You should drink water every day. (recommendation)
Her gün su içmelisiniz. (öneri)
He should study for the test tomorrow. (advice)
Yarınki sınava çalışmalıydı. (tavsiye)
I should buy a gift for the teacher. (obligation)
Öğretmene bir hediye almalıyım. (yükümlülük)
They should be here by now. (expectation)
Şimdiye kadar burada olmalılar. (beklenti)
You should try this dessert.
Bu tatlıyı denemelisiniz.
You shouldn’t watch a lot of TV. (recommendation/advice)
Çok fazla televizyon izlememelisiniz. (tavsiye/tavsiye)
She should not buy that old car. (recommendation/advice)
O eski arabayı almamalı. (tavsiye/tavsiye)
He shouldn’t arrive in Raleigh until tomorrow. (expectation)
Yarına kadar Raleigh'e gelmemeli. (beklenti)
Why shouldn't I go?
Neden gitmeyeyim?
It shouldn't be hard to dig in this sand.,
Bu kumu kazmak zor olmamalı.
