İMAM ALİ'NİN MAĞRİB EJDERHASI İLE YAPTIĞI GAZA
Bir gün o Seyyid-i Âlem ve Mehar-i Evlad-ı Âdem... Muhammed Mustafa sallallahualeyhivesel-
lem hazretleri bir gün mescitte sabah namazını kılıp ashabına nasihat ederdi. O sırada mescit kapısında
bir
şamata peyda oldu. Resul Aleyhisselam dedi: "Ya Selman; dışarı çık, bak nedir?''
Selman dışarı çıktı baktı yedi kişi dururlar. Amma boyunları ince ve benizleri sarı ve karınları şiş,
dizlerine inmiş. Selman bunları görünce gelip Hazret-i Resul'e haber verdi.
Hazret-i Resul Aleyhisselam dedi:
"Söyle içeri gelsinler."
Bunlar içeri girdiler Hazret-i Resul'e selam verdiler.
Hazret-i Resul (aleyhisselam) bunlara yer gösterdi oturdular. Hazret-i Resul dedi:
"Ey kişiler, siz ne halli kavimsiniz ve nerden gelirsiniz ve adınız nedir?
Onlar dediler: "Ya Muhammed! Biz Mağrip diyarından geliriz. Padişahımıza Şah Şems Mağribi
derler, bizi size o gönderdi. O sebeple ki Mağrip ilinde bir bela peyda oldu. Bu Mağrip ilinde bir kuyu
var idi. O kuyuda bir ejderha var idi. Yılda bir kere kuyudan dışarı çıkar bir ejderhadır ki tabiri mümkün
değildir. Bu ejderhanın karargahı olan kuyu yanında bir pınar vardır. Şunun gibi, pınardır ki bu Mağrip
memleketi cümle dört yüz on dört pare kaledir. Bu mezkur kalelere hep o pinardan su taksim olur. Zira
ondan gayrı su yoktur. O ejderha yılda bir kere okuyudan çıkar ve o sudan içer. Baki kalan suyu
her kim
içerse hasta olur bir iki günden sonra ölür. Şah Şems Mağribi daha önce size bir mektup göndermişti
.
Hiç hazretinize ulaşmadı mı? Şimdi o ejderha Mağrip ilinde bir yıl daha kalırsa artık Mağrip diyarında
bir adam kalmaz helak olur. Şah Şems Mağribi, bir nice zaman cenk eyledi çare bulmadı. Bir yıl iki yüz
bin asker topladı cenk etmeye vardı. O ejderha bir kez dem vurdu ağzından ateş saçtı, o iki yüz bin asker
Hazret i


Sagot :

Cevap:

soru neydi onu yazmamışsın

Cevap:

Kardeşim soruyu yazmamışsın