Sagot :
Cevap:
Bir zamanlar çok susayan bir karga su bulabilmek için epeyce uzunyol yürür ve çok yorulur.
Ansızın, ilerde büyükçe bir sürahi görür. Fakat, gagası suya
yetişemez.“Bu suya ulaşmam şart “diye düşünür. ”Daha uzağa uçamayacak
kadar yorgunum .Ne yapmam lazım? Buldum! Sürahiyi yana çevirmeliyim.”
Kanatlarıyla sürahiye vurmaya başlar. Fakat sürahi çok ağır ağırdır,
hareket ettiremez.Sonra bir süre düşünür.“Şimdi buldum” diye sevinçle söylenmeye başlar.
“Sürahiyi kırıp , dökülen suyu içeceğim .” Gagası, pençesi ve kanatlarıyla sürahinin üstüne atlar ama sürahi çok sert olduğu için kıramaz.Zavallı karga, biraz dinlendikten sonra etraftaki çakıl taşları dikkatini çeker. Onları tek tek toplayarak sürahinin içine doldurmaya başlar.
Taşlar sürahinin içine doldukça, sürahinin içindeki su, daha yukarı çıkmaya başlar. Sonunda, su içebileceği seviyeye kadar çıkar.Kana kana suyu içer.Birşeyi kırmadan veya dökmeden’de yumuşalıkla problemler çözülebilir.
Başka bir hikayede ise parkta bisiklete binen küçük bir kız sürekli aynı yerde dönüp durmakta sekiz – on yaşlarında bir erkek çocuğu onu seyretmektedir.Kız bisiklet yoluna her girişinde yolu kapayan kaya parçasına kadar gidip geri dönmektedir.Sonunda bisikletinden iner kayayı oynatmaya çalışır ama nafile çok ağırdır.Pes edip bisikletini almaya çalıştığında erkek çocuk :
-Pesmi edeceksin? diye sordu kızcağız boynunu bükerek
-Ne yapabilirim benim kaldıracağımdan çok büyük vazgeçmek en iyisi diye cevapladı.Erkek çocuk yine
-Yapabileceğin herşeyi denedin mi?
-Kaldırmayı denedim ya kalkması imkansız görmedinmi?
Erkek çocuk :
-Benden yardım istemedin
Kız gülerek
-Sen mi? sen bile o kayayı kaldıracak kadar büyük değilsin dedi.
Erkek çocuk bir ağaç parçası ve bir taş parçasını alıp.Küçük taş parçasını kayanın yanına koyup ağacın ucunu kayanın altına sokarak küçük taşa doğru bastırdı evet bu bir kaldıraçtı.Kaya bir kaç hamleden sonra bisiklet yolunun dışına atılmıştı.Erkek çocuk :
-Sadece sorman yeterliydi dedi ve uzaklaştı.
Her sorunun en az bir cevabı.Her problemin bir çözümü mutlaka vardır.Sadece çözmesini bilelim çözemeyeceksekte bir ehlinden yardım istemesini bilelim.Hem arşimed demememişmiydi.Kaldracımı koyacak yer bulun ben dünyayı yerinden oynatayım
Merhaba,
Asla Pes Etme
Eslem adında bir kız varmış. Çok çalışırmış. Derslerinde fazla başarılıymış. Ama sınıfta pek sevilmezmiş.Sonra bir gün Eslem onu sevmeyen Ela, Ecrin ve Efsa'nın yanına gitmiş. Ve onlara:
- -Bende sizinle arkadaş olabilir miyim?
Diye sormuş.Efsa ve arkadaşları gülmeye başlamış.
Efsa:
- -Sen mi bizimle arkadaş olacaksın hadi yürü ordan!
