ateş kanatlı kuşalar kitabin özeti

Sagot :

Cevap:

Tek Kanatlı Bir Kuş, Trabzon ilinin terkedilmiş bir kasabası olan Yokuşlu'da geçer. Posta müdürü Remzi Bey, Yokuşlu'ya atanmıştır. Eşi Melek Hanım'la beraber trene binip yola çıkarlar. Köyün yakınındaki tren istasyonuna vardıklarında, etrafta in cin top oynamaktadır. Remzi Bey istasyon müdürünü veya herhangi bir görevli aranır fakat etrafta hiç kimse yoktur. Sonunda istasyon görevlisinin ofisinde bir ışık görüp umutlanır ve hemen oraya koşarlar. Görevli Sadrettin Bey onlara çay ikram eder, çok iyi davranır. Fakat ne için burada bulunduklarını söylediklerinde, derhal burayı terk edip Ankara'ya dönmelerini söyler. Melek Hanım ve Remzi Bey bu duruma oldukça şaşırmışlardır, bunun sebebini sorarlar. Sadrettin Bey Yokuşlu kasabasında bir şey olduğunu, kimsenin o kasabaya girmeye cesaret edemediğini ama kimsenin de ne olduğunu tam olarak bilmediğini söyler. Remzi Bey o kadar yol geldikten sonra en azından kasabaya ne olduğuna bir bakıp öyle dönmek istediğini söyler. Sadrettin Bey'e çay için teşekkür ettikten sonra yolun karşı kıyısından bir minibüse binerler. Minibüs kasabanın girişine yakın bir yerde onları indirmeye kalkınca, Remzi Bey ve Melek Hanım çok telaşlanırlar fakat şoför kasabaya girmek istemez çünkü ne olduğunu bilmese de kasabada bir şeyler olduğundan o da haberdardır. Kasabaya giden uzun yokuşun başındaki ceviz ağacının altına eşyalarını yığan Remzi Bey ve Melek Hanım, oturup nasıl olsa kasabaya giden bir araba geçer mutlaka diye düşünerek beklemeye başlarlar. Fakat geçen arabaların hiçbiri kasabaya girmek istememektedir. O sırada bir yolcu otobüsü yaklaşır. İçinden iki kadın ikisi erkek dört yolcu iner. Yolcular şoförle hararetli bir şekilde tartışmaktadırlar çünkü bu otobüsün şoförü de kasabaya girmeyi reddetmiştir. Sonunda şoförün nuh deyip peygamber demediğini gören dört yolcu çaresiz eşyalarını indirip bir kenara toplarlar. Remzi Bey ve Melek Hanım dört yolcu ile tanışmaya koyulurlar, nereden gelip nereye gittiklerini sorarlar. Yolcuların hepsi de Almanya'dan akrabalarını ziyaret etmeye gelmişlerdir. İkisinin adı Hüsam ve Zeliha'dır fakat diğer ikisi çok sessiz insanlar olduklarından onların isimlerini öğrenememişlerdir. Hüsam ve Zeliha karı kocadır ve Almanya'da tanışıp evlenmişler, şimdi de Zeliha'nın yaşlı anasını ziyarete gelmişlerdir. Fakat umduklarını bulamamışlar, kasabada kimsenin bilmediği kötü bir şey olduğu haberini almışlardır. Uzakta yokuşun başında gözüken kasabada ne bir ses seda, ne ufacık bir ışık, ne de dumanı tüten bir baca vardır. Şimdi kaderin karşılaştırdığı bu altı insan, ceviz ağacının altında öylece kalakalmışlardır. BAŞARILAR