Sagot :
Merhaba :)
》Toothache = diş ağrısı
》Stomachache = karın ağrısı
》 The flu = grip
》Earache = kulak ağrısı
》Broken arm = kırık kol
》Cut finger = parmağın kesilmesi
》Eye cold = göz nezlesi
》Measles = kızamık
》 Bronchitis = bronşit
》Sinusitis = sinüzit
》Migraine = migren
İyi Dersler ~
@Begønvil ⚘
Cevap:Diş ağrısı: Toothache
A: I have a really bad toothache. What should I do? (Gerçekten kötü bir diş ağrım var. Ne yapmalıyım?)
B: You should clean your teeth more frequently and please go see a dentist. (Dişini daha sık temizlemelisin ve lütfen bir diş hekimi ile görüş.)
Baş ağrısı: Headache
A: I could not sleep well last night because of the basketball game. I have a terrible headache. (Geçen gece basketbol maçı yüzünden uyuyamadım. Korkunç bir baş ağrım var.)
B: Oh, I am sorry to hear that. Maybe you should just take a nap before dinner time. (Oh, bunu duyduğuma üzgünüm. Belki de akşam yemeği zamanından önce biraz kestirmelisin.)
Mide bulantısı: Feeling nauseous (Birebir çevirisi bulantı hissetmek)
A: I am not feeling so good. I am feeling nauseous. (Kendimi pek iyi hissetmiyorum. Midem bulanıyor / mide bulantısı çekiyorum.)
B: Get well soon. If you will drink mint and lemon tea, it might help you to avoid the feeling. (Geçmiş olsun. Eğer nane limon çayı içecek olursan, bulantı hissinin geçmesine yardımcı olabilir.)
Su çiçeği: Chicken pox
A: My daughter has chicken pox. We think that she might get it from one of her classmates. Do you have any advice for the situation? (Kızım su çiçeği geçiriyor. Su çiçeğini sınıf arkadaşlarından birinden kaptığını düşünüyoruz. Bu durum ile ilgili bir önerin var mı?)
B: Yeah, she should just take her medicine properly and do not scratch much. (Evet, ilaçlarını düzenli almalı ve çok fazla kaşınmamalı.)
Grip: Flu
Coming down with the flu (deyim): Grip olmak.
A: I think I might be coming down with the flu. Any advice for me? (Sanırım ben grip oluyorum. Bana bir önerin var mı?)
B: Oh, not good. Get some rest and get vitamins, there is nothing you can do. (Oh, kötü bir durummuş. Biraz dinlen ve vitamin al, başka yapabileceğin bir şey yok.)
İngilizce Başım Ağrıyor Nasıl Denir?
İngilizcede başım ağrıyor demenin en kolay yolu ‘headache’ kelimesini kullanmaktır. Baş ağrısı anlamına gelen headache bir isimdir.
I have got a headache (başım ağrıyor) cümlesi, en temel şekilde başınızın ağrıdığını ifade eden bir cümledir.
I have got a splitting headache cümlesinde ise, görebileceğiniz gibi splitting kelimesi eklenerek baş ağrısı ile ilgili bir ayrıntı belirtilmiştir. Splitting kelimesini eklendiğinde cümle ‘şiddetli bir baş ağrım var / başım şiddetli bir biçimde ağrıyor’ anlamı vermektedir.
I feel a headache coming on. (Başım ağrıyacak gibi / Baş ağrısının geldiğini hissediyorum.) / Bu cümlede gördüğünüz gibi farklı yapıda bir cümle kullanılmış ve yine aynı anlam verilmiştir.
My head aches. (Başım ağrıyor.) / Aslında diğer cümlelerde birebir çeviri yaptığımızda karşımıza ‘Bir baş ağrısına sahibim’ gibi bir anlam çıkıyor. Elbette burada bir yanlışlık yok, Türkçe ve İngilizce, kullanılan kalıplar bakımdan birbirlerinden farklı iki dil oldukları için, çeviri durumunda cümle çevrildiği dile uygun bir şekilde çevrilir. Bu cümleyi birebir çevirdiğimizde ise karşımıza tam anlamıyla ‘başım ağrıyor’ cümlesi çıkıyor. Ama elbette gördüğünüz her örneği baş ağrısını ifade etmek amacı ile rahatlıkla kullanabilirsiniz.
İngilizce Hastayım Nasıl Denir?
Hasta olduğunuzu ifade etmenin birçok yolu mevcut. İngilizcede bunu yapabilmek için kullanabileceğiniz bazı kalıplar bulunuyor. Bu kalıpları beraber inceleyelim;
I am under the weather.
