Zamanla Oğuz yine yaylaya göçtü. Çoban gene bu pinara geldi. Gene koyun ürktü. Çoban
ileri vardı. Gördü ki bir kütle yatıyor, parıl parıl parlıyor. Peri kızı geldi, der: Çoban emanetini
gel al, amma Oğuz'un başına felaket getirdin dedi. Çoban bu kütleyi görünce dehşete düştü.
Geri döndü, sapan taşına tuttu. Vurdukça büyüdü. Çoban kütleyi bıraktı kaçtı. Koyun ardına
düştü.
Meğer o sırada Bayındır Han beylerle gezinti için ata binmişlerdi. Bu pinarın üzerine geldiler.
Gördüler ki bir alamet şey yatıyor, başı kıçı belirsiz. Etrafina toplandılar. İndi bir yiğit bunu
tepti. Teptikçe büyüdü. Bir kaç yiğit daha indiler teptiler. Teptiklerince büyüdü. Aruz Koca da
inip tekmeledi. Mahmuzu dokundu, bu kütle yarıldı. İçinden bir oğlan çıktı, gövdesi adam,
tepesinde bir gözü var. Aruz aldı bu oğlanı eteğine sardı. Der: Hanım bunu bana verin, oğlum
Başat ile besleyeyim dedi. Bayındır Han senin olsun dedi.
Aruz Tepegözü aldı evine getirdi. Buyurdu, bir dadı geldi. Memesini ağzına verdi. Bir emdi,
olanca sütünü aldı. İki emdi kanını aldı, üç emdi canını aldı. Bir kaç dadı getirdiler, helak etti.
Gördüler olmuyor, sütle besleyelim dediler. Günde bir kazan süt yetmiyordu
Burada ki fiilimsiler ve türleri


Sagot :

Cevap:

Ne dediğin anlaşılmıyorki!

Açıklama:

......... Bilmiyorum

Thank you for visiting our website wich cover about Türk Edebiyatı. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.


Rans Other Questions