Sagot :
Cevap:
UYUMAK İSTEMEYEN ZÜRAFA
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde günlerden yine bir gün ormanın içinde yaşayan uzun mu uzun, tatlı mı tatlı bir zürafa varmış. Bu zürafa aslında çok uzunmuş ancak aslında yavru bir zürafaymış.
Bu tatlı zürafa karnını doyurmayı çok severmiş. Her gün bir sürü ağaçtan meyveler, yapraklar yermiş. Ormanda bir sürü ağaç olduğu için zürafa bu ağaçların tadına bakarken hiçbir zaman çekinmezmiş. Birisi ona ağaçlarda yaprakların bittiğini söylediğinde zürafa hemen şöyle söylermiş:
– “Koskoca orman, bir sürü ağaç var. Benim yememle bitmez ki bu yapraklar. Hem ben de yemek yemeliyim, yoksa güçsüz kalırım. Güçsüz kalırsam da hasta olurum. Ayrıca bu yaprakları ben yedikten sonra seneye yenileri çıkıyor.”
Zürafa oldukça hazırcevaplı ve zekiymiş. Ancak birazcıkta oburmuş. Yine bir gün ağaçların yapraklarını yerken bir anda ilginç bir ses duymuş.
Bu sesin sahibini gözleriyle aramaya koyulmuş hemen. Ancak ne yaptıysa bulamamış. Sonra tekrardan ağaçtaki yaprakları yemeye başlamış. Yaprakları yerken yine benzer bir ses gelmiş ancak bu sefer sesin sahibi tam da Zürafa’nın karşısındaymış. Bu sesin sahibi minik ve yavru bir kuşmuş, şöyle diyormuş yavru kuş:
– “Hey koca ayaklı canavar, ne yapıyorsun? Tüm yapraklarımı ve yuvamı yedin. Şimdi ne yapacağım ben? Neden bu kadar düşüncesizsin. Ben bu yapraklarla evimi yapıyorum ve bunlar olmazsa hayatta kalamam. Neden bu kadar dikkatsizsin?”
Bu sözleri duyan Zürafa çok üzülmüş ve ne yapacağını bilememiş. Hızlı bir şekilde geri çekilmiş ancak aklında şüphe kalmış. Çünkü bugün bu ağaçtaki kuşlara zarar verdiyse yarın başka bir ağaçtaki kuşlara da zarar verebileceğini biliyormuş. Bu durumun farkına varan akıllı zürafa sakin bir şekilde kuşa doğru başını uzatmış ve şöyle demiş:
– “Kuş kardeşim ben canavar değilim ki. Sadece yemek yiyordum ve seni fark etmedim. Evet haklısın, biraz daha dikkatli olmalıydım ama sen çok küçüksün. Seni görmek çok zor benim için. İstersen birlikte gezelim ve sen ağaçlarda yaşayan başka kuşlar var mı diye kontrol et. Hem böylece yaprakların üstünde tırtıl görürsem onları sana verebilirim. Böylece seninde karnın doymuş olur. Ne dersin?”
Uyumak İstemeyen Zürafa Masalı
Yavru kuş bu tekliften çok mutlu olmuş ve Uyumak İstemeyen Zürafa ile birlikte yola koyulmuş. Ağaçları birer birer gezmişler ve ikisi de karınlarını güzel güzel doyurmuşlar. Bu sırada birlikte oyun oynamışlar ve çok eğlenmişler. Zürafa ve Kuşun arkadaşlığı ikisini de çok mutlu etmiş.
Bir süre daha bu şekilde oyun oynamaya devam etmişler ve sonra yine acıkmışlar. Tekrardan ağaçları gezerlerken bir anda ince bir ses duymuşlar. Zürafa kafasını aşağıya eğmiş ve yavru bir tavşan görmüş. Tavşan, Zürafa ve Kuşa şöyle demiş:
– “Hey uzun boylu zürafa, dikkatli ol. Az kalsın üstüme basıyordun. Ormanda gezerken birazcık dikkatli olamaz mısın? Ayrıca şuradan geçerken sizi gördüm. Çok eğleniyordunuz, ben büyüsem bile asla sizin kadar uzun olamam. Belki bende sizinle arkadaş olabilirim diye düşündüm.”
Bunu duyan kuş ve Uyumak İstemeyen Zürafa oldukça heyecanlı bir şekilde bu teklifi kabul etmişler. Zürafa, tavşanı boynuna bindirmiş ve birlikte gezmeye başlamışlar. Çok eğlenceli oyunlar oynamışlar ve birlikte gülmüşler. Ancak bir süre sonra hava kararmaya başlamış. Havanın karardığını fark eden tavşan eve gitmeleri gerektiğini söylemiş. Ancak Uyumak İstemeyen Zürafa bunu istememiş ve biraz daha kalabileceklerini söylemiş.
Bir süre daha birlikte oyunlar oynamışlar ve eğlenmişler. Ancak saatler ilerledikçe hava daha da kararmış ve artık tavşanla kuş eve gitmeleri gerektiğini söylemişler. Bir anda kuş uçup yuvasına gitmiş, tavşansa hızlıca koşarak yuvasına dönmüş. Ancak zürafa gecenin karanlığında başını dallara vurmak istemediği için yavaş yavaş gitmek zorunda kalmış.
Saatler geçmiş ancak zürafa hala yuvasına varamamış ve ıslak otların üstünde uyuya kalmış. Sabah uyandığında hasta olduğunu fark etmiş ve annesi ona çok kızmış. Evde günlerce hasta halde yatmak zorunda kalmış. Arkadaşları dışarıda oyun oynarken Uyumak İstemeyen Zürafa evde yatmış ve canı sıkılmış. Daha sonra iyileşip arkadaşlarının arasına dönmüş ancak dersini de almış. Bir daha da güneş battıktan sonra dışarı da kalmamış ve her zaman vaktinde eve dönmüş.
gerçekten emek verdim 1 saattir ugrasiom.d oruçlu oruçlu jdiejdjrj
en iyi olarak seçermisin
hadi iyi dersler:))
Thank you for visiting our website wich cover about Türk Edebiyatı. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.