Under the weather bir kalıp ve Türkçede ‘hasta, keyfi kaçmış, sarhoş’ gibi anlamlara karşılık geliyor. I am under the weather cümlesi, kişinin iyi hissetmediğini / hasta olduğunu ifade ediyor.
I might be coming down with something.
Come down with ifadesi Türkçede ‘hastalığa yakalanmak, yatağa düşmek’ gibi anlamlara karşılık geliyor. Bu cümle yerine, I am coming down with a flu da denebilirdi. Gördüğünüz üzere ikinci cümlede hastalığın ne olduğu, nasıl olduğu bilindiği için flu kelimesi kullanılmış, fakat ilk cümlede bu durum belli olmadığından, ya da cümleyi kuran kişi durumdan emin olmadığından something kelimesi kullanılmış.
Bu durumda hastalığın bilinmesi halinde something kelimesi yerine hastalığın / rahatsızlığın ismi de kullanılabilir. I have come down with a cold ya da I have come down with the stomach flu gibi.
I caught a bug.
‘A bug’ İngilizcede hastalık için kullanılan informal bir ifadedir. Hasta olduğunuzu ifade etmek için bu kalıbı da kullanabilirsiniz. Burada bilmeniz gereken önemli nokta, ‘a bug’ ifadesinin spesifik bir hastalığa işaret etmiyor oluşu. Bir başka deyişle, a bug ifadesini herhangi bir hastalık ile ilişkilendirmek mümkün değil. Genel anlamda rahatsızlığa / hastalığa işaret eden bir kelime.
I have been feeling very ill
Ill kelimesinin Türkçe karşılığı hastalıktır. I have been feeling yapısı zaman kipi olarak devam eden bir sürece işaret ediyor. Bu cümle ile ilgili olarak bir süredir kendimi çok / epey hasta hissediyorum gibi bir çeviri yapmak mümkün.
İngilizce Hastalıklar ve Türkçe Karşılıkları
İngilizce hastalık isimleri ve Türkçe karşılıkları şu şekildedir;
Guatr: Goiter
Kulak iltihabı: Otitis
Boğaz ağrısı: Sore throat
Katarakt: Cataract
Çil : Freckle
Runny nose: Burun akıntısı
Alerji: Allergy
Broken leg: Kırık bacak
Broken arm: Kırık kol
Bump: Şişlik
Headache: Baş ağrısı
Fıtık: Hernia
Zatürre: Pneumonia
Baş Ağrısı: Headache
Sinüzit : Sinusitis
Sivilce: Acne
Ateş: Fever
Flu: Grip
Sore throat: Boğaz ağrısı
Toothache: Diş ağrısı
Stomachache: Karın ağrısı
Romatizma : Rheumatics
Tifo: Spotted fever
Şeker Hastalığı: Diabetes
Deri kanseri: Skin cancer
Bruise: Yara, bere,morluk
Miyopluk: Myopy
Migren: Migraine
Bronşit: Bronchitis
Kabakulak: Mumps
The measles: Kızamık
Cut: Kesik
Felç: Stroke
Nasır: Keratoma
Kuduz : Mad
Böbrek taşı: Kidney stone
İshal : Diarrhea
Sıtma: Malaria
Nezle: Cold
Verem : Tubercular
Tansiyon: Tension
Earache: Kulak ağrısı
Bel ağrısı: Backache
Cough: Öksürük
Grip : Flu
High temperature / Fever: Yüksek ateş, ateşlenme
Astım: Asthma
Çiçek hastalığı: Smallpox
Sara Hastalığı: Epilepsy
Lösemi: Leucemia
Cold: Soğuk algınlığı,üşütme
Kızamık: Rubeola
Diş ağrısı: Toothache
Backache: Bel ağrısı
İşitme engellilik: Deafness
İngilizce Tedavi İsimleri ve Anlamları
İngilizce tedavi isimleri ve Türkçe karşılıklarını beraber inceleyelim;
Physiotherapy / Physical rehabilitation: Fizik tedavi
Acupuncture: Akupunktur
Laser Therapy: Lazer Terapi
Ultrasound: Ultrason
Manual Therapy: Manuel Terapi
Medicine: İlaç
Psychotherapeutic / Psychotherapy: Psikoterapi
Psychoanalysis: Psikanaliz
Tecar Therapy: Tecar Terapi
Vitamins: Vitamin
Electrotherapy: Elektroterapi
Ambulatory treatment: Ayakta tedavi
Hydrotherapy: Hidroterapi
Hot and cold applications on surface: Yüzeyel sıcak ve soğuk uygulamalar
Exercise: Egzersiz
Inpatient treatment: Yatarak tedavi
Magnetotherapy: Magnetoterapi
Açıklama:
Thank you for visiting our website wich cover about İngilizce. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.