fatma para için savaşmadığını söyleyerek, emekli maaşını kabul etmedi ve Kızılay’a bağışladı.

Kurtuluş Savaşının kadın kahramanlarından Kara Fatma

Kurtuluş Savaşının kadın kahramanlarından Kara Fatma ve silah arkadaşları

Savaştan sonra İstanbul’ yerleşti. Kara Fatma’nın İstanbul yılları Türkiye açısından maalesef tam bir vefasızlık örneğidir. Torunlarının bakımını üstlenmek zorunda kalan Kara Fatma yokluk ve sefalet içinde yaşamıştır. 1933 yılında bu durum bir gazete haberiyle kamuoyu tarafından duyulsa da pek bir şey değişmemiştir. Ancak ölümünden bir yıl önce 1954 yılında kendisine maaş bağlanmıştır. 2 Temmuz 1955 tarihinde İstanbul’da Darülaceze’de hayatını kaybetmiştir.

Şerife Bacı

Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’dan Anadolu’ya gizlice sevk edilen silah ve cephane savaşta çok önemli bir rol oynamıştır. Bu cephane deniz yoluyla Batı Karadeniz limanlarına getiriliyor, oradan Ankara’ya sevk ediliyordu. En yoğun olarak İnebolu limanı kullanılmıştır. Deniz yoluyla getirilen mühimmat İnebolu-Kastamonu-Ankara güzergahında taşınmıştır. Bu taşımanın büyük bir kısmı kağnılarla yapılıyordu ve bu işte asıl rolü kadınlar oynuyordu.

Savaş zamanı bir Ankara yolculuğu sırasında bölgeden geçen Rauf Orbay hatıralarında şunları yazmaktadır: ““İnebolu’dan Çankırı’ya kadar cephe gerisindeki geri hizmetlerin yüzde doksanının kadınlar tarafından erkekleri mahcup edecek derecede gayret ve fedakarlıkla yapılmakta olduğunu görmekteyiz. Bu fedakâr kadınların arkasında emzikte çocukları olan mübarek analar da vardır. Yavruları kucaklarında, kağnıları önlerinde, övendereleri ellerinde, Ankara’ya ve cepheye naklediyorlar.”

Milli Mücadelenin kadın kahramanlarından Şerife Bacı Anıtı

Kastamonu’da bulunan Şerife Bacı Anıtı

Bu analardan bir tanesi Kastamonu’nun Seydiler ilçesinden Şerife Bacı’dır. İnebolu’dan Kastamonu’ya küçük kızıyla birlikte kağnıyla cephane taşırken soğuktan donarak şehit olmuştur. Anlatılanlara göre, Şerife Bacı yanında bulunan ince bir yorganı kendisini ısıtmak için değil, cephaneyi korumak için kullanmıştır. Kağnıyı bulanlar yorgan altında hayatta kalmayı başaran bebeğini kurtarmışlardır.

Halide Edip (Adıvar)

Osmanlı son dönemi ve Cumhuriyet döneminin en önemli kadın edebiyatçılarından Halide Edip aynı zamanda Millî Mücadelenin kadın kahramanlarından birisidir. Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında başlayan işgallere karşı düzenlenen protesto mitinglerinde önemli bir rol oynadı. İstanbul’daki mitinglerde yaptığı konuşmalar büyük bir heyecan uyandırdı. İstanbul’un işgali sonrasında İngilizler tarafından Halde Edip ve eşi Adnan Bey hakkında idam kararı verildi. Halide Edip ve eşi işgal sonrası Ankara’ya geldiler.

Halide Edip ve Mustafa Kemal Paşa

Kurtuluş Savaşı yıllarında Halide Edip ve Mustafa Kemal Paşa

Ankara’da başlangıçta basın-yayın işlerinde görev aldı. Ankara Kızılay Şubesi başkanlığını yürüttü. Daha sonra savaşa fiilen katkı verme isteğini Mustafa Kemal Paşa’ya yazarak, orduda görev aldı. Cephe karargâhında görevlendirildi. Başlangıçta rütbesi onbaşıydı. Bu yüzden Onbaşı Halide unvanıyla anıldı. Yunanlıların sivil halka yaptığı baskıları incelemek üzere kurulan Tetkik-i Mezalim Komisyonu’nda görev aldı. Savaş sonrasında İstiklal Madalyasıyla taltif edildi. Kurtuluş Savaşı sırasında yaptığı gözlemlerini romanlarında işledi.

Cumhuriyet’in kurulması sonrasında Halide Edip ve eşi Adnan Adıvar, Mustafa Kemal Atatürk’le siyasi olarak ters düştüler. Eşi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kuruluşuna katıldı. Fırka kapıldıktan sonra 1925 yılında yurt dışına çıkmak zorunda kaldılar. Atatürk’ün ölümünden sonra 1939’da tekrar Türkiye’ye döndü. İstanbul Üniversitesinde hocalık yaptı. 1950’de milletvekili oldu. 1964 yılında hayatını kaybetti.

Çete Ayşe (Emire Ayşe Aliye)

Yunan işgali sonrasında Aydın bölgesinde örgütlenen Kuvayı Milliye çetelerinde çok sayıda kadın çeteci vardı. Çete Ayşe ilk kadın çetecilerden birisidir. 1894 yılında Aydın İmamköy’de doğmuştur. Evlenir ve iki kızı olur. Eşi Çanakkale cephesinde şehit düşünce babası ve kızlarıyla birlikte yaşamaya başlar. İzmir işgalinden sonra Yunanlılar Aydın’a doğru ilerleyip, köyü işgal edince, Çete Ayşe kızlarını komşusuna emanet edip dağa çıkar ve Kuvayı Milliye kuvvetlerine katılır. Yörük Ali Efe önderliğinde 27 Haziran 1919 günü yapılan Aydın baskınına katılır. Kuvayı Milliye güçleri Aydın’ı Yunanlılardan alır. Çete Ayşe köyüne geri döner.

Yunanlılar takviye güçlerle Aydın’ı tekrar ele geçirince Çete Ayşe tekrar Kuvayı Milliye güçlerine katılır. Yörük Ali Efe grubu içerisinde çatışmalara girer. Parmağından yaralanır ve hastalanır. İyileştikten sonra Yörük Ali Efe cephe gerisinde hizmet etmesini ister. Kurtuluş Savaşı sonrasında Çete Ayşe kırmızı şeritli İstiklal Madalyası’yla ödüllendirilmiştir. 1967 yılında hayatın kaybetmiştir.

Halime Çavuş (Kocabıyık)

1998 yılında Kastomonu’nun Duruçay köyünde doğdu. İnebolu’dan Ankara ve Sakarya’ya yapılan cephane taşıma faaliyetlerinde görev aldı. Halime Çavuş asker elbisesi giyerek, saçlarını kısa keserek erkek kılığında askeri faaliyetlere katılmıştır. 1921’de Yunan gemilerinin İnebolu’yu bombalaması sırasında ayağından yaralanması üzerine evine dönmek zorunda kaldı. Savaş sırasında Mustafa Kemal Paşa’yla karşılaşan Halime Çavuş, savaş sonra Çankaya köşkünde ağırlanmış ve İstiklal Madalyası’yla taltif edilmiştir. 20 Şubat 1976 yılında hayatını kaybetmiştir.

Tayyar Rahmiye

Güney Cephesinde savaşan Milli Mücadelenin kadın kahramanları arasındadır. 1890 yılında Osmaniye’nin Kaypak Nahiyesi Raziyeler köyünde doğdu. Fransızların Osmaniye ve çevresinde yaptığı baskılar üzerine Kuvayı Milliye kuvvetlerine katıldı. Tayyar Rahmiye çok cesur ve atak bir kadındı. Bu özelliklerinden dolayı tayyar (uçan) lakabıyla anılıyordu. Müfreze komutanlığı yapıyordu. Çok sayıda çatışmaya katıldı.

Tayyar Rahmiye başında olduğu müfrezesiyle 1 Temmuz 1920 tarihinde Osmaniye’de bulunan Fransız karargahına yapılan saldırıya katıldı. Çatışmanın ön saflarında mücadele ederken vurularak şehit düştü.

Gördesli Makbule

Milli Mücadelenin kadın kahramanları arasında şehit düşenlerden bir diğeri Gördesli Makbule’dir. Batı cephesinde savaşmıştır. 1902 yılında Gördes’te doğdu. Batı Anadolu’da Yunan işgalinin başlamasıyla eşi Halil Efe’yle birlikte Kuvayı Milliye çetelerine katıldı. Gördesli Makbule Kurtuluş Savaşına katıldığında 19 yaşındaydı. Kocasıyla birlikte Gördes-Sungurlu-Akhisar bölgesinde Yunanlılarla mücadele etti. Gördesli Makbule 17 Mart 1922’de Kocayayla mevkiinde çıkan çatışmada şehit oldu.

Hepsi çanakkale zaferinde savaşmıştır ve çok küçlü kadınlardır şyi dersler