Sagot :
Sıfırdan Arapça derslerinin bu dersinde zamir konusunu işleyeceğiz. Zamirler, ismin yerini tutan kelimelerdir. Arapça dilinde munfasıl zamirler ve muttasıl zamirler olarak ikiye ayrılırlar. Bu dersimizde munfasıl zamirleri işleyeceğiz. Muttasıl zamirleri ise bir sonraki dersimizde işleyeceğiz. Şimdi hazırsanız konumuza başlayalım.
İsmin yerini tutan kelimelere “zamir” denir. Örneğin, “Öğrenciler okula gitti.” cümlesinde, “öğrenciler” ikinci bir cümlede kullanılacaksa, kolaylık olsun diye, “öğrenciler” yerine “onlar” ifadesini kullanırız. Mesela: “Öğrenciler okula gitti, onlar sınıfa girdi” deriz. Buradaki “onlar” zamirdir… Bu izahtan da anlaşılıyor ki, bir zamiri kullanabilmemiz için, onunla ilgili bir ismin önceden geçmesi gerekir... Zamirler aynı zamanda marife isimlerdir… Arapça dilinde iki çeşit zamir vardır:
1- Munfasıl zamir, yani ayrık zamir.
2- Muttasıl zamir, yani bitişik zamir…
Şimdi munfasıl zamiri detaylarıyla inceleyelim:
Munfasıl zamir: Hiçbir kelimeye bitişmeden ayrı bir kelime olarak yazılan zamirlerdir. Bu zamirler kendi arasında ikiye ayrılırlar:
1- Merfu munfasıl zamir… 2- Mansub munfasıl zamir… İlk önce Merfu munfasıl zamiri inceleyelim…
Zamirlerin sonu aslında cümledeki yerlerine göre değişmez. Yani mebni kelimelerdir. Hemen mebninin manasını izah edelim.
Mebni: Bir kelime, cümledeki yeri ne olursa olsun, mesela ister fail olsun, ister mef’ul olsun, isterse muzafun ileyh olsun, her zaman tek hal üzere bulunan kelimelere denir…
Merfu munfasıl zamirler, ref olmayı gerektiren durumlarda kullanılan ve ayrı yazılan zamirlerdir. Bu durumda zamir çoğu zaman karşımıza isim cümlesinin ögesi olan mübteda olarak çıkar. Munfasıl zamirler, Türkçede yalın halde gelen “ben, sen, o, biz, siz, onlar” kişi zamirleridir. Merfu munfasıl zamirleri şu tabloda toplu olarak gösterebiliriz. Şimdi tablomuzu beraber inceleyelim:
Cemi
Müsenna
Müfred
هُمْ
هُمَا
هُوَ
Gaib
Onlar
O ikisi
O
هُنَّ
هُمَا
هِىَ
Gaibe
Onlar
O ikisi
O
أَنْتُمْ
أَنْتُمَا
أَنْتَ
Muhatab
Siz
Siz ikiniz
Sen
أَنْتُنَّ
أَنْتُمَا
أَنْتِ
Muhataba
Siz
Siz ikiniz
Sen
نَحْنُ
نَحْنُ
أَنَا
Mütekellim
Biz
Biz ikimiz
Ben
Şimdi bu zamirleri örnek cümlelerde kullanarak pekiştirelim. İlk önce gaib zamirlerle başlıyoruz:
عَلِىٌّ تِلْمِيذٌ “Ali öğrencidir.” demektir. “O çalışkandır.” derken, هُوَ مُجْتَهِدٌ deriz… “Ali” yerine, kolaylık olsun diye “hüve” zamirini kullanırız… Cümlelerimizin tahlili de şu şekildedir: “Ali” mübteda, تِلْمِيذٌ ise haberdir. Yine “hüve” mübteda, مُجْتَهِدٌ ise haberdir. Ve bu cümleler birer isim cümlesidir.
عَلِىٌّ تِلْمِيذٌ Ali öğrencidir.
Haber Mübteda
هُوَ مُجْتَهِدٌ O çalışkandır.
