kara basma iz olur hikayesi kısaca lütfen acill​

Sagot :

Cevap:

Asker açlığının son virajında uzak emniyetten , karakol yoluna düşmeyi göze alır..Kar bütün engellerini ,bütün zorluklarını Askerin önüne çıkarmıştır .Açıktan ,susuzluktan perişan kalma ihtimali de olsa üç arkadaştan biri eksik kalacaktır ..Ve Asker yola çıkar ,Beyazdan nefret edercesine elinde ki sopa bir değneğe dönüşmüştür..Her adımda soğukluk biraz daha hafiflemekte ve sisten pusa dönmeyen bir yolda karakoluna yemek almak için yola devam etmektedir..Ancak bu yolun bir dönüşü olacağı alklından bile geçmemekteydi..Nereye baksam kar derken bile karakol gözünün içine bakıyordu bütün ihtişamı ile..Karakola vardığı vakit Asker arkadaşlarının kahkahasına şahit oldu ..Ekmek var mı sorusu karşısında beklemezdi böyle yanıtın içinde gizli bir kahkaha..Açlık neler yaptırır insana bilinmez bir mevzudur…Çantasına koydu ihtiyaçlarını , derin bir soluk aldı..Gitmeliydi bir anda..O yol onu beklemekteydi..Karanlık kurşun vari kar yağışında gizlendiği yerden çıkacaktı mahsur kalanlar için ..Her mahsurlukta bir açlık ,bir susuzluk vardır..Kar yağar açlığın gölgesinde bir ekmek aramak ,bazen bir dilim ekmek ..Hayat değil mi zaten bir ekmek davası baştan başa ..Adım adım uzaklaşırken geldiği yolda ki ayak izleri karın sayesinde silinmişti.Karın şiddetlendiği anda elinde ki sopa meydan okudu doğaya.Teslim olmamanın yemini gibiydi .Savaş başlamıştı ,rüzgarın sesi tarafını belirlemiş ve kar jiletten öte Askeri menziline almıştı ..Adım adım Asker kara daha da yaklaşıyordu , sanki kara gidiyordu..Küçük bir patika yol o kaç ton karın altında eziyet içindeydi.,görünmez vaziyetteydi..Adımını yanlış atsa yol artık iki metre kardan ibaretti..Düz gitse çukurları kendi yaratmaktaydı..Sis çöktü birkaç adım evveli yok ,birkaç adım ilerisi kayıp ..Mansur değildi , Askerdi ..Açlığından ötürü bir parça ekmeğini kopardı arkadaşlarının rıskından değil ,kendi rıskından … Yol uzadıkça uzuyor , saatler hızla akşama varıyordu..Sanki akrep ve yelkovan delirmişti..Onlar hızlı ,yol yavaştı ..Karın türküsü olduğunu anladı ..Yabani hayvanlar yanından geçip gittiler..Elde bir sopa ,kara batırdığı zaman değnek ,silahı yürekten ibaretti ,korkmuyordu..Elleri donmaya yakındı , kendisi uzak ..Ayakları donmak üzere ,kendisi donmaktan uzak .. Düştü bir anda ,kar bir örtüdü,kaygan veya sert ,bir çukurda yapayalnız kalmak yakışmazdı ..Sadece biraz yemekti tüm istediği ,yola çıkma gayesi buydu.Ölmek değildi karın içinde . Karı silkeledi üstünden ve biraz iman kuvveti ile çıktı çukurdan donmak kolaydı öyle bir havada ,ölmekte kolaydı bir an oturmak gibi..Hızlı adımlar atmak istedi kar bata çıka bütün hünerini sergilenmekteydi..Geriye dönsem diye düşündü ,gitmek mi zor kalmak mı derler ya gitse gidemez ,kalsa kalamaz.. Hava karardı en sonunda ,saate küfür etmek saati gündüze çeviremezdi .Donmaya bir adım kala gideceğim dedi , gidemedi . Çığ düşse bu kadar kötü olmazdı ..Bir anda donardı ..Yavaş yavaş donmak bir işkenceydi..Elinde ki sopa bir anda elinden kaydı ..O yolda tek dostuydu ,tek dayanağıydı..ve gitti. Ağır adımlar ona kalmıştı artık .yer gök kar ,bir ses duydu..adını tekrarlıyordu biri ,birkaç kez .Ve Asker seslendi ..burdayım diye ..arkadaşları buldular Askeri donmak üzereyken ,adım adım destek onlardı..Sobanın başında olmak bir mucizeydi .Karanlıkta sobanın ateşi yüzüme gün ışığı gibi vurması donmuş bedenimi çözüyordu ölmeye bu kadar yaklaşmışken ölmemek ,direnmek kara kışa güzeldi…Bir sabah o bana arkadaş olan sopamı bulmak için aradım ve buldum ..ilk kış ,ilk üşümem ,ilk mahmurluğum ,ilk mahsurluğum hep bu yüzdendi..İçimi kahraman sanarak korkak olarak ,içimi korkak sanarak kahraman olarak tanıdımArtık ne zaman kar görsem içim üşür , ellerim kışa döner mevsimlerin bir başka mevsimden ,bir başka mevsime döndüğü gibi..

Cevap:

karda iz çıkarmış düşman takip edermiş

Açıklama: