Anı türünde bir metnin incelenmesi ​

Sagot :

cümlem:

anı ve yazmakla alakalı inşallah hoşuna gider biraz uzun:(

başlangıç:

Bir kişinin başından geçenleri veya gördüğü olayları kaleme aldığı esere anı bir başka deyişle hatıra denir. Anı, bir kimsenin yaşadığı veya tanık olduğu olay ve durumları gözlemlerinden, bilgilerinden yararlanarak anlattığı yazı türüdür. Bu tanımı kısaca şöyle ifade edebiliriz: Anı, yaşanmış olayları anlatan bir yazı türüdür.

Hatıra, edebiyat türleri arasında en çok kullanılan türlerden biridir. Diğer yazı türlerinde de görüldüğü gibi, anı da insanların yaşamlarını başkalarıyla paylaşma gereksiniminden meydana gelmiştir. Böylelikle insan, geçmişi çeşitli yönleriyle yeniden yaşamış olur.Bilindiği üzere insanlar, zamanı üçe ayırmışlardır: Geçmiş, bugün ve gelecek. Yani “dün, bugün ve yarın. Geçmişi hatıralar, geleceği ise umutlar kapsar. Hatıraların da, umutların da yaşı, çağı ve zamanı olmaz. Anılar, insanların başından geçen olayların, durumların zihinde bırakmış olduğu kalıcı izlerdir. Anı yazarı, gücünü hafızasından, izlenimlerinden alır. Zaman zaman eserinde değerlendirmelere, yorumlara da yer verir.

Hatıra yazıları, samimiyet ve gerçeklik üzerine inşa edilir. Bunlara sahip olmayanlar okunmaz ve yaşamaz. Samimiyet ve gerçeklik zor bir iştir. Doğruluk, açık yüreklilik, açık sözlülük gibi birtakım özelliklere sahip olmayı gerektirir. Hatıra yazılarının okunmasını sağlayan ana etmenlerden biri de dildir. Yaşanılan ya da görülen bir olay ne kadar ilgi çekerse çeksin, dilin anlatım gücüyle desteklenmezse ilginçlik özelliğini kaybeder. Bu yüzden anı yazarının güçlü bir belleğe, gözlem gücüne, incelmiş bir dil zevkine ihtiyacı vardır.

Anı türü incelendiğinde, anı yazmanın nedenleri şöyle açıklanabilir:

1. Kişinin unutulup kaybolmasını istemediği bir gerçeği dile getirmek istemesi.

2. Yazma alışkanlığına sahip olmak.

3. Beraber yaşadığı insanların bazılarına duyduğu hayranlığı ifade etmesi.

4. Tarih ve toplum önünde hesaplaşmak, pişmanlıklarını anlatıp rahatlamak.

5. Gelecek nesillere uyarılarda bulunup onlara ders vermek.

Hatıralar, yalnızca belli kişilerin maceralarını anlatmakla kalmaz, ayrıca o kişilerin yaşadığı devrin toplumsal koşullarını, kültürel özelliklerini de yansıtır. Bu yüzden, anı türünde kaleme alınmış eserler, genellikle okuyuculara birçok tarihi olay hakkında bilgi verir.

Anı, topluma mal olmuş bireylerin geçmişinde olan olayları estetik bir biçimde ele almalarından meydana gelmiş bir yazı çeşididir. Anı, onu kaleme alanın mesleğine, kişilik özelliklerine göre siyasi, edebi, askeri ve sosyal niteliklere sahip olabilir. Bu çeşitlerin tümü de tarihin, sanatın ve eleştirinin birer köşesini aydınlatırlar.Anıyı günlükten ayrı tutmak gerekir. Günlük, günü gününe kaleme alınan olaylar, duygu ve düşüncelerden oluşur. Anı ise, genelde üstünden uzun yıllar geçmiş olay ve durumları işler. Bu yüzden gerçeğe uygunluk açısından günlükler daha inandırıcı olabilir. Hele geçmişte yapılan bir konuşmayı aktaran anı yazarının, uzun yıllar sonra bunu aynen olduğu gibi anlatmaları hiç kolay değildir.

Hatıra ve günlük arasındaki farkı Suut Kemal Yetkin şöyle açıklamıştır: “Günlük, ileriye doğru gider, hatıra geriye doğru iner. Biri yaşarken, diğeri yaşandıktan sonra yazılır.”Anıyı günlükten ayrı tutmak gerekir. Günlük, günü gününe kaleme alınan olaylar, duygu ve düşüncelerden oluşur. Anı ise, genelde üstünden uzun yıllar geçmiş olay ve durumları işler. Bu yüzden gerçeğe uygunluk açısından günlükler daha inandırıcı olabilir. Hele geçmişte yapılan bir konuşmayı aktaran anı yazarının, uzun yıllar sonra bunu aynen olduğu gibi anlatmaları hiç kolay değildir.

yazar:

oya yılmaz..