Haber Mübteda
Şimdi de gaibin müsennasına örnek verelim: Gaibin müsennası هُمَا dır ve “o ikisi” manasına gelmektedir. Mesela, عَلِىٌّ وَ اَحْمَدُ تِلْمِيذَانِ “Ali ve Ahmed iki öğrencidir.” demektir. “O ikisi çalışkandır.” derken, هُمَا مُجْتَهِدَانِ deriz. “Ali ve Ahmed” yerine, kolaylık olsun diye “hümâ” zamirini kullanırız… Cümlelerimizin tahlili de şu şekildedir: “Aliyyün ve Ahmedü” mübteda, تِلْمِيذَانِ ise haberdir. Yine “hümâ” mübteda, مُجْتَهِدَانِ ise haberdir. Ve bu cümleler birer isim cümlesidir.
Şimdi de gaibin cem’ine örnek verelim: Gaibin cemi هُمْ dür ve “onlar” manasına gelmektedir. Mesela, عَلِىٌّ وَ اَحْمَدُ وَ حَسَنُ تَلاَمِيذُ “Ali, Ahmed ve Hasan öğrencidir.” demektir. “ Onlar çalışkandır.” derken, هُمْ مُجْتَهِدُونَ deriz. “Ali, Ahmed ve Hasan” yerine, kolaylık olsun diye “hüm” zamirini kullanırız. Tabi, mübteda müsenna olduğunda, haberde müsenna olur. Mübteda cemi olduğunda, haber de cemi olarak gelmektedir… Cümlelerimizin tahlili de şu şekildedir: “Aliyyün, Ahmedü ve Hasanü” mübteda; تَلاَمِيذُ ise haberdir. Yine “hüm” mübteda, مُجْتَهِدُونَ ise haberdir. Ve bu cümleler birer isim cümlesidir.
Bu ve bunun gibi birçok gramer dersini kolaylıkla öğrenmek için TIKLAYINIZ!!!
Şimdi de gaibenin müfredine örnek verelim: Gaibenin müfredi هِىَ dir ve müennes için “o” manasına gelmektedir. زَيْنَبُ تِلْمِيذَةٌ “Zeyneb öğrencidir.” demektir. “ O çalışkandır.” derken, هِىَ مُجْتَهِدَةٌ deriz. “Zeynep” yerine, kolaylık olsun diye “hiye” zamirini kullanırız. Tabi, mübteda müennes olduğunda, haber de müennes olarak gelecektir… Cümlelerimizin tahlili de şu şekildedir: “Zeyneb” mübteda, تِلْمِيذَةٌ ise haberdir. Yine “hiye” mübteda, مُجْتَهِدَةٌ ise haberdir. Ve bu cümleler birer isim cümlesidir.
Şimdi de gaibenin müsennasına örnek verelim: Gaibenin müsennası هُمَا dır ve müennes için “o ikisi” manasına gelmektedir. زَيْنَبُ وَ فَاطِمَةُ تِلْمِيذَتَانِ “Zeyneb ve Fatma iki öğrencidir.” demektir. “O ikisi çalışkandır.” derken, هُمَا مُجْتَهِدَتَانِ deriz. “Zeyneb ve Fatma” yerine, kolaylık olsun diye “hümâ” zamirini kullanırız… Cümlelerimizin tahlili de şu şekildedir: “Zeynebü ve Fatımatü” mübteda, تِلْمِيذَتَانِ ise haberdir. Yine “hümâ” mübteda, مُجْتَهِدَتَانِ ise haberdir. Ve bu cümleler birer isim cümlesidir.
Şimdi de gaibenin cem’ine örnek verelim: Gaibenin cem’i هُنَّ dir ve müennes için “onlar” manasına gelmektedir. زَيْنَبُ وَ فَاطِمَةُ وَ كُبْرَى تِلْمِيذَاتٌ “Zeyneb, Fatma ve Kübra öğrencidir.” demektir. “Onlar çalışkandır.” derken, هُنَّ مُجْتَهِدَاتٌ deriz. “Zeyneb, Fatma ve Kübra” yerine, kolaylık olsun diye “hünne” zamirini kullanırız… Cümlelerimizin tahlili de şu şekildedir: “Zeynebü, Fatımatü ve Kübra” mübteda, تِلْمِيذَاتٌ ise haberdir. Yine “hünne” mübteda, مُجْتَهِدَاتٌ ise haberdir. Ve bu cümleler birer isim cümlesidir.
Şimdi de muhatabın örneklerini verelim:
أَنْتَ مُعَلِّمٌ : “Sen öğretmensin.” demektir… “ente” mübteda, مُعَلِّمٌ ise haberdir…
أَنْتُمَا مُعَلِّمَانِ : “Siz ikiniz öğretmensiniz.” demektir… “entümaa” mübteda, مُعَلِّمَانِ ise haberdir…
أَنْتُمْ مُعَلِّمُونَ : “Siz öğretmensiniz.” demektir… Yine “entüm” mübteda, مُعَلِّمُونَ ise haberdir…
Şimdi de muhatabanın örneklerini verelim:
أَنْتِ طَبِيبَةٌ : “Sen doktorsun.” demektir… “enti” mübteda, طَبِيبَةٌ ise haberdir…
أَنْتُمَا طَبِيبَتَانِ : “Siz ikiniz doktorsunuz.” demektir… “entümaa” mübteda, طَبِيبَتَانِ ise haberdir…
أَنْتُنَّ طَبِيبَاتٌ : “Siz doktorsunuz.” demektir… “entünne” mübteda, طَبِيبَاتٌ ise haberdir…
Şimdi de mütekellimin örneklerini verelim:
أَنَا عَلِىٌّ : “Ben Ali’yim.” demektir… “ene” mübteda, “aliyyün” ise haberdir…
نَحْنُ عَلِىٌّ وَ حَسَنٌ : “Biz ikimiz Ali ve Hasan’ız.” demektir… “nahnü” mübteda, “aliyyün” ve “hasenün” ise haberdir…
نَحْنُ عَلِىٌّ وَ حَسَنٌ وَ أَحْمَدُ : “Biz Ali, Hasan ve Ahmed’iz.” demektir… “nahnü” mübteda, “aliyyun, hasenün ve ahmedü” ise haberdir…
أَنَا فَاطِمَةُ : “Ben Fatma’yım.” demektir… “ene” mübteda, فَاطِمَةُ ise haberdir…
نَحْنُ فَاطِمَةُ وَ كُبْرَى : “Biz ikimiz Fatma ve Kübra’yız.” demektir… “nahnü” mübteda, فَاطِمَةُ وَ كُبْرَى ise haberdir…
نَحْنُ فَاطِمَةُ وَ كُبْرَى وَ سَلْمَى : “Biz Fatma, Kübra ve Selma’yız.” demektir… Yine “nahnü” mübteda, “faatımatü, kübraa ve selmaa” ise haberdir…
Şu kaideyi de belirtmek istiyoruz: İkiden fazla isim olup içlerinden bir tanesi bile müzekker olsa, grup müzekker kabul edilir.
Mesela: عَلِىٌّ وَ زَيْنَبُ وَ فَاطِمَةُ وَ كُبْرَى تَلاَمِيذُ : Ali, Zeyneb, Fatma ve Kübra öğrencidir.” demektir. “Onlar çalışkandır.” derken; üç isim müennes ve sadece bir isim müzekker olmasına rağmen, zamiri müzekker olarak ifade eder ve: هُمْ مُجْتَهِدُونَ deriz… Demek kaideyi bir daha hatırlatacak olursak: İkiden fazla isim olup içlerinden bir tanesi bile müzekker olsa, grup müzekker kabul edilir ve müzekker için kullanılan zamir kullanılır…
Sıfırdan Arapça derslerinden munfasıl zamirler dersinin bu bölümüne kadar merfu munfasıl zamirleri öğrendik ve bu zamirleri örnek kısa cümlelerde kullandık. Merfu munfasıl zamirleri bu şekilde öğrendikten sonra, şimdi Arapça dilinde mansub munfasıl zamirlere geçiyoruz.