Demiş. Eslem üzülüp sınıfına çıkmış. Ağlamaya başlamış. "Ben neden kimseyle arkadaş olamıyorum, neden kimse beni sevmiyor ye hıçkıra hıçkıra ağlamış. O sırada Efsa'nın arkadaşı Ela bunu duymuş. Ve Eylem'in yanına gitmiş. " Neden ağlıyorsun Eslem?" diye sormuş Ela. Eslem cevap vermeyince Ela sınıftan çıkmış. Eslem artık onları bırakıp derslerine yoğunluk vermiş. Efsa Eslem'in yanına gelip:
"Ya Eslem niye ders çalışıyorsun ki sana lazım olmayacak bunlar" demiş. Eslem ise "Hayır, lazım olacak. Hani sen doktor olacaktın. Neden vazgeçtin Efsa kendine gel. Ne oluyor. Ne olur düzelt kendini" demiş. Ve ağlamaya başlamış. Kızlar tuvaletine gidip ağlamış. Bu Efsa'nın umrunda bile olmuş. Aradan yıllar yıllar geçmiş. Ve bu kızlar Üniversite'ye geçmişler. Kocaman kızlar olmuşlar. Ve bu kızlar aynı Üniversite'ye denk gelmişler. Eslem yine harıl harıl ders çalışıyormuş. Ancak Üniversite'nin müdürü Eslem'e gıcık oluyormuş. Ders çalıştığını gördüğü an kitabı yere fırlatıyormuş. Birgün yine Üniversite sınavı için Eslem ders çalışmaya başlamış ki taa o ana kadar. Müdür içeriye girmiş. Ve Eslem'e:
-Sen bırak bakayım şu kitabı yeter artık hazırlanmanı istemiyorum. Diyerek kitabı yırtmış.
Eslem "Siz ne yaptınız? " demiş Müdür'e Müdür Eslem'e tokat vurmuş. Kes sesini! deyip odadan ayrılmış. Eslem asla ama asla pes etmeden ders çalışıyormuş. Hergün ağlasa da müdür yüzünden okumaktan asla vazgeçmemiş. Müdür bir gün yine odasına girmiş.
-Ben sana demedim mi ders çalışmayacaksın diye? Burada ders çalışmayacaksın ye kaç kere söylemem gerekiyor Eslem hanımcığım demiş ve Eylem'in hakaret edip ona tokat vurmuş. Eslem bağırarak:
-Asla bana engel olamazsın! Yeter asla pes etmeyeceğim. Okumaktan vazgeçmeyeceğim. Bana engel olma artık yeter. Diye çığlık çığlığa bağırmış. Efsane:
-Eslem, galiba sen haklısın. Asla pes etmemiz gerekiyor. Bende kendime çeki düzen vereceğim. Özür dilerim Eslem demiş.
Eslem ise:
-Seni affediyorum Efsacığım demiş.
Sonra beraber sarılmışlar. Müdür ise ağlamaya başlamış. "Eslem, yavrum kusura bakma ben sana engel oldum, okumanı ben engelledim. Ben neden böyle birşey yaptığımı bilmiyorum, ne olur beni affet demiş Müdür.
Eslem ise:
-Sus, sen sus! Bana yaptıkların umrumda bile değil. Sadece beni kıran tek şey benim okula gitmeme, ve ayrıca okumama engel oldun sizi affetmiyorum demiş Eslem. Bu sefer bütün okul alkışlamış Eslem'i. Eslem ve Efsa yine sarılmışlar. Ve o müdür işinden çıkarılmış. Yani kazananlar hiç hata yapmayanlar değil, asla pes etmeyenlerdir.
- Evet, hikaye bu kadardı.
- Umarım yardımcı olmuşumdur.
- Şimdi birkaç ek bilgi vereyim.
Hikaye:
-Üç bölümden oluşur.
Bunlar;
- Giriş
- Gelişme
- Sonuç
Her hikaye böyle olmalıdır.
Hikaye ile cümleler:
- Bugün 30 sayfalık bir hikaye okudum.
- Hikaye kitaplarını çok severim.
- Bugün okulda öğretmenimiz Hikaye'nin ne demek olduğunu anlattı.
- Hikaye ne demek çok iyi bilirim.
Hikaye Nedir?
Gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatılandır.
Başarılar^^
Not:Asla alıntı değildir. Lütfen bildirmeyiniz.
Değerlilerim:
@XxXelinaXxX-@emelzeynepyaren
@Alissonn
@MociesS
@JungkookAbi
✩Hiç aklına gelmedi mi? Sahil denizin pes ettiği yerdir✰
-Tunç İlkman
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.