Mansub munfasıl zamirler, cümlede daha çok mef’ul olarak kullanılır. Mansub munfasıl zamirler cümlede daha çok mef’ul olarak kullanıldığı için, mef’uller de nasb durumunda olduğundan, bu zamirlere mansub munfasıl zamirler denir... Yine bu zamirler de merfu munfasıl zamirler gibi ayrı yazıldıkları için bu isimle adlandırılır. Mansub munfasıl zamirleri şu tabloda toplu olarak gösterebiliriz: Şimdi tablomuzu beraber inceleyelim:
Cemi
Müsenna
Müfred
إِيَّاهُمْ
إِيَّاهُمَا
إِيَّاهُ
Gaib
Onlara, onları
O ikisine, o ikisini
Ona, onu
إِيَّاهُنَّ
إِيَّاهُمَا
إِيَّاهَا
Gaibe
Onlara, onları
O ikisine, o ikisini
Ona, onu
إِيَّاكُمْ
إِيَّاكُمَا
إِيَّاكَ
Muhatab
Size, sizi
Siz ikinize, siz ikinizi
Sana, seni
إِيَّاكُنَّ
إِيَّاكُمَا
إِيَّاكِ
Muhataba
Size, sizi
Siz ikinize, siz ikinizi
Sana, seni
إِيَّانَا
إِيَّانَا
إِيَّاىَ
Mütekellim
Bize, bizi
Biz ikimize, biz ikimizi
Bana, beni
Şimdi bu zamirleri örnek cümlelerde kullanarak pekiştirelim: İlk önce gaibin örnekleriyle başlayalım:
رَأَيْتُ إِيَّاهُ : Onu gördüm, demektir. Burada إِيَّاهُ mef’uldür.
رَأَيْتُ إِيَّاهُ Onu gördüm.
Mef’ul
رَأَيْتُ إِيَّاهُمَا : Onu ikisini gördüm… رَأَيْتُ إِيَّاهُمْ : Onları gördüm…
Şimdi de gaibenin örneklerine bakalım:
وَجَدْتُ إِيَّاهَا : Onu buldum… وَجَدْتُ إِيَّاهُمَا: Onu ikisini buldum… وَجَدْتُ إِيَّاهُنَّ : Onları buldum…
Şimdi de muhatabın örneklerine bakalım:
عَلِمْتُ إِيَّاكَ : Seni bildim… عَلِمْتُ إِيَّاكُمَا : Siz ikinizi bildim… عَلِمْتُ إِيَّاكُمْ : Sizi bildim…
Şimdi de muhatabanın örneklerine bakalım:
ضَرَبْتُ إِيَّاكِ : Sana vurdum… ضَرَبْتُ إِيَّاكُمَا : Siz ikinize vurdum… ضَرَبْتُ إِيَّاكُنَّ : Size vurdum…
Şimdi de mütekellimin örneklerine bakalım:
عَلِمَ إِيَّاىَ : Beni bildi… عَلِمَ إِيَّانَا : Biz ikimizi bildi… عَلِمَ إِيَّانَا : Bizi bildi…
Arapça dersimizin bu bölümüne kadar munfasıl zamiri ve çeşitlerini öğrendik ve zamirleri örnek kısa cümlelerde kullandık. Şimdi ise, Kuran-ı Kerimde munfasıl zamirlerin nasıl kullanıldığına bakacağız. Unutmayın! Öğrendiğimiz kaide ve konuları Kuran’da ne kadar çok incelersek, Kur’ana olan aşinalığımız o kadar artacaktır. Bu sebeple bizler, öğrettiğimiz kaidelerin Kuran’da geçiş şekillerini de örnek olarak gösteriyor ve Kurana yakınlığımızın artmasına çalışıyoruz. Şimdi hazırsanız, munfasıl zamirleri Kuranda görelim:
إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. (Fatiha 5)
وَاشْكُرُوا لِلَّهِ إِنْ كُنْتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ
Yalnız O’na (Allah’a) kulluk ediyorsanız şükredin. (Bakara 172)
نَحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَإِيَّاهُمْ
Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (En’am 151)
وَاللَّهُ الْغَنِىُّ وَأَنْتُمُ الْفُقَرَاءُ
Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. (Muhammed 38)
وَمَا أَنَا بِظَلاَّمٍ لِلْعَبِيدِ
Ben kullara zulmedici değilim. (Kaf 29)
وَمَا أَنْتَ عَلَيْهِم بِجَبَّارٍ
Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. (Kaf 45)
نَحْنُ خَلَقْنَاكُمْ فَلَوْلاَ تُصَدِّقُونَ
Sizi biz yarattık, tasdik etmeniz gerekmez mi? (Kaf 45)
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
De ki: O Allah birdir. (İhlâs 1)
Şimdi de sıra geldi konu testimize. Bakalım anlatılan konuyu ne kadar iyi öğrendiniz. Hazırsanız başlayalım:
1- Bu bilgilerden hangisi yanlıştır?
A- Zamirler ismin yerini tutan kelimelerdir.
B- Zamirler nekradır.
C- Zamirler isim cinsi kelimelerdir…
Yanlış bilgi B. Zira zamirler nekra değil, marifedir.
2- Munfasıl zamirin tanımı şunlardan hangisidir?
A- Herhangi bir kelimeye bitişik olarak gelen zamirlerdir.
B- Cümlede gizli özne görevi gören zamirlerdir.
C- Başka bir kelimeye bitişmeyen zamirlerdir…
Doğru cevap C, Munfasıl zamir, Başka bir kelimeye bitişmeyen zamirlerdir.
3- Bunlardan hangisi “Biz ikimiz” manasını karşılayan zamirdir?
A- أَنْتُمَا B- نَحْنُ C- هُمَا
Doğru cevap B
4- Bunlardan hangisi müennes için “Onlar” manasını karşılayan zamirdir?
A- هُنَّ B- أَنْتِ C- هُمَا
Doğru cevap A
5- Bunlardan hangisi “Biz ikimize” manasını karşılayan zamirdir?
A- إِيَّاكُمَا B- إِيَّاىَ C- إِيَّانَا
Doğru cevap C
6- ... ذَهَبَتْ إِلَى الْمَدَرَسَةِ “O (müennes) okula gitti.” Bu cümlede boş bırakılan yere şu zamirlerden hangisi gelir?
A- هِىَ B- أَنْتِ C- هُوَ
Doğru cevap A
7- Müzekker için “Sen dersi yazdın.” cümlesinin Arapçası şunlardan hangisidir?
A- أَنْتِ كَتَبْتِ الدَّرْسَ
B- أَنْتَ كَتَبْتَ الدَّرْسَ
C- هُوَ كَتَبَ الدَّرْسَ
Doğru cevap B
Sıfırdan Arapça derslerinden munfasıl zamirler konumuzun burada sonuna geldik. Arapça dersimizi bitirmeden önce şu noktaya dikkat çekmek istiyorum: Bizler zamirleri işlerken, munfasıl zamirler ve muttasıl zamirler diyerek ikiye ayırdık ve bu iki tür zamiri iki farklı derste işledik. İki farklı zamir türünü bir derste değil, iki derste işlememizin sebebi şudur: İşlenen konular çok iyi öğrenilmeli ve bir sonraki derse öyle geçilmeli. Eğer bir konuyu iyi öğrenmeden bir sonraki derse geçerseniz, Arapça eğitiminizde başarılı olamazsınız. Demek başarılı olmanın şartı: öğretilen konuyu yüzde yüz öğrenmek ve daha sonra bir sonraki konuya geçmektir. Öğretilen konunun yüzde yüz öğrenilebilmesi için de konuların çok uzun olmaması ve konuların bölünerek işlenmesi gerekir. Eğer biz munfasıl zamirler ile birlikte aynı derste muttasıl zamirleri de işleseydik, bu dersi kavramak ve öğrenmek zor olacaktı. Bu da sizlerin Arapça öğrenimindeki motivasyonunu kıracaktı. Hâlbuki dersi ikiye böldüğümüzde, hem anlamak kolaylaşacak hem de önceki ders, -yani munfasıl zamirler-, sonraki dersin -yani muttasıl zamirlerin- anlaşılmasına kuvvet verecektir. Sıfırdan Arapça derslerinden munfasıl zamirler konusunu tam manasıyla öğrendiğinizden emin olduğunuzda, bir sonraki derse; Sıfırdan Arapça derslerinden muttasıl zamirler konusuna geçebilirsiniz. Bir sonraki Sıfırdan Arapça dersinde buluşuncaya kadar Allaha emanet olun.
Thank you for visiting our website wich cover about Diğer Diller